ARDA USKAN

ARDA USKAN

Tarihi 14 Şubat 2013

Sevap işlemeye bakın, sonumuz cehennem!

Ergenekon'cuların, Balyoz'cuların suçsuz bulunup salıverilme ihtimaline kim neresinden bakıyor bilmem ama benim içimi 'öte dünyada cayır cayır yanma' korkusu sardı!
Yıl 2113...
Lisede tarih dersi görüyor çocuklar... Kaynak kitap; Emine Oktay, (rahmetli Emin Oktay'ın üçüncü kuşaktan torunu.) Hoca, kitaba bakarak anlatıyor. "Çok eskilerde 4000 yılı birden karanlık çağ diyerek geçen tarihimiz, sonraki zamanları gün be gün yazmıştır. Bu yüzden son döneme ait bilgilerimiz daha fazladır. Ama ne kadarını doğru aktarmışlar bilemeyiz tabii.
Mesela ikibinonüçte, paşaların ve gazetecilerin yargılandığı bir davada hata yapıldığı ve insanların boşu boşuna cezaevlerinde tutuldukları söylenir..."
Tam bu sırada Hababam Şaban ayağa kalkıyor ve soruyor; "Hocam, bu insanlar içeride yatarken dedelerimiz ne yapmış?
Herhalde ayaklanıp itiraz etmişlerdir, yoksa bunun günahı taşınır şey mi yav?"
Hoca cevap veriyor;
"Orasını bilmem ama AHİM denen ulusal mahkemenin verdiği para cezalarıyla Türk ekonomisi batmış, onu biliyorum!"
Gerçekten de her bakımdan içinizi bir ürperti kaplamıyor mu?

* * *
ACABA ESKİ AŞKLARIMLA KARŞILAŞIR MIYIM?
Sevgililer gününü, sevgiliyle baş başa kutlayacak yaşı çoktan geçtim...Bu yüzden daha çok toplu etkinliklere takılıyorum... Mesela bu akşam, dostumevimizin oğlu Ümit Zileli'nin yazıp yönettiği bir müzikal gösteriye gideceğim.
Adı 'Öykülerle Türk filmi aşkları!'
Yazan; Ümit Zileli...
Yani sevdadan yana sürekli sınıfta kalan bir adam. İlk eşi bir İngiliz kız. Sonra benim hanımın arabuluculuyla Güler Kazmacı ve son olarak güzeller güzeli kızının annesi Songül prenses...
Arada büyük bir aşk;
Sezen Aksu... (Aklımın almadığı, aşka aşık bu adamın bu işte neden bir türlü dikiş tutturamadığı? Bir ihtimal nikah masası bozuyor bizim oğlanı. Bu yüzden gerçekten merak ediyorum nasıl bir metin hazırladığını!) Ama ön bilgi olarak şu kadarına vakıfım;
'Öykülerle Türk filmi aşkları' adından da anlaşılacağı üzere eski Yeşilçam'dan günümüze en güzel film şarkılarını anlatıyor.
Seslendiren ise Hakan Aysev!
Programda; 'Beklenen şarkı' dan başlayarak tam 17 eser var. Finali de 'Herşey güzel olacak' filminden 'Bu ne biçim hikaye' ile yapıyorlar. Sahnede sadece şarkılar yok, Ümit'in anlatımıyla o döneme denk gelen ülkemiz ve dünyadan önemli olayların satır başları da var.
İzlemek isteyenler için; bu gece saat 20.00'de Caddebostan Kültür Merkezi'nde gala!
Özellikle biz yaşlı Kadıköylüler için de eski aşklarla karşılaşma fırsatı..
"Aa! Gülseren değil mi o? Yahu ben bu kız için bir zamanlar Moda burnundan kendimi atmaya kalkmıştım!"
"Şişman teyzeyi mi diyorsun! Abi yaşlanınca böyle olacağını hissetin herhalde!" Ya da;
"Pardon adınız Gülseren miydi?"
"Evet ama sizi çıkaramadım!"
"Ben Arda, hani bir zamanlar..."
"Bildim, bildim şahtınız şahbaz olmuşsunuz Arda bey

* * *
TBMM DİZİSİ...
Yerli dizi izler gibi takılıyorum Türkiye Büyük Meclisi tivi'sine...
Hani esas oğlan vardır, aşklarıyla heyecanlandırır, ayrılıklarıyla üzer...
Edebi ve anlamlı nutuk atan yaşlılar hikayenin zenginliğidir... Ev işlerini kotaran emektarlar ise hayatın gerçeklerini yansıtırlar... Biri iki de boşboğaz vardır gençten, saçmalayarak renk katarlar senaryoya. Ama hiç biri 'kötü karakter JR' kadar reyting almaz!
Çünkü onun çevirdiği dolaplar, çıkan kavgalar, yumruklaşmalar en cazip yönüdür işin. 'Yönetmen' çıkıp dese ki, "Bu adamı kovuyorum diziden" anında ayaklanır izleyici. Dövüşmeleri pek sevdikleri ve 'kötü karakterden' fena halde hoşlandıkları için...
Şimdi söyleyin bakalım, size göre TBMM'mizin JR'ı kimdi?