Uykusuzluk kanser eder

Düzenli uyku, kansere kalkan oluyor. Uykusuzluk ise hastalık riskini arttırıyor. DNA hasarına neden olarak tümör gelişimini tetikliyor

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 01 Haziran 2018 Güncelleme 01 Haziran 2018, 03:27
Uykusuzluk kanser eder

İÇİNDEKİLER

Uyku apnesi, ciddi bir uyku bozukluğu olarak tanımlanıyor. Hastalık, horlama, uykuda nefesin durması, sabah yorgun uyanma ve gündüz aşırı uyku hali gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Uyku apnesi tedavi edilmediği takdirde, diyabet, insülin direnci, kalp krizi, hipertansiyon, kalpte ritim problemleri, felç, cinsel isteksizlik, iktidarsızlık, kilo verme güçlüğü, unutkanlık ve depresyona neden olabiliyor. Ancak son araştırmalar, uyku apnesinin kanserle de ilişkili olduğunu ortaya koyuyor. Peki uyku apnesi hangi tetikleyici mekanizmaları devreye sokarak kanserin gelişmesine neden oluyor? Bu soruyu Uzman Doç. Dr. Ceyda Kırışoğlu Demir yanıtlıyor:

DNA HASARINA YOL AÇAR
Uyku apnesi, uyku sırasında nefes kesilmelerine yol açıyor. Nefes durup oksijen seviyesi düşünce beynimizin "Boğuluyorsun! Nefes al" komutuyla tekrar nefes alınıyor ve oksijen düzeyi normale dönüyor. Ancak bu iniş ve çıkışlar vücut için stres yaratıyor. 'Oksidatif stres' olarak tanımlanan bu durum, DNA hasarına neden olarak tümör gelişiminde kilit rol oynuyor. Uykusuzluğa bağlı olarak biyolojik saatimizdeki sapmalar, uyurken salgılanan melatonin hormonu salınımının bozulması veya gecikmesi ve uyku saatlerinin değişmesi de DNA hasarını ortaya çıkarıyor. Bu da kansere zemin hazırlıyor. Melatonin hormonunun kansere karşı koruyucu ve tümör gelişimini engelleyen güçlü bir antioksidan olduğu biliniyor. Az uyuyanlarda kanser hastalığı daha sık görülüyor.

TEDAVİYİ HIZLANDIRIR
Kanseri önlemek kadar teşhis edilmiş bir kanserin tedavisinde de düzenli ve kaliteli uyku büyük önem taşıyor. Stresli ve ağır bir süreç olan kanser tedavisinde, endişe ve depresyona bağlı uykusuzluk, ağrı ve tedavinin yan etkilerine bağlı uyku bölünmeleri sık görülüyor. Kansere eşlik eden uyku apnesi, kemoterapi ve radyoterapiye yanıtı da azaltabiliyor. Bu nedenle kanser hastalarının uyku süresine ve kalitesine dikkat etmeleri kanserle savaşta hayati rol oynuyor.

UYKU REÇETESİ
Uykuyla direkt bağlantılı olan melatonin hormonu seviyesini arttıran uyku koşulları şöyle sıralanıyor:
Mümkün olduğunca erken yatın.
Uykuya dalmayı kolaylaştıracağı için oda ısısının ılık hatta serin olmasını sağlayın.
Odada elektronik cihaz bulundurmayın, eğer varsa tamamen kapatın.
Tam karanlık ortam sağlamaya çalışın. Bunun için gece ışığı kullanmayın. Gerekirse uyku maskelerinden yararlanın.
Geç saatlere kadar televizyon izlememeye özen gösterin.
Mavi ışık kaynağı beyni kandırarak melatonin salgılanmasını baskılayacağı için gece yatmadan 1-2 saat öncesinde bilgisayar ve akıllı telefon ışıklarına maruz kalmamaya çalışın.
Gün içinde mümkün olduğunca gün ışığından yararlanın.
Yatmadan önce odayı havalandırın ve belirli aralıklarla yastık ve yataklarınızı değiştirmeye özen gösterin.

​BUNLARI TÜKETİN
Uzmanlar, mışıl mışıl uyutan besinleri şöyle açıklıyor: Bezelye, enginar, börülce, mercimek, brokoli, Brüksel lahanası, ahududu, avokado, böğürtlen, yulaf ezmesi, armut, buğday makarnası, süt ve muz.