Tarihi 9 Aralık 2014

Osmanlıca!!!

Ordinaryus Profesör Dr. Reha Oğuz Türkkan... Colombia üniverstesinde öğretim görevlisi olarak çalıştı. Türk hukukçu, tarihçi, yazar, Türkoloh, psikolog ve senarist. Saint Joseph ve Galatasaray Lisesi'nde okudu, üniversitede hukuk eğitimi aldı, Sorbonne Üniversitesi'nde dersler verdi.
Medine müdafasını yöneten Ömer Fahrettin Paşa'nın yeğenidir. Atatürk'ün ölümünden sonra Ergenekon dergisini çıkardı. Türkçü'ydü, Irkçılık-Turancılık davasından yargılandı. 2010'da hayata veda etti.
Onu Teke Tek'te izlemiştim.
Başından geçen ilginç bir anıyı aktarıyordu.
Yıllar önce gittiği Paris'te bir Azeri Türk'ü ile tanışıyor.
Başından geçenleri anlatıyor o Azeri Türk'ü. İkinci Dünya Savaşı bitiminde Ruslardan kaçıyorlar.
50 kişi Amerikalılara sığınıyorlar. Rusya bastırıyor geri istiyor onları. ABD iade etmeye karar veriyor 50 Azeri Türk'ünü.
Askerler eşliğinde yola çıkarılıyorlar.
Bir ormanlık arazide ABD'li komutan " Sizi Ruslara vereceğiz, onlar da öldürecek" diyor. "En iyisi mi şu ormana doğru koşun. Ben de havaya ateş açayım. Sonra kaçarken öldürdük diye rapor edeyim" çağrısı yapıyor. 50 Azeri Türk'ünün vermiyor Ruslara ABD'li komutan. Kaçmalarını ve hayatta kalmalarını sağlıyor. Reha Oğuz Türkkan 1944 yılında dergi çıkarırken, Yalova'da kaplıca sefası yapan İnönü'nün yanına koşuyor. Üzerinde havlular varken karşısına dikiliyor. "Efendim Rusya'dan kaçan bize sığınan 407 Azeri Türk'ünü iade edecekmişsiniz, böyle haberler yayılıyor" diyor. İnanmak istemediğini söylüyor. İnönü "Bu adamı karşıma kim çıkardı?" diye hiddetleniyor. "Defol" diye bağırıyor, askerler ve polisler gelip tartaklayarak sille-tokat atıyorlar Reha Oğuz Türkkan'ı. Ordinaryus Profesör Türkkan sonrasını şöyle anlatıyor: "O 407 Azeri Türk'ü'nü Ruslara iade etti İnönü. Sınırdan geçer geçmez hemen öldürüldüler. Sınırın ötesinden bizimkilere de izlettiler. Hatta bir Türk subayı o anlara şahit olunca ızdıraptan intihar etti"
Evet yıllarca bize "KAHRAMAN" olarak tanıttıkları İnönü'yü böyle anlatıyor Türkkan.
407 soydaşımızı ÖLÜMDEN kurtarmak için Cumhurbaşkanı'nın huzuruna çıkıyor, tekme tokat atılıyor. O İnönü Kur'an-ı Kerim basılmasını yasakladı. Kur'an-ı Kerimleri toplattı. Köyleri bile dolaştılar tek tek.
Jandarma gönderdiler. "Kur'an-ı Kerim'leri devlet tamir edecek" diyerek topladılar.
Ve yakarak imha ettiler. Bu ülkede 1948 yılına kadar Hacca gitmeyi dahi yasakladı İnönü. Sultanahmet camiini bile askeri kışlaya çevirmişlerdi, atlar dolaşıyordu bahçesinde. Ezanı yıllarca "Tanrı uludur" diye okuttu. Babam "Ezan Türkçe olmaz" dediği için hapis yattı. İdamla yargılandı.
Kur-an-ı Kerim öğreten müftüler işten atıldı. 60 yaşında nineler evlerden toplanıp gözaltına alındı. İnsanlar yıllarca Kuran-ı Kerim'i mağaralarda gizli gizli öğrendi. Halk "Allah'ın gönderdiği kutsal kitabı" okumayı öğrenebilmek için aralarında gizlice para topladı. Evlerde gizli Kur'an öğretilirken, kapılara nöbetçiler kondu. Evlere baskınlar yapıldı, insanlar gözaltına alınıp hapislere atıldı. Suç aleti; "Kur'an-ı Kerim" di. 19 yıl bu ülkede imam yetiştirilemedi.
O dönemlerde İngiliz basını "Türkiye'de cenazeler için imam bulamayan zavallı Müslüman köylüler ölüyü cenaze namazını kıldırmadan gömüyorlar" diyerek alay ediyordu. Evet böyle bir ülkeydik. Atatürk hayattayken "Öldü" diye gazete bastıran, paralardan Atatürk'ün resmini çıkarıp kendininkini koyduran İnönü'ydü o. Atatürk'ü neden hayattayken "Öldürdüğünü" sorgulatmadılar, konuşturmadılar bu ülkede. Atatürk'ün neden "Beni Türk doktorlarına emanet ediniz" dediğini araştırmaya bile izin vermediler. Araştırmaya kalksak da o dönemi anlayamazdık. Çünkü dilimiz farklıydı.
O dönemin meclis zabıtlarını bile anlayamıyorduk. 100-150 yıl öncesinden kopuktuk. Koparılmıştık. O günün dilini öğrendiğimizde İnönü'nün "Kahramanlıklarını" anlayacağız. Onun için karşı çıkıyor birileri. "Mezar taşlarını mı okuyacağız" diyor bazı CHP'liler. Evet okuyacağız. O 407 Azeri Türk'ünün mezar taşlarından başlayacağız hem de!!! Dünyadaki 34 ülkede 78 şehitlikte yatan gerçek KAHRAMANLARIMIZIN mezar taşını bile okuyamayan zavallı bir ülke olmaktan çıkacağız. Bir bir çocuklarımıza mezar taşlarındaki şehitlerimizin adlarını ezberleterek başlayacağız bizden gizlenen tarihimizi çözmeye!!!