Tarihi 22 Eylül 2013

Maşallah maşallah!!!

DHKP-C... Halk Cephesi...
Anarşistler...
DEV-YOL...
Maoist Komünist Parti (MKP)...
Direniş Hareketi...
Devrimci Sosyalist İşçi Hareketi (DSİH)...
Marksist Leninist Silahlı Propaganda Birlikleri (MLSPB)...
Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP)...
Türkiye Komünist Partisi- Marksist Leninist (TKPML)...
Türkiye Komünist İşçi- Bağımsız Demokratik Sosyalist Partisi (TKİP-BDSP)...
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP)...
TİKP-Bolşevik Proleter Devrimci Duruş...
Halkevleri...
Türkiye Gençlik Birliği (TGB)...
Anti Kapitalist Müslüman...
Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP).
Ve KAPİTALİST Cem Boyner...
"Ne var yahu 18'lik gençler, 70'lik teyzeler, bunlardan ne zarar gelir" diyen KAPİTAL'in babası Mustafa Koç...
Hepsi Gezi'de buluştu.
Emniyet resmen açıkladı;
Marksist Leninist Silahlı Propaganda Birlikleri de oradaymış.
Kapitalist işadamları da orada...
Silahlı propaganda birlikleri ve bizimkiler.
Bolşevik proleter devrimci duruşçular da orada...
"TEK YOL DEVRİM" diyenlerle...
"TEK YOL PARA" diyenler tek yürek!!!
Amma tuhaf yahu.
Mao öldü, Maoizm bitti, Çin kapitalizme geçti.
Bizim sermaye Maoist Komünist Parti ile Taksim'de omuz omuza.
Maşallah maşallah.
Kapitalizmin babalarının babaları orada...
Anti Kapitalist Müslümanlar da.
Yanyana, elele, diz dizeler.
Sermayenin kralları ile Anarşistler Grubu da aynı safta.
Vallahi kıyamet alameti bu.
Galatasaray Lisesi'nde geleneksel pilav günü.
Mezunlar buluşmuş.
Hepsi Türkiye'nin en zenginleri.
Diyorlar ki;
"Şuradan iki kamyon pilav götürün Gezi'ye."
Götürüyorlar.
DHKP-C, Anarşistler, Manarşitler, Marksist Silahlı Propaganda Birlikleri, Maoistler yiyor.
Ooh afiyet olsun.
Sermaye pişiriyor.
Bira ve şarapları da kamyonlara yükleyip gönderiyor.
Sermayeye düşman işçi sınıfına ikram ediyor.
Çok derin bir ikram hem de!!!
Bir KUYU Kebabı eksik Taksim'de.
Acaba Devlet Bahçeli partisine Gezi için "Dipsiz Kuyu uzak durun" derken Kuyu Kebabı eksikliğine mi işaret etti?
Öyle veya böyle sermaye ile Marksistlerin ve Maocuların buluşması çok ilginç.
Gerçi çalıştığım sektörde çok Marksist gördüm.
Her yerde köşeleri tutmuş, köşeleri dönmüşlerdi.
Filistin eğitim kamplarında, Bekaa Vadisi devrimci militan eğitim merkezlerinde silah tutmayı, bomba yapmayı öğrenen nice medya büyüğümüz artık plazalarda Paris'ten gelen patron şaraplarından yudumluyordu.
Özde Marksist, gözde kapitalist olmuşlardı.
Sözde ise işlerine ne geliyorsa o.
Ben Bekaa Vadisi'nden eğitimden gelip, Bodrum'da İngiliz bandıralı yatlara terfi eden gazeteciler gördüm.
İşçi Partili kardeşlerimiz de Lübnan'da cüppeli sarıklı Hizbullah liderini ziyaret etmişler önceki gün.
En üst düzeyde ağırlanmışlar.
Kızlarımız başlarını kapatmış.
İngiliz milletvekili de varmış orada.
Oh oh ne güzel.
Dünya barışı bu işte!!!