İşte gün gün Barış Pınarı Harekatı!

Türkiye'nin Suriye'ye dönük başlattığı "Barış Pınarı Harekatı" ile ilgili son olarak taraflar arasında ateşkes kararı alındı. Anlaşmaya göre, Türkiye 120 saatlik bir süre için operasyona ara verecek ve bu zaman diliminde Kürtlerin oluşturduğu Halk Savunma Birlikleri (YPG), yaklaşık 32 kilometre derinliğinde oluşturulacak olan güvenli bölgenin gerisine çekilecek. Peki Barış Pınarı Harekatı neden yapıldı? İşte gün gün Barış Pınarı Harekatı...

Başkan Erdoğan'ın duyurmasıyla başlayan harekatta gün gün neler olup bittiğine kısaca göz atalım:

OPERASYONA ADIM ADIM

Türkiye'nin Suriye'nin 30 kilometre derinliğinde güvenli bölge oluşturmak için ABD'yle yürüttüğü görüşmelerden sonra söz konusu harekata adım adım gidildi. Ancak harekat henüz başlamadan Trump'tan çelişkili açıklamalar gelmeye başladı.



6 EKİM

6 Ekim Pazar akşamı, Trump ve Erdoğan bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

Görüşme sonrası yapılan ilk açıklamalardan anlaşılan, Türkiye'nin planladığı askeri operasyon üzerinde uzlaşıya varıldığı yönünde oldu. Görüşmeye göre, iki ülke askerinin karşı karşıya gelmemesi için ABD askerinin, Türkiye ile uzlaştığı belirli bir bölgeden çekileceği ve bunun karşılığında Türkiye'nin, bölgedeki hapishanelerde tutulan DEAŞ savaşçıları ve kamplarda tutulan DEAŞ ailelerinden sorumlu olacağı yönündeydi.

Ankara'da iktidar tarafından "başarı" olarak yorumlanan bu uzlaşı, ABD'de tepki alan ve Türkiye'ye dönük yaptırımlara varan bir süreci ateşledi.



7 EKİM

Erdoğan, Sırbistan ziyareti öncesi havaalanında yaptığı açıklamada "Sayın Başkan'ın [Trump] belirttiği gibi bölgede çekilme olayı başlamış vaziyette" dedi.

Erdoğan'ın açıklamasından birkaç saat sonra, ABD'de henüz sabah saatleriyken, Trump birkaç tweet atarak ülkesinin Suriye'de IŞİD ile savaşmak için gerekenden daha uzun süre kaldığını duyurdu. IŞİD'in yüzde 100 sona erdiğini söyleyen Trump, bundan sonra orada tutuklu olan IŞİD savaşçılarıyla Avrupa, Türkiye, Rusya, İran ve Irak'ın ilgilenmesi gerekeceğini söyledi:

"Kürtler bizimle birlikte savaştı ama onlara çok büyük paralar ve silahlar gönderildi. Türkiye'yle on yıllardır savaşıyorlar, 3 yıldır bu savaşı durduruyorum ama artık bu saçma sonsuz savaştan çekilme vaktimiz geldi."

Trump'ın açıklamaları sonrası Pentagon ve Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, arka arkaya gazetecilerle bir araya gelerek Trump'ın Türkiye'nin operasyonuna destek vermeyeceği bilgisini aktardı.

Akşam saatlerinde bir tweet atan Trump ise kararını "müthiş askeri kabiliyetlerimizi ABD'yi sevmeyen insanlara polislik yapmak için kullandığımız bu saçma ve sonsuz savaşlardan çekilmek üzere seçildim. Bu sonsuz ve saçma savaşlar bitiyor!" yazarak savundu.

Ancak bu Twitter paylaşımından yaklaşık 20 dakika sonra, bu kez "Çizilen çerçeveyi aştığını düşünürsem, Türkiye'nin ekonomisini yerle bir ederim. Daha önce bunu yaptım!" diyerek Türkiye'yi uyardı.

Trump, gazetecilere yaptığı açıklamada da "Türkiye'ye, bizim insani olarak değerlendirdiğimiz şeylerin dışına çıkarlarsa fazlasıyla zarar görmüş bir ekonominin gazabına uğrayacaklarını söyledim" dedi, Rahip Brunson'ın serbest kalmasıyla ilgili süreci hatırlattı.



