Düşük şeker komalık eder

Şekerin yükseği kadar düşüğü de hayatı tehdit ediyor. Aşırı egzersiz yapmak, çok yağlı-tatlı beslenmek, bazı ilaçlar ve pankreas tümörü kan şekerini azaltıyor. Bunlar da sara nöbetine, bilinç kaybına, hatta ölümlere neden oluyor...

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 16 Kasım 2017 Güncelleme 16 Kasım 2017, 00:00
Düşük şeker komalık eder

İÇİNDEKİLER

Son yıllarda diyabet salgın halinde yayılırken; düşük şekerden yani hipoglisemiden yakınanların sayısı da hızla yükseliyor. Hipoglisemiyi 'kan şekerinin düşmesi' olarak tanımlayan İstanbul Florence Nightingale Hastanesi, İç Hastalıkları Bölümü'nden Prof. Dr. Aydın Tunçkale, "Seviye olarak hipoglisemi şeker düzeyinin 70 mg/dL'nin altına inmesidir. Aniden ve hızla oluşur. Tedavi edilmezse kişi kötüleşir, sara nöbeti, bilinç kaybı ve hatta ölüm ile sonuçlanabilir" diyor. Prof. Dr. Tunçkale, bu son derece tehlikeli rahatsızlığı şöyle anlatıyor...

NASIL OLUŞUYOR?
Fazla şekerli besinler yediğimizde, bu şekerler bağırsaklarımızdan kan dolaşımına geçer ve kan şekeri yükselir. Pankreas buna insülin salgılayarak yanıt verir ve kan şekerini normale düşürmeye çalışır. Fazla insülin salgılanmasıyla normale dönen şeker düşmeye devam eder ve hipoglisemi olur.

BAZI kişiler hipoglisemi belirtisi yaşamaz.. Buna 'hipoglisemiyi farketmeme' denir.

HİPOGLİSEMİ anında kişi diyabetikse hızla şekerli yiyecekler almalıdır. Bu şekerli su, ağızda kesme şekerin eritilmesi, meyve suyu, bal olabilir. Bunlardan herhangi biri yapıldıktan 15 dakika sonra ölçüm gerekir. Hipogli- semi sürüyorsa aynı şeyler tekrarlanmalıdır.

EĞER hasta diyabetik değilse şekeri normale döndürüldükten sonra doktora gitmeli.

HİPOGLİSEMiYE yol açan en yaygın ilaç insülindir. İnsülin kullanırken hipoglisemi yaşayan asla ilaç bırakmamalı.

DOĞRU BESLENİN KOMPLEKS karbonhidratları artırın. Bunlar şeker seviyesini dengeler. Kompleks karbonhidratlara örnek olarak tam buğday ekmeği ve tam buğday ekmeğiyle yapılan diğer unlu ürünler, kepekli makarna, esmer pirinç ve kuru baklagiller verilebilir.

BASİT karbonhidratlardan, yani sofra şekeri, bal, reçel, lokum, pastalar, tatlı-tuzlu pastane ürünleri, şekerlerden uzak durun.

LİF alımını arttırın. Sindirilebilir lifler genellikle sebzelerde, meyvelerde, kuru baklagillerde, tahıllarda ve buğdayda bulunur. Karbonhidratlar lifle birlikte yendiğinde daha yavaş sindirilir.

TAZE meyveleri veya şeker eklenmemiş konserve meyveleri, meyve sularına tercih edin. Meyvelerdeki lif şekerin emilim hızını yavaşlatır.

ÖĞÜNLERİ abartmayın, ara öğün yapın.

KAFEİN içeren kahve, diyet ve normal kola, çay, çikolata gibi yiyecek-içeceklerden uzak durun. Kafein hipoglisemi etkilerinin (halsizlik, fenalık hissi gibi) aynısını ortaya çıkarır.

FAZLA kiloları vermeye ve sağlıklı kilonuzu korumaya çalışın. Kilo fazlası vücudun insülin kullanma kabiliyetini azaltır.

YAĞLI yemeyin. Yağ oranı yüksek beslenme, vücudun insülini kullanmasını kötü yönde etkiler.

ET, balık ve tavuk grubunu kızartma yerine, fırında, ızgarada, buğulama veya haşlama yollarıyla pişirmeye özen gösterin.

ETLERİN görünen yağlarını ve tavukların derilerini pişirmeden önce ve sonra ayıklayın.

YARIM SAAT YÜRÜMEK YETERLİ
Spor yapmak kan şekerini dengelemede de oldukça etkilidir. Ancak spor ve besin alımı dengelenmediği zamanlarda da hipoglisemi oluşabilir. Egzersizde tercih edilen günde 30-40 dakika hızlı tempoda yürümek ya da yüzmektir. Eğer cihazınız varsa değişik zamanlarda ölçüm yaparak vücudunuzun verdiği yanıtı saptayabilirsiniz

TATLI TATLI KISIR DÖNGÜ YAŞANIYOR
Zaman zaman hipoglisemi yaşayanlar bir şeyler yiyerek bu atakların geçtiğini keşfeder. Acıktıkça şekerli yiyecekler tüketirler. Şekerli bir şeyler yedikçe yeniden hipoglisemi yaşarlar ve tekrar yerler. Bu kısır döngü böylece sürer gider. Aslında bu tabloya eşlik eden başka belirtiler de vardır. Kilo alma, uyku sorunları, unutkanlık, yorgunluk, sersemlik, öfke nöbetleri, tatlıya düşkünlük ve kulak çınlaması şikayeti olanlar şekerlerini kontrol ettirmelidir.