Doktorlar hata yaparsa

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 27 Mayıs 2018 Güncelleme 27 Mayıs 2018, 00:00
Doktorlar hata yaparsa

İÇİNDEKİLER

Özel bir hastanede yanlış tedavi uygulandı. Ancak bunu kabul etmiyorlar. Dava açacağımı söylesek de, hastane yönetiminden olumlu bir tepki gelmedi. Önemli bir kurumun bizi hasta olarak değil de müşteri olarak görmesini kabul etmiyorum. Bunun bir bedeli olmalı. Ne gerekiyorsa yapacağız. Mutlaka dava açmak istiyorum. Bu konuda yardımcı olur musunuz? Ne yapmalıyım?
Doktorların yanlış teşhisi zaman zaman olabiliyor.
Burada hastanelerin çok daha farklı davranması önemli.
Ancak hekimler mesleklerini yaparken bilgisizlik, deneyimsizlik veya dikkatsizlik nedeniyle hastanın zarar görmesine neden oluyorsa bu halde sorumluluğu doğmaktadır.
Hekimliğin kötü uygulanması, hekimlik uygulamasında kusur yahut ihmalin varlığı halinde açılacak olan dava türü ise malpraktis olarak adlandırılır.
Ayrıca hekimin hastanın zarar görmesine yol açması çoğu zaman cezai sorumluluk da doğurur. Olayınızda hastanede uygulanan yanlış bir tedavi nedeniyle bir zarara uğradıysanız bunu bir raporla ispatlayabiliyorsanız hekimin ve hastanenin sorumluluğu vardır ve tarafınıza tazminat ödemek durumunda kalabilir.

​ÇOCUĞUMLA TATİLE KAÇTI
Ayrıldığım eşim bana sormadan çocuğumu alıp tatile gitti. Dolayısıyla onu göremiyorum. Tatilin 3 hafta süreceğini de telefonla öğreniyorum. Aslında eşim çocuğumuzu bana göstermemek için her yolu deniyor. Ancak mahkemeye gideceğimi söylediğimde, "çocuğumuzu sana göstermiyor değilim. Sadece acil bir tatil şansı yakaladım ve çocuğumla gittim" diyor. Ancak bunun doğru olmadığı ortada. Ne yapabilirim?
Kanunlarımıza göre ayrılan eşlerden velayeti almayan çocuğunu elbette görür.
Eğer eşinizin size çocuğunuzu göstermiyorsa, açık şekilde velayet hakkının kötüye kullanmıştır.
Çocuğunuzu mahkemenin kişisel ilişki tesisi için belirlediği günlerde icra kanalı ile çocuğunuzu teslim alabilirsiniz.
Eşinizin bu davranışına devam etmesi çocuğu size göstermemesi çocuğun velayetinin değiştirilmesine sebep olabilir.
Eşinizi bu konuda bir kez daha uyarmanızı tavsiye ediyorum.
Eğer hakkınızı görmezden gelmeye devam ederse, velayet konusunda talebiniz varsa velayet hakkının değiştirilmesi davası açabilir, çocuğunuzun yüksek menfaatine de uygun düşmesi halinde çocuğunuzun velayetini alabilirsiniz.

​KAVGA ÇIKTI DOSTLUK BİTTİ
Çocukluk arkadaşımla kurduğumuz iş yerinde bazı sorunlar yaşadık. Arkadaşlığımız da zedelendi açıkçası. Artık ortaklığı bitiriyoruz. Ancak bazı konularda anlaşamıyoruz. Ekstra ödediğim paralar var. O da böyle bir iddia da bulunuyor. Arkadaşlığın işe karıştırılmaması gerektiğini öğrendim. Ancak biraz geç oldu. Haklarım nelerdir?
Buna benzer bir soruyu daha önce cevaplamıştım.
Öncelikli olarak kanunlarımız ortaklıkların bitirilmesiyle ilgili düzenlemeye bakmalıyız.
Hukuk Usulü Kanunu'muzun 200. Maddesi şu şekildedir;
"Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.
Bu madde uyarınca senetle ispatı gereken hususlarda birinci fıkradaki düzenleme hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati hâlinde tanık dinlenebilir." 201. maddeesi ise;
"Senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukukî işlemler ikibinbeşyüz Türk Lirasından az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamaz" şeklindedir.
Yani sorunuzun cevabına dönmek gerekirse, miktarı 2.500 TL'den(2018 yılı itibariyle 2960 TL) fazla alacaklarınız bakımından "senetle ispat zorunluluğu" vardır.
Buradaki senet sadece kambiyo niteliğindeki senet olmayıp, bir kimsenin kendi aleyhine düzenlediği, yazılı olan ve imzasını taşıyan bir belgedir.
Senet kambiyo senetleri olan çek, bono, poliçe olabileceği gibi, kıymetli evrak olan varant, ipotekli borç senedi, irat senedi ya da bir sözleşme de olabilir. Bir kağıtta A'nın imzasını taşıyan ve A B'ye 200.000 lira borçludur metni de bir senettir. Bu ibarenin bir kağıtta yazması şart değildir, deri parçasına yazılmış, taş üzerine oyulmuş ibareler de senet oluşturur. Dolayısıyla karşı taraf muvafakat etmedikçe alacağınızı tanıkla ispat edemezsiniz.

HUKUKÇU FERİDE HİLAL İMAL