YASALAR miras bırakana kendi mal varlığı üzerinde istediği gibi tasarruf etme yetkisi vermiştir. Fakat bu yetkinin sınırları vardır. Bu sınır da mirasçılarının saklı payıdır. Miras bırakanın hiçbir şekilde müdahale edemeyeceği, üzerinde tasarruf edemeyeceği şekilde bir miras hakkına sahip olan mirasçılara "saklı pay sahibi mirasçı" denilmektedir.
Medeni kanunda sınırlı olarak sayılan saklı paylı mirasçılar şunlardır:
Miras bırakanın altsoyu (Çocukları, evlatlıkları, torunları ve onların çocukları), miras bırakanın anne-babası, miras bırakanın eşi. Saklı pay miktarı mirasçının miras payına göre belirlenir. Alt soyun yani siz çocukların saklı payı miras payınızın yarısıdır. Bu demek oluyor ki merhum babanızın vasiyetinde size hiçbir şey bırakmamış olması yasal değildir.
Annenizin sağ olmadığını düşünürsek size düşecek olan miras payından 1/8'ine (yarısına) babanız dokunamayacaktır.
Bunun için Tenkis davası açarak saklı payınızı isteyebilir, hakkınızı alabilirsiniz...
ÇOCUĞUN YARARI KISTAS ALINIR
Boşanınca kızın velayeti babaya, erkeğin ise anneye mi verilir?
KANUNUMUZDA böyle bir düzenleme bulunmamaktadır.
Çocukların velayetinin kime verileceği konusunda en önemli kıstas çocuğun üstün yararıdır. Çocuğun yaşı küçükse anne bakım ve ilgisine muhtaç olduğu kabul edilir ve çocuk anneye verilir.
Tabi anne haysiyetsiz bir hayat sürüyorsa veya bir akıl hastalığı varsa veya çocuğa bakmasının sakıncalı olduğu ciddi bir neden varsa hakimin takdiri ile babaya da verilebilir. Velayet hakkını elinde bulunduran tarafın mahkemece düzenlenmiş karşı tarafla kişisel ilişki kurma tarihlerine saygı göstermesi gerekir.
Birçok boşanmış çiftte çocuğu göstermemek, kaçırmak, çocuğu karşı tarafla ilgili doldurmak, çocuğa annen /baban öldü veya bizi terk etti şeklinde söylemlerde bulunmak çocuğun psikolojik gelişimi açısından zararlı olduğu gibi, velayeti elinde bulunduran tarafın velayet hakkını yitirmesine de neden olabilir...
YASAL HAKLARINIZI TALEP EDEBİLİRSİNİZ
Bazı günlerde 12 saat çalışıyorum. Tekstil şirketimin yöneticisi, mesai ödemeyeceğini söyledi. İşten çıkartmayla tehdit ediyorlardı ve çıkarttılar. Ne yapabilirim?
İŞVEREN çalışanlarını işten çıkartırken geçerli veya haklı bir nedene dayanmalıdır. İşverenin haklı bir nedeni yoksa geçerli bir nedeni olsa dahi işçinin tüm yasal haklarını ödemek zorundadır. Sizin de fazla mesai ücretlerinizi istemeniz işverene ne geçerli bir sebep verir ne de haklı bir sebep.
Dava açarak tüm yasal haklarınızın ödenmesini talep edebilirsiniz. Bu yolla fazla mesai ücretlerinizi de alabilirsiniz. Ayrıca, işyeriniz 30 kişiden fazla işçi çalıştırıyorsa işe iade davası açarak işe geri dönebilir değilse, işvereninizin iş akdinizi kötü niyetle feshettiğini ispat ederek kötü niyet tazminatı da talep edebilirsiniz.
Fakat unutulmaması gereken nokta, yeni yasal düzenlemeler gereği artık bu tür davalardan önce öncelikli olarak zorunlu arabulucuya başvurmanız gerekmektedir...
SİZ SORUN AVUKATINIZ CEVAPLASIN - HUKUKÇU FERİDE HİLAL İMAL
