Doğru tedavi genel cerrahi

Meme kanserinden şüphelenen hastaların, kadın doğum uzmanına değil, genel cerraha gitmesi gerekiyor. Erken tanı ise tedavide büyük önem taşıyor. Bu sayede hem meme korunuyor hem de hastalık tamamen iyileşiyor...

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 15 Kasım 2016 Güncelleme 15 Kasım 2016, 00:00
Doğru tedavi genel cerrahi

İÇİNDEKİLER

Kanser, kadını en değerli yerinden vuruyor. Her yıl onlarca kadın, meme kanserine yakalanıyor. Erken teşhis ise hayat kurtarıyor. İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Şişli Florence Nightingale Hastanesi Meme Sağlığı Merkesi Direktörü Prof. Dr. Vahit Özmen, meme kanserinin diğer kanser türlerine göre tedaviye daha çabuk yanıt alınabilen bir kanser olduğunu belirtiyor. İşte Özmen'in açıklamaları...

UZMAN ÖNEMLİ: Meme kanseri tedavisinde doğru uzmana gitmek en önemli aşamayı oluşturuyor. Çünkü kadınlar genelde meme kanseri problemi için kadın doğum uzmanına gidiyor. Ancak doğrusu Genel Cerrahi Uzmanı'na başvurmaktır. Ayrıca meme kanserinde ekip çalışması önemlidir. Meme kanseri tanı ve tedavi ekibi içerisinde; meme radyolojisi, patolojisi, cerrahisi, medikal onkolojisi, radyoterapisi uzmanları yer alıyor. Bu ekibe, fizik tedavi ve rehabilitasyon, psikiyatri, psikoloji, nükleer tıp, genetik ve moleküler biyoloji uzmanları da katılıyor.

KARAMSAR OLMAYIN: Hastaların çoğu kanser kelimesini duyunca şok yaşıyor. Çoğu kabullenmek istemiyor, bir anda hayatlarının bittiğini düşünerek karamsarlığa kapılabiliyor. Hastalara kesinlikle karamsarlığa kapılmamalarını öneriyorum. Hayata küsmek yerine kanserle mücadele etmeleri gerekiyor.

CERRAHİ TEDAVİ: Meme kanseri tanısı konulan hastaların deneyimli meme radyolojisi, meme cerrahisi, meme plastik cerrahisi ve meme patolojisi uzmanlarının bulunduğu merkezlerde ameliyat olmaları gerekiyor. Erken evre meme kanserinde tanı konulduktan sonra ilk uygulanan tedavi cerrahidir. Cerrahi uzmanı, muayene ve radyoloji bulgularını değerlendirerek, memeyi korumaya veya almaya karar verir.

KORUYUCU CERRAHİ: Meme kanseri tanısı konulan kadınlarda memenin korunması için aşağıdaki şartların sağlanması gerekiyor: Memenin farklı kadranlarında birbirinden uzak kanser odakları olmamalıdır. Memenin tamamına yayılan ve kanser olduğunu düşündüren kireçlenme odakları bulunmamalıdır. Ameliyat sırasında kanserli hücrelerin memeden tamamen temizlendiğinden emin olunmalıdır. Son 30 yılda yapılan çalışmalar ve bizim tecrübelerimiz, deneyimli eller tarafından yapılan memeyi koruyucu tedavilerin, memenin alındığı ameliyatlardan farklı sonuçlar vermediğini göstermektedir. Yani başarılı bir memeyi koruyucu ameliyat yapılmış ve hasta daha sonra radyoterapi almışsa sonuç çok başarılı olmaktadır. Memesi alınan ve alınmayan hastalar karşılaştırıldığında, bu 2 tedaviyi alanların da aynı yaşam süresine sahip oldukları görülmektedir. Bu arada önemli olan uygun hastaların seçilmesi ve tedavilerinin bu konuda deneyimli uzmanlarca yapılmasıdır.