8 EKİM

Trump'ın çelişkili açıklamaları operasyona bir gün kala bile devam etti. Trump, 8 Ekim'de yaptığı paylaşımda, "Bazı insanlar Türkiye'nin ABD'nin büyük bir ticaret ortağı olduğunu unutuyor… Suriye'den ayrılma sürecinde olabiliriz ama hiçbir şekilde, özel bir halk olan ve müthiş savaşçılar olan Kürtleri terk etmedik. Aynı şekilde NATO ve ticaret ortağı olan Türkiye ile ilişkimiz çok iyi oldu. Kürtlere maddi destek ve silah yardımı yapıyoruz!" dedi.

Aynı gün akşam saatlerinde Pentagon Sözcüsü Jonathan Hoffman, bir açıklama daha yaparak, basına sızdırılan bilgileri resmi ağızdan reddetti. Beyaz Saray ile Pentagon arasında uyum olduğunu söyledi ve Türkiye'nin "tek taraflı hareket ettiğini" ekledi.



OPERASYON BAŞLIYOR

9 EKİM

Erdoğan, 9 Ekim'de Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Türk Silahlı Kuvvetlerimiz Suriye Milli Ordusu'yla birlikte Suriye'nin kuzeyinde PKK/YPG ve DEAŞ terör örgütlerine karşı Barış Pınarı Harekatı'nı başlatmıştır" açıklamasıyla operasyonun başladığını duyurdu.

9 Ekim'in akşam saatlerinde önce Milli Ordu (ÖSO) ardından da TSK askerleri sınırı geçerek bu bölgelerde ilerlemeye başladı. TSK ve Milli Ordu'nun sınırdan ilk geçiş yaptığı bölgeler ise Resulayn ve Tel Abyad'ın etrafındaki köyler oldu.

Aralarında Fransa, İngiltere ve Almanya'nın da olduğu çok sayıda ülkeden operasyonu eleştiren açıklamalar geldi. Pakistan, Azerbaycan ve Katar ise operasyonu desteklediğini duyurdu. Operasyona karşı çıkan ülkeler arasında İran da yer aldı.

Trump, 9 Ekim'de operasyonun başlamasının hemen ardından yaptığı açıklamada ise "Bir NATO ülkesi olan Türkiye bu sabah Suriye'yi işgal etti. ABD bu saldırıyı desteklemiyor ve bu operasyonun kötü bir fikir olduğunu da Türkiye'ye iletti" demiş ve "Türkiye artık kamplarda tutulan bütün IŞİD savaşçılarının cezaevinde kalmaya devam etmesinden sorumludur. Türkiye IŞİD'in tekrardan varlık bulmasını engellemekten sorumludur" ifadelerini kullanmıştı.

ABD Senatosu'ndaki etkili Cumhuriyetçilerden Lindsey Graham, "Türkiye'nin kuzey Suriye'ye girmesi bir felaket. Trump yönetiminin utanmadan terk ettiği Kürt müttefiklerimiz için dua edin. Bu hamle IŞİD'in tekrar ortaya çıkmasını kesinleştirdi" dedi ve ekledi: "Kongre'de Erdoğan'ın ağır bir bedel ödemesi için girişimlere liderlik edeceğiz. İşlemiş olan güvenli bölge konseptine geri dönmek için hâlâ zaman varken Başkan Trump'ı bu yoldan dönmeye davet ediyorum."

Barış Pınarı Harekâtı ile ilgili olarak ABD'de Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham ve Demokrat Senatör Chris Van Hollen'ın üzerinde uzlaşı sağladığı Türkiye'ye yaptırım uygulanmasını öngören yasa tasarısının ardından, Temsilciler Meclisi'nden 29 Cumhuriyetçi Kongre üyesi de benzer bir yaptırım yasa tasarısı sunacaklarını açıkladı.

Temsilciler Meclisi'nde Cumhuriyetçilerin lideri Kevin McCarthy, Cumhuriyetçi Parti grubu denetçisi Steve Scalise ve diğer parti liderleri Ankara'nın operasyonuna güçlü bir karşılık verilmesi gerektiğini savundu.



10 EKİM

Trump, 10 Ekim akşamı Türkiye'nin harekatına dair yeni bir açıklama yaparak "Üç seçeneğimiz var: Ya ordumuzu göndermek, ya Türkiye'yi yaptırımlarla vurmak ya da Türkler ve Kürtler arasında arabulucu olmak" dedi.

Trump konuyla ilgili attığı tweetlerde "IŞİD'i yüzde 100 yendik ve şu an Türkiye'nin Suriye'de saldırıda bulunduğu alanda hiç askerimiz yok. İşimizi çok iyi yaptık! Şimdi Türkiye, Kürtlere saldırıyor ve onlar 200 yıldır savaşıyor. Bu durumda üç seçeneğimiz var. Ya binlerce askerimizi göndermek ve askeri olarak kazanmak, Türkiye'yi finansal olarak yaptırımlarla sert vurmak ya da Türkler ve Kürtler arasında bir anlaşma sağlanması için arabulucu olmak!" yorumu yaptı.

Trump daha sonra Beyaz Saray bahçesinde gazetecilere yaptığı açıklamasında üçüncü seçenekten yana olduğunu, arabulucu olmayı umduğunu aktardı. "Türkiye, belirlediğiniz sınırları geçti mi?" sorusuna cevabında ise Trump "Türkiye durduğum yeri biliyor. Muhtemelen yaptırımlar ve diğer ekonomik şeyler bakımından, çok, çok sert bir şeyler yapacağız" dedi.



11 EKİM

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, 11 Ekim'deki Türkiye ziyaretinde 'PKK ve YPG'yi terör örgütü olarak görüyor musunuz?' sorusuna "NATO'nun kamuya açık bir terör örgütü listesi yok. BM ve AB'nin kamuoyuna açık bu tür bir listesi var ama bizim yok. Biz terörün bütün çeşitleriyle eşit olduğunu düşünüyoruz. IŞİD bizim ortak düşmanımızdır" dedi.

Öte yandan, Suriye Milli Ordusu (ÖSO) ve TSK, Rasulayn'ın Tel Halef, Halave, Asfar Neccar, Kişto ve aşağı Kişto köyü ile Tel Abyad'ın El Yabse, Tel Fander, Müşeyrfe, Dedat, Bir Aşık, Berzan, Cüdeyde, Gısas ve Hamidiye'nin de aralarında olduğu 18 köyde kontrolü sağladı.

12 EKİM

Harekatın üçüncü gününde Resulayn kenti tamamen TSK-ÖSO kontrolüne girdi. Milli Savunma Bakanlığı, "Rasulayn meskun mahali kontrol altına alındı" dedi. Bir gün sonra ise Tel Abyad kentine girildi.

MSB, SMO'nun Rasulayn şehir merkezinde kontrolü sağladığını, bu bölgede 30-35 kilometre derinliğe inildiğini, M-4 karayolunun kontrol altına alındığını duyurdu.

Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi de TSK ve SMO'nun Rasulayn'ın merkezine girdiğini doğruladı.



SURİYE ORDUSU GELİYOR

13 EKİM

SDG ve Şam Hükümeti'nin "askeri bir ön anlaşma" yaptıkları belirtildi. Suriye Ordusu'nun (SAA), SDG'nin elinde olan Kobane ve Menbiç'e doğru yola çıktığı açıklandı.

Rusya, operasyona karşı çıkmadığı gibi Fransa ve İngiltere'nin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'ne getirdiği kınama içerikli karar tasarılarını da kabul etmedi. Ancak Rus yetkililer, yaptıkları ölçülü açıklamalarla, operasyonunun zaman ve süre bakımından sınırlı olması gerektiği mesajını verdiler.

Bunun da ötesinde yeni bir stratejik hamle geliştiren Rusya, önce YPG ile Suriye arasında diyalog kurulmasını sağladı ardından da Suriye ordusunun Kobani ve Menbic bölgelerine ilerleyişine askeri destek sağladı.



14 EKİM

Suriye ordusu (SAA), saat 04.30'da, Resulayn'ın 35 kilometre güneydoğusunda bulunan Til Temir'e ve SDG'nin kontrol ettiği, Rakka'nın kuzeyinde yer alan Ayn İsa kasabasına da girdi. Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi bu bilgiyi doğruladı. Ayn İsa'da bulunan az sayıda ABD askeri 13 Ekim'de üslerini terk etmişti.

Avrupa Birliği (AB), 14 Ekim'de toplanan dışişleri bakanları aracılığıyla Türkiye'ye operasyonunu acilen durdurma çağrısında bulundu.

Birlik içinde oy birliği oluşmaması nedeniyle AB'nin topyekun silah ambargosu uygulaması kararı alınamasa da Fransa, Almanya ve İngiltere ikili düzeyde ambargo kararı aldı.

Bu süreçte, Ankara-Brüksel ilişkilerindeki gerginliği bir üst düzeye çıkaran bir gelişme de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye'nin operasyonunun "işgal" olarak nitelendirilmesi durumunda ülkesindeki 