Şekeri doğru tanı kaçırma tadını!

Diyabet, yani şeker hastalığı adeta salgın gibi yayılıyor. Adı tatlı kendisi acı olan bu hastalığın yeterince iyi bilinmediğini söyleyen Doç. Dr. Haluk Sargın, doğru bilinen yanlışları anlatıyor

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 12 Kasım 2016 Güncelleme 12 Kasım 2016, 00:00
Şekeri doğru tanı kaçırma tadını!

İÇİNDEKİLER

SON yıllarda görülme sıklığı artan diyabet (şeker hastalığı), toplumsal, sosyal ve ekonomik boyutları olan bir salgın haline geldi. Kadıköy Florence Nightingale Hastanesi, Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü'nden Doç. Dr. Haluk Sargın, diyabetin zamanında tedavi altına alınması için kişilerin bilinçlendirilmesi gerektiğini söyledi. Doç. Dr. Sargın, hastalıkla ilgili doğru bilinen yanlışları sıraladı...

Diyabet hastalığı bulaşıcıdır.
Bu, kronik ve metabolik bir hastalıktır. Bulaşıcı değildir. Kalıtsal özelliği vardır.

Ailede şeker hastalığı var. Ben de mutlaka bu hastalığa yakalanırım.
TİP-1'in ailevi geçiş seyrektir. TİP-2'de ailevi geçiş oranı daha fazladır. Yaşam tarzı değişiklikleri (yeme-içme) ve egzersiz uygulamalarıyla gerekirse insülin etkisini arttırıcı ilaçlarla diyabetin gidişi durdurulur.

Diyabet aslında ciddi bir hastalık değildir.
Kan şekeri yüksek seyreden bir hal alınca cidden ürkütücü ve akıbeti hiç de iyi olmayan bir hastalıktır diyabet. Yavaş ve eziyetli bir ölüm sürecine sebep olur. En sık kalp-damar hastalıkları, felç, böbrek yetmezliği, göz hastalıkları sonucu görme kaybı ve körlük yaşanır.

Diyabet hastaları çok sinirli olur.
Hipoglisemi dediğimiz kan şekeri düşüklüğünde rastladığımız bir durumdur asabiyet. İlaç ve diyet uyumu sağlandığında yakınma olmaz.

Diyabet cinsel hayatı bitirir.
Kan şekeri seviyesi yüksek olan kişilerde hastalık cinsel hayatı olumsuz etkiler. Dikkat edildiği takdirde sağlıklı bir cinsel hayat mümkündür.

İnsülin bağımlılık yapan bir ilaçtır.
İnsülin aslında bir ilaç değil, hormondur. Eksik olan bünyeye dışardan verilen takviye bir hormondur. Yani vücudun ihtiyacından kaynaklanır. Bağımlılık yapmaz.

İnsüline başlandığı zaman bırakılmaz.
İnsülin rezervleri tamamıyla tükenmiş olan diyabetik hastalar istisnadır. Hap kullanan hastaların ağır enfeksiyonlarında, cerrahi girişimlerinde ve gebeliklerinde geçici olarak kullanılıp bırakılabilir. Bazı aşırı kilolu hastalarda insülin rezervi uygunsa ciddi kilo verimi sonucu haplara dönülebilmektedir.

İnsülin şişmanlatır.
Egzersiz ve diyetine dikkat eden hastalarda insülin kilo aldırmaz. İnsülin direnci sebebiyle iştah artışı olan hastalarda insülin direncini kıran çeşitli haplarla kombinasyonlar yapılarak iştah artışı engellenebilir.

Diyabetikler çocuk sahibi olamaz.
Bu da gerçek dışı bir bilgidir. Kan şekeri düzeyi iyi ise 3 aylık ortalama HbA1c referans aralıklarda ise gayet sağlıklı çocuk sahibi olunur doğum yapılabilir.

Hamileyken insülin kullanmak bebeğe zarar verir.
İnsülin bebeğe geçemediğinden herhangi bir olumsuz etkisi yoktur. Plasenta anne rahmi ve bebek arasında kan alışverişi sağlamada bariyer oluşturur. Her maddenin geçişine izin vermez.

Ekşi meyvelerde daha az şeker bulunur.
Tatlı ve ekşi meyvenin içerdiği şeker miktarı aynıdır. Meyveler olgunlaştıkça içindeki şeker miktarı artar emilimi hızlanır. Bu sebeple armut, muz, şeftali, kayısı gibi meyvelerin yumuşak ve sulu olduğu dönemde yenilmemesi veya daha sert olanları tercih edilmelidir.

Meyve suyunun zararı olmaz.
Meyvenin suyundan ziyade kendisi porsiyon (1 adet) olarak önerilir. Meyve suyu elde etmek için o meyveden 3-4 adet sıkmak gerekir. Bu durumda fazla meyve tüketimi glukozun aşırı alımına sebep olur. Sıvı gıdalar çabuk emildiğinden kan şekerlerinde ani yükselmeler olur.

Şeker hastası ekmek, patates, makarna yiyemez.
Diyabetik hastalar nişasta tüketebilir. Ancak alınan gıdanın miktarı önemlidir. Diyabetik olmayan hastalara da önerildiği üzere kepekli ürünler tercih edilmelidir.

Diyabet hastalarına tatlı ve çikolata yasak.
Egzersiz ve diyet uyumu olan hastalar zaman zaman ölçülü bir oranda bu gıdaları tüketebilir.

Doğal balda şeker yoktur serbestçe yenebilir.
Hem doğal, hem yapay balda glukoz ve fruktoz vardır. Bal kan şekerini yükseltir. Bu yüzden tavsiye edilmez.