MEMENİN ALINMASI: Hastalığın memede birden fazla yerde olması, tümörün büyük olması, hastanın memenin alınmasını istemesi, hastaya radyasyon verilememesi gibi durumlarda meme cerrahınız memenin alınmasına karar verebilir. Memenin alınması hastalığınız yaygın ve ileri evrede olduğu anlamına gelmez. Hastalar genellikle ameliyatlarının ertesi günü taburcu edilirler. Hastanın evde takibini yapacak olan refakatçisine bu boşaltıcı tüplerin (drenlerin) nasıl takip edileceği ve boşaltılacağı öğretilir. Hasta taburcu olduktan sonra drenlerin 24 saatte bir boşaltılması ve toplanan miktarların kaydedilmesi gerekir. Drenlerden 24 saatte gelen sıvı miktarı 25-30 mililitreye düştüğü zaman doktorunuza kontrole gitmeniz gerekir. Doktorunuz uygun buluyorsa dreni çıkaracaktır. Bu süre genellikle 5-7 gün kadar sürmektedir.

İLAÇLA TEDAVİ (KEMOTERAPİ): Meme kanseri tanısı alan hastalarda, tümör hücrelerinin uzak organlara gitme ihtimali (uzak metastaz) vardır. Bu durum, bugün elimizdeki mevcut olan tanı yöntemleri ile (bilgisayarlı tomografi, PET-CT, kemik sintigrafisi, ultrasonografi vs.) fark edilemeyebilir. Meme kanseri tedavisinin tamamlanabilmesi için bu olası hücrelerin de kemoterapi ile yok edilmesi gerekir. Kemoterapi, meme kanseri konusunda deneyimli medikal onkoloji uzmanı tarafından genellikle 4 veya 8 seans olacak şekilde 3 haftada bir tekrarlanır. Bazı özel durumlarda tedavi sayısı ve süresi değişebilir. Kanser tedavisinin kişiye özel olarak her hasta için ayrı ayrı planlanması ve uygulanması gerekir.

IŞIN TEDAVİSİ (RADYOTERAPİ): Meme kanserinin lokal bölgesel tedavisi olarak, cerrahi tedaviden sonra radyasyon tedavisi veya radyoterapi uygulanmaktadır. Meme kanseri tanısı ile ameliyat edilen ve memesi alınmayan hastaların tümüne radyoterapi (ışın) verilmektedir. Amaç tümörün çıkarıldığı yerde ve etrafındaki meme dokusunda olabilecek tümör hücrelerinin de yok edilmesidir. Bu tedavi, haftanın 5 günü yapılır ve yaklaşık 7 hafta devam eder. Bazı hastalarda 3 haftada tamamlanabilmektedir. Bu tedavi sırasında, deride kızarıklık, ödem yanma olabilir. Hastalarda halsizlik kırgınlık olabilir. Bu konuda radyasyon onkolojisi uzmanınız size yardımcı

SİLİKON: Bazen meme başı ve meme derisi, bazen de sadece meme derisi korunarak meme dokusunun tamamı çıkarılabilmektedir. Bu durumlarda cerrahi tedavi ekibinde bulunan ve meme konusunda deneyimli plastik cerrahi uzmanı tarafından yeni bir meme yapılabilmektedir. Yeni üretilen silikon protezlerin kanserojen olmadıkları ve çok az komplikasyona neden oldukları belirtilmektedir.

HORMONLAR: Meme kanserinde kadınlık hormonlarının (östrojen ve progesteron) rolü vardır. Bu nedenle adet gören hastaların bazılarında, 3 yıl süre ile ayda bir veya üç ayda bir defa yapılan iğnelerle adetler geçici olarak kesilir (ilaçla menopoz). Bu tedavi kadını menopoza soktuğu için buna bağlı sıcak basması ve terleme gibi yakınmalarla karşılaşılabilir. Bazı durumlarda ilaçla menopoza sokma yerine yumurtaların alınması (cerrahi menopoz) da gündeme gelebilir.