CİLT KANSERİ YAPIYOR
Kimyasal SPF'ler arasında parabenler, benzofenonlar, oksibenzenler, retinil palmitat, kamfor ve homosalat gibi birtakım zararlı kimyasal maddeler var, üstelik bunlar yalnızca birkaçı. Bu kimyasal filtrelerin toksik etkisi de en az güneşin kanserojen etkisi kadar tehlikeli, hem cilt kanserleri hem de sistemik birtakım kanserler açısından. 'Kimyasal kanserogenez' karmaşık birtakım aşamalar sonucu bazı kimyasal maddelerin, hücrelerin genetik şifresini içeren DNA'da mutasyona sebep olup, kansere yol açması anlamına geliyor. Yani 'yangından kaçarken doluya tutulma' riski var özetle işin ucunda. Kimyasal UV filtreleri, fotoallerjik reaksiyonlara ve gözde tahrişlere de neden olabilmekteler. Benzofenon-3 adlı kimyasal UV filtresinin yalnızca tek bir uygulamadan yalnızca 4 saat sonra idrara geçtiği bilimsel olarak ispatlandı. İdrar bilimsel olarak 'süzülmüş kan' anlamına geliyor, yani kana da geçmekte bu madde. Aynı maddenin dışkıya ve hatta anne sütüne geçtiği de labaratuvar yöntemleriyle gösterildi. Yine, 3-kamfor adlı kimyasal UV filtresi de idrarda ve kanda saptandı, oktil metoksinamat da anne sütünde!
ÇELİŞKİLİ BİR ARTIŞ VAR
Üstelik, üm dünyada SPF içeren güneş koruyucularının giderek yaygınlaşan kullanımına rağmen, deri kanseri görülme sıklığında, tezat oluşturan bariz bir artış mevcut. Amerikan Kanser Birliği'nin verilerine göre her yıl 1.3 milyon yeni vaka var, üstelik ABD, SPF'li ürünlerin en yaygın kullanıldığı lkelerden biri.
SPF NEDİR?
SPF, bir ürünün, güneş altında yanmadan kalmaya izin verdiği süre anlamına geliyor. Yani SPF-5 bir ürün demek, hiçbir korunma olmadan yanmaya başlanan sürenin 5 katı daha yanmadan güneş altında kalmanızı sağlayan ürün demek, içinde 5 tane koruyucu faktör olan ürün demek değil. Ancak bunları kullanırken de ölçülü olmalısınız. Bu ürünlerin de fazlası zarar!