İzmir Alsancak'ta 12 Temmuz akşamı sağanak yağmurdan kaçarken sokak ortasında elektrik akımına kapılarak yere düşen Özge Ceren Deniz'e (23) yardım etmek isterken yaşamını yitiren İnanç Öktemay'ın (44) son mesajı ortaya çıktı.
SON MESAJI ORTAYA ÇIKTI
İnanç Öktemay'ın ağabeyi Gökhan Öktemay'a Karşıyaka'dayken Watsapp üzerinden diye mesaj attığı, ağabeyinin de Bizden geçti' diye cevap yazdığı öğrenildi. İnanç Öktemay'ın ağabeyine 'Tır şoförü olalım bütün Avrupa'yı karış karış gezelim' dediği de belirtildi.
"GARİBANLARIN BABASIYDI"
İzmir'de yaşayan acılı ağabey Gökhan Öktemay acı olaya ilişkin konuştu. Gökhan Öktemay, "Olayın yaşandığı gün saat 17.55'te Watsapp'tan 'sahildeyim gel' diye mesaj attı. Ben de 'bizden geçti' diye cevap yazdım. Sonrasında vapurla karşıya geçmiş. Watsapp'ta o gün son görülmesi 19.12. 'Tır şoförü olalım bütün Avrupa'yı karış karış gezelim' derdi. Maddiyata çok fazla önem vermezdi, çok para kazanmak, zengin olmak gibi bir hayali yoktu. Gezmeyi, yeni yerler görmeyi, yeni insanlar tanımayı çok severdi. Sosyaldi, herkesle dost olur, hayatı paylaşırdı. Bekardı ama garibanların babasıydı" dedi.
KARDEŞİNİ ANLATTI
Kardeşinin ağırlıklı olarak felsefe kitapları okuduğunu anlatan Gökhan Öktemay, "Kardeşim bir görüşe bağlı kalmaz, tüm farklı bakış açılarını inceler, her görüşe değer verirdi. Lise mezunuydu ama üniversite mezunlarının yüzde 95'inden daha geniş ve kapsamlı bir dünyası ve bakış açısı vardı. Siyasi bir bağlantısı yoktu, en soldan da en sağdan da her görüşte insanla görüşür ve değer verirdi. Milliyetçi de ulusalcı da diyebiliriz, vatanseverdi" dedi.
Kardeşinin herkese yardım etmeyi çok sevdiğini belirten ağabey Gökhan Öktemay, "Özellikle garibanlara yardım ederdi. Ne kadar evsiz, gariban, kâğıt toplayan, zorda insan varsa onları bulur, giydirir, kıyafet hediye ederdi. Yemek ikram eder, ceplerine harçlık koyar gönderirdi. Bekardı ama tam bir gariban babasıydı. Sürekli ve düzenli yârdim ettiği, bizim çoğunu tanıyıp bilemediğimiz, arasak da bulamayacağımız onlarca zor durunda insani bulur, dost olur, neyi varsa paylaşırdı. İyilik meleğiydi. Enteresan kıyafet seçimi aynı zamanda vintage giyim merakı vardı. Sosyal iletişim kuvvetliydi" dedi.
HOBİ OLARAK VİNTAGE KIYAFET SATARDI
İnanç Öktemay'ın yeğenlerine ve ailesine çok düşkün olduğunu anlatan Gökhan Öktemay, "Kaç kişi annesinin genç kızlık resmini koluna porte şeklinde dövme yaptırır. 15 yıl önce Alsancak'ta İzmir'in en ünlü dövmecisine yaptırdı, aynı semtte öldü. Babamla birlikte yer döşemeleri üzerine dükkanları vardı. Bir süredir hobi olarak İnternet üzerinden vintage kıyafet satardı. Aynı zamanda müzikle uğraşıyordu. Keman ve santur çalardı" dedi.
"HERKESTEN ŞİKAYETÇİYİZ"
Yaşadıkları bu vahim olayda başta İzmir olmak üzere Türk halkının hep yanlarında durduğuna dikkat çeken Gökhan Öktemay, "Halkımız sesimiz oldu, acımızı hafifletti. Biz de onlara yakışır şekilde, avukatlarımızın desteğiyle mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Olayda suçu, ihmali, yetki ve sorumluluğu olan herkesten şikayetçiyiz. Türk adaletine, devletimize, milletimize güvenimiz tamdır" dedi.
OLASI KAST MÜEBBET HAPSİ GEREKTİRİR
Öktemay ailesinin avukatı Bengisu Düzgüner, "Olası kast, fiilin neticesinin öngörülmesine rağmen olursa olsun motivasyonu ile suçun işlenmesini, neticenin kabullenilmesini; bilinçli taksir ise, suçun öngörülen neticesinin gerçekleşmeyeceğine duyulan güvenle işlenmesini, neticenin gerçekleşmesini istememesini ifade eder. Olası kast ile işlenen fiillerde fail; ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda müebbet hapis cezasına, müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda 20 yıldan 25 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur" dedi.
SONUNA KADAR TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ
Sabah'ta yer alan habere göre; Avukat Ceng Düzgüner ise , "İddianameyi ve bilirkişi raporu dikkatlice okunduğunda bu hadisenin meydana gelmesinde Gediz Elektrik ve İZSU'nun çok ağır şekilde ihmalleri var. Olay meydana gelmeden aylar önce ihbarlar mevcut. Savcılık bu konuda araştırmalar yaptı. Ne yazık ki iki kurum da gerekli tedbirleri almamıştır. Aksine derin bir aymazlık içinde umursamamışlar. Sonunda 2 cana mal oldu. İddianame iyice incelendiğinde iki kurumun hiyerarşik olarak tüm sorumlularının elem verici kazadan dolayı olası kasttan yargılanmaları gerektiğini düşünüyoruz. Bu hadisenin görmezden gelinip hafife alınmasının imkanı yok. Hukuk bürosu olarak kişisel görüşümüz suçlu olanların en ağır cezayla cezalandırmaları gerektiğini düşünüyoruz. Herkes işini yaparken kanunlara, nizamlara ve ahlaka uymak zorundadır. İnsanlar yaptıkları işin önemini bilmesi gerekiyor. Ayrıca bundan doğacak sonuçların nelere mal olacağını bilmesi gerekir. Bırakın insanları hayvanlara, ağaçlara bile zarar gelmesini istemeyiz. Bu şirket çalışanlarının defalarca olay yerine gelmesine rağmen bir şekilde bu arıza giderilememiştir. Facia resmen 'geliyorum' demiştir. Sonuna kadar takipçisi olacağız" şeklinde konuştu.