Konsantrasyonu azaltıyor: Beynin yüzde 75'i sudan oluşuyor. Hafif seviyelerde susuzluk, duygu durum ve bilişsel işlevlerde bozulmalara neden olabiliyor. Susuzluk sonucu konsantrasyon azalırken, hafıza gibi bilişsel işlevin performansı da düşüyor.
Astım ve alerjiyi tetikliyor: Su tüketimi azaldığında, astım ve alerjiler daha da kötüleşebiliyor. Yüksek ateş ve ishalde de su hayati önem taşıyor.
Tansiyonu yükseltiyor: Kanın yüzde 90'ı sudan oluşuyor. Kan hacmi ve kan basıncı, su tüketiminden doğrudan etkilendiğinden, yeterli su tüketimi olmaması durumunda kan basıncı dengesi ayarlanamıyor ve tansiyonda yükselişe neden olabiliyor.
Kramplarına yol açıyor: Ter kayıpları sıvı alımıyla telafi edilmezse vücut ısısının düzenlenmesi sağlanamıyor. Ayrıca kaslara giden kan basıncı azalarak, kas krampları ve kas kasılmaları gözlemlenebiliyor.
Mide ve bağırsağı bozuyor: Bağırsağın düzgün çalışması için suya ihtiyaç oluyor. Az su tüketimi sindirim ve kabızlık sorunlarına yol açıyor. Su tüketiminin yetersiz olması mide ülserlerini tetikleyebiliyor.
Baş ağrıtıyor: Susuzluk, baş ağrısına yol açıyor. Migrene yol açabiliyor.
Böbrekleri bitiriyor: Böbrekler vücudumuzda her gün oluşan zararlı atık maddeleri (üre, kreatinin, ürik asit gibi) su ile seyreltip atıyor. Yetersiz su tüketimi uzun vadede böbrek yetmezliğine de yol açabiliyor. 6 Erken yaşlandırıyor: Az su tüketildiğinde cilt bozuklukları ve kırışıklıklarla daha erken karşılaşılıyor.
Eklem ağrılarına yol açıyor: Eklemlerde ve omurganın disklerinde bulunan kıkırdak, yüzde 80 su içeriyor. Su tüketimi yeterli olduğunda kıkırdaklar ve omurga kolay hareket edebiliyor. Susuzluk arttığında ise eklemlerde ağrı gündeme gelebiliyor.