Tarihi 11 Mayıs 2013

İlerliyoruz

Bir vitrin mankeni...
Bir damacana ve...
Bir kaç tecavüze uğramıştı bu memlekette.
Günlerce bunları konuşmuştuk.
Farklı olaylar da var tabi.
Adam arkadaşının evine gitmiş.
İçeri çıplak bir kadın girmiş.
Sonra o kadının eşi de gelmiş.
Grup seks başlamış.
Adam "Şok oldum" diyor.
Sonra diğerleri adama;
"Ne bakıyorsun tren mi bekliyorsun" diye kızmış.
Partiye katıl çağrısı yapmışlar.
Adam "O günden sonra...
Bu partilerin müptelası oldum"
diyor.
Mahkemedeki ifadesi bu.
E peki mahkemede işi ne?
"Tren mi bekliyorsun" diyen koca öldürülmüş.
Polis katili arıyor da onun için.
80 yaşındaki Hüseyin Dede...
Bir ilimizin en meşhur sünnetçilerinden biriydi.
Bir gün evinde temizlikçisi ve eşiyle...
Grup seks yaparken fenalaştı.
Kurtarılamayarak hayatını kaybetti.
Buna benzer haberler çoğaldı bu günlerde.
Bir ilçemizde bir evden fırlayan...
Bir vatandaşımız polise koşuyor.
İhbarda bulunuyor.
Polis eve gidiyor.
30 erkek uygunsuz vaziyette yakalanıyor.
Bir kasabada 30 erkek...
Bu iş için örgütleniyor.
İnsan bir kişiye bunu söylemeye korkar yahu.
30 kişiyi birden ikna eden örgütleyen kimse...
Dünyanın en büyük organizatörü olmalı.
Çivisi çıkmış bu işlerin.
İstanbul'da iki sinemaya baskın yapılıyor.
Tam 60 kişi gay ilişki içinde yakalanıyor.
Sinemada ilişki.
Tam 60 kişi hem de.
Tabii bunlar sinemaya o gün gelen insanlar.
Bir de o gün gelemeyenler var.
Sayısı kim bilir kaç?
Daha da ilginci bir Alman ve bir Meksikalı da...
O sinemalarda yakalanıyor.
Yani adam taa Almanya'dan bu sinemayı öğrenmiş.
Okyanus ötesinden Meksika'dan bu sinemalardaki...
İcraat duyulmuş, atlanmış ve gelinmiş.
Baskın öncesi kimbilir nerelerden kimler geldi?
Çin'den, Afrika'dan bile müşterisi çıkarsa şaşırmam.
Ünü sınır ötesine taşan sinemalarımız var.
Dünyanın bir ucundan insanlar bu sinemalara koşuyor...
Film başlar başlamaz...
Uygunsuz ilişkiler de başlıyor.
Devre arasında "Alaska-frigo" falan...
Sonra devam.
Alman'ın, Meksikalı'nın bildiğini...
Türkiye daha yeni öğreniyor.
Belli ki birileri bu sinemaları koruyor ve kolluyor.
Avrupa'dan ve Meksika'dan duyulan davulun...
Tokmağı birilerinin elinde olmalı.
Yoksa davulun sesi uzaktan boşuna hoş gelmez.
Acaba kim bunlar?
Bazıları da "Yahu bu iş için bir sinemamız vardı...
O da elden gitti"
diye tweetler atıyor.
İnsanların özel hayatları beni ilgilendirmiyor.
Ben sadece;
"Toplu taşımacılıkta...
Çok ileri gittik"
demek istiyorum