Karısının doğurduğu gün...
Osmanlı topraklarına göreve gidiyor.
İki yıl içinde Farsça, Osmanlıca...
Hatta Kur'an-ı Kerim okumayı öğreniyor İstanbul'da.
Kendini kimsesiz olarak tanıtıyor.
"İslamiyeti seçtim, bana dinimi öğretin" diye...
Yalvarıyor İstanbul sokaklarında.
Sonunda öyle sevdiriyor ki kendini...
Onu Müslüman zanneden Hocası evlendirmek istiyor.
"İktidarsızım" diyerek kurtuluyor İstanbul'da izdivaçtan.
O bir görev adamı.
Osmanlı'nın son döneminde...
Anadolu'ya ve oradan Arap çöllerine gönderilen...
İşini mükemmel yapan ajanların önde gideni.
Anıları kitap yapılmış, İngiltere'de müzelerde sergileniyor.
Sömürge Bakanlığına çağrıldığında...
Ona görev tebliğinden önce tarihi bir nasihat veriliyor.
Deniyor ki;
"Bu sefer vazifen Osmanlı topraklarında...
Müslümanlığı öğrenmek araştırmak.
Aralarındaki ihtilafları iyice tanımak...
Bakanlığa bilgi vermektir.
Müslümanlar'ın arasındaki ihtilafı şiddetlendirebilirsen...
İngiltere'ye en büyük hizmeti yapmış olacaksın.
Biz İngilizler, refah ve saadet içinde yaşamamız için...
Bütün dünya devletlerinde ve sömürgelerimizde...
Tefrikalar çıkarmak zorundayız.
Osmanlı Devletini de ancak böyle FİTNELERLE yıkabiliriz.
Böyle olmazsa, sayıca az bir millet...
Sayısı çok olan bir millete nasıl hükmedebilir?
Bütün gücünle, zayıf noktaları ara bul ve oradan içeriye gir.
Bilmiş ol ki, Osmanlı Devleti ve İran...
Zayıf devrelerini yaşıyorlar.
Bunun için, senin vazifen idarecilere karşı isyana sevk etmektir!
Tarih, bütün inkılapların...
Halkın ayaklanmasından kaynaklandığını göstermiştir.
Müslümanların birlik beraberliği...
Kuvvetleri dağılınca, onları rahatça imha ederiz."
Bu satırlar Hempher'in kitabında aynen yazıyor.
Ve baktığımızda bugün değişen bir şey yok.
Geçmişte İpekyolu ticareti için savaşan dünya...
Bugün enerji hatları için Ortadoğu'da birbirini yiyor.
Batının sömürgeci güçlü ülkeleri Ortadoğu'ya çöreklenmiş...
Maçalarını yırıtıyor, insanları öldürüyor.
Türkiye'de ise hala dış politikalara kör...
Dünyaya kapalı bir başka gezegen insanları yaşıyor.
Bizi Marslı'ya çevirdiler.
Birbirimizle uğraşıyor, birbirimizi ötekileştiriyor...
Anlaşamıyoruz, konuşamıyoruz.
Barış deyince "Oha" diye ayağa kalkıp...
"Savaaş" diye naralar atıyor...
Farkında olmadan bölünüyoruz.
Farkında değiliz çünkü;
Hempherler aramızda dolaşıyor.
Bizden görünüyorlar...
Hatta bugün evleniyorlar bile buralarda.
Bizim zaaflarımızı, ihtilaflarımızı görüp...
Fitne tohumları ekip...
Etnik ve dini çatışmaya sürüklemeye...
Bizi birbirimize düşürmeye çalışıyorlar.
Fitneciler işbaşında.
Çünkü ekonomik anlamda...
Osmanlı ruhu konuşuluyor dünyada.
Türkiye Ortadoğu'da kartlarını açtı.
Petrol anlaşmaları yapıyor.
Ve Avrupa kriz paniği ile...
Sömürgeciliği daha da ileriye taşırken...
Gittikleri her ülkede taşın altından...
TÜRKLER çıkıyor...
Karşılarına dikiliyor.
Dünyayı anlayamayanlar da...
İçeride Hempherlerin ve ...
Onların işbirlikçisi baronların...
Tuzağına düşüyor.
İngiltere Hempherlere madalya takıyor,
İşbirlikçilerine kına yakıyor.
