Tarihi 21 Eylül 2013

'Hasta Adam'lar

Birileri sürekli karamsarlık pompalıyor.
Yurtdışında localar destekli medya ile başlatıyorlar işi.
Yurt içinde işbirlikçiler balıklama atlıyor.
"Ekonomi gitti gidiyor" diyenler...
"Ekonomi çöktü çöküyor" diyenler.
Tam 10 yıldır aynı nakarat.
Yok İngiliz gazetesi şöyle yazmış...
Yok Amerikan gazetesi böyle yazmış.
Türkiye büyüyor umurlarında değil.
Avrupa her yerden su alıyor.
Ekonomileri eksiye geçiyor.
Türk ekonomisi şaşırtıcı bir şekilde büyüyor.
Rakamlar ortada.
Ama bizimkiler görmüyor, duymuyor.
Çünkü batının loca güdümlü medyasına kurulmuşlar saat gibi.
Söyledikleri gazetelerin hepsinin arkasında finansör İsrail.
Patronların tamamı localardan diploma almış.
Onlarla şirket flörtleri yaşıyor, onlarla evleniyorlar.
Türkiye'yi yıllardır böyle yönetiyorlar.
Osmanlı'ya da aynını yaptılar.
İttihatçılarla doldurdular her yeri.
Londra locaları para yağdırdı işbirlikçilere.
Matbaalar kurdular, gazeteler çıkardılar.
Abdülhamid Han Filistin'i satmadı diye yerden yere vurdular.
Kızıl Sultan ilan ettiler.
Hepsinin arkasında Londra vardı.
Sürekli dayatmalar yapıyordu Londra bu işbirlikçiler vasıtasıyla.
Osmanlı için dünyaya bir slogan yaydılar.
Koca İmparatorluğu "HASTA ADAM" ilan ettiler.
İngiliz elçi hemen her gün saraya dayanıyordu.
Randevu istiyor, sürekli talepler sıralıyordu.
Taleplere red cevabı alınınca ittihatçı işbirlikçiler,
gazeteler yoluyla korkunç bir baskı kuruluyordu.
İşte yine böyle bir dönemde elçi zırt pırt saraya koşmaktaydı.
Sultan Abdülhamid bu dayatmacı ülkenin densiz elçisinden gına gelmişti.
Haddini bildirmeliydi.
Elçiye randevu verdi.
Havalar soğuktu.
Sarayda ısıtma sistemini çalıştırmadı.
Duvarlar da koca salonda buz gibiydi.
Üzerine kalın bir kürk giydi Abdülhamid Han.
Geçti tahtına oturdu.
"İngiliz'i içeri alın" dedi.
Elçi buz gibi salona girdi.
Üzerindeki elbiseler inceydi.
Buz gibi salonda kürk giymiş Abdülhamid Han'ın karşısında
titreyerek konuşmaya başladı.
Üşümüştü.
Ve Abdülhamid han konuşmayı uzattıkça uzatıyordu.
İngiliz saraydan ayrıldığında yatağa düştü.
Şiddetli soğuk algınlığına yakalandı.
Haftalarca evinden çıkmadı.
Sultan Abdülhamid Han'ın devlet adamı zekası
İngilizlere gereken cevabı vermişti.
Osmanlı'yı tüm dünyaya
"HASTA ADAM" ilan edenlere en güzel cevaptı bu.
Elçileri "HASTA ADAM" olmuştu.
Şimdi aynı kafalar yine sahnede.
Sağımızda solumuzda, her yerde.
Türkiye'yi hasta görüyorlar.
Çünkü Londra'yı yöneten aileler bunu istiyor.
Türkiye'deki bağlı aileleri uyguluyor.
Dayatmacı baronlarla dolu ortalık.
İşi gücü bırakmış partileri yönetmeye,
yeni liderler üretmeye çalışıyorlar.
Yalılarda, konaklarda toplanıyorlar.
Hepsinin köşke çağrılması lazım.
Kürklü bir Tayyip Erdoğan gerekiyor.
Ülkeye kalp krizi yaşatmak isteyenlere soğuk algınlığı iyi gelir.
Hapşırmak faydalıdır.
İçindekini dışarı çıkarır.
Sinüzite de iyi gelir.
Türkiye artık çulsuz değil üstelik.
Kürk alacak parası var Allah'a şükür.