Beşiktaş'lıların bayramı biraz buruk ve kızgın geçecek. Kiev'i yeniyorsun, müthiş bir hava yakalıyorsun ardından Ankara'ya G.Birliği maçına gidiyorsun.
Maça çok rahat başlıyorsun. Rakip takımın gücü yok belli.
Teknik direktör Carvalhal doğru bir seçim yapmış. takımla çok oynamamış. Mustafa Pektemek'e görev verip hatif bir rütuş yapmış. İki de güzel gol bulmuşsun.
Bundan başka ne istersin ki?
SÖZCÜKLER YETERSİZ KALIR
İlk yarı 2-0 bitiyor ve tam da kazandı derken... İki farklı yarıyı nasıl değerlendirmek gerek?
Galibiyetten farklı yenilgiye giden süreci sözcüklerle ifade edemezsin. İnanılır gibi değil. Kimseye nedenini anlatamazsın da! Mustafa yakaladığı üçüncü golü atsa üç puanı Beşiktaş cebine koyacaktı! Gol kaçtı ardından takıma birden bire birşey oldu. Takımın bazı mevkileri sanki felç oldu! Benim hissettiğimi Carvalhal da hissetti. O da hemen oyuncu hamlelerine başladı ama yapacak bir şey yoktu. Gençlerbirliği, Hurşut'la Tum ile müthiş bir direniş için ayağa kalktı. O Egemen, o yere göğe sığdıramadığımız oyuncu kafasını kaldırıp kaleciye baktıktan sonra pas atması gerekirken inanılmaz bir hata yaptı.
Sorun defansta mıydı? Hakem ile ilgili yorumunuz?
Yenilen gollerde İsmail hiç kademede yoktu. G.Birliği iki gol geriden gelip bu kadar gol atabiliyorsa kendilerini kutlamaktan başka yapacak birşey yok. Buradan da Beşiktaş adına çok büyük dersler çıkarmak lazım. Hakem Özgür Yankaya çok güzel rahat ve temiz bir maç yönetti.
Maçın en iyisi
Hurşut ve Tum'u ayıramadım. Bence ikisi de galibiyette başrol oynadı.
Maçın en kötüsü
İsmail Köybaşı, yenilen gollerde hiç kademeye giremedi. Kötüydü...
