Tarihi 27 Mayıs 2012

Kampanyalar dönemini başlatıyorum

Atv Tanıtım ve Marka Yönetim Müdürü… Sevgili Dilaver Kıvrak ile karşılaştık.
Gergin ve öfkeliydi.
2009 Haziran ayında… Samsung firmasından… Çamaşır makinesi ve buzdolabı almış.
Yetkili servis gelmiş.
2 yıl olan garanti kapsamını… Ek bir ücretle üç yıl daha… Uzatabileceğini söylemiş.
Dilaver ek ücreti ödemiş.
Servisten kaşeli onaylı… Parayı yatırdığına ve… Ek üç yıl daha garanti aldığına dair… Belgeyi de cebine koymuş.
Derin bir "Oh" çekmiş.
Gel zaman git zaman sonra… Çamaşır makinesi bozulmuş.
Servisi aramış… Servisin yerinde yeller esiyor.
Meğer o servisi iptal etmişler.
Dilaver'i başka yere yönlendirmişler.
Elindeki ek garanti belgesi ödemesini göstermiş.
Yeni servis kabul etmemiş.
Merkeze yönlendirmiş.
Merkez "Ek garanti belgen nerede" diye sormuş.
Dilaver yatırdığı ek para belgesini göstermiş. "Kardeşim tamam da… Bu parayı yatırınca… Ek garanti belgesi alman lazım" cevabı vermişler.
Servis parayı alırken böyle bir belge vermemiş.
Şirket merkezinden de gelmemiş. "Böyle bir belge alman lazım" diyen de olmamış.
Şimdi "Garantiden yararlanamazsın" diyorlar.
Dilaver kafayı yemiş. "Parası önemli değil.
Ancak elimde kapı gibi belge var.
Ek garanti için para yatırdığıma dair.
Kalkmışlar bana ne diyorlar?
Tüketiciyle alay ediyorlar.
Bu işi sonuna kadar götüreceğim.
Vatandaşı kimse enayi görmesin"
diyor.
Çamaşır makinesi serviste yatıyor Dilaver'in.
Gidip almamış.
İnada bindirmiş işi. "Yanındayım" dedim ona.
Bu işin sonuna kadar… Ben de takipçisi olacağım.
İnsanlarla pinpon topu gibi oynuyorlar. "Ona git, buna git" diyerek.
Parayı verirken vatandaş firmayı… Pin pon topuna çevirmeye kalkmıyor.
Pat diye ödüyor.
Ödemezse eve haciz gönderip… Donuna kadar alıyorlar.
Yok öyle… Bugünden itibaren… "Dilaver'in çamaşır makinesine… Özgürlük kampanyası"nı başlatıyorum.
O makine evine girene kadar… Sık sık yazacağım.
Samsung firması yöneticilerini de… Bir kanalın marka yöneticisi Dilaver ile… Çay içmeye davet ediyorum… Gelsineler… Çaylarını içsinler… Marka yönetimi konusunda… Bilgi alsınlar. İyi gelir… Geçen yaz bu sütunlarda… Bir kampanya daha yapmıştım.
Ayvalık Cunda adasında sular akmıyordu.
Bekir Coşkun'un oturduğu sitede bile… Çeşmelerden "Tısss" sesi çıkıyordu.
CHP'li başkana çağrı yapmıştım. "Millet kavruluyor, yanıyor… Su götürün su… Aksi halde her gün yazacağım" diye… Duydum ki adanın büyük bölümünde… Yine sular akmıyormuş.
Aynı siteden yine şikayet yağıyor.
Yaz geldi turizm başladı.
Vatandaş yazlığına hücum ediyor.
Turistik bir bölgede… Belediye… Vatandaşın kokmasını seyrediyor.
Olacak şey değil… İkinci kampanyam bu sene… "İnsanlar kokmasın… Cunda'ya su olacak"… Vallahi her hafta yazacağım…
Benden söylemesi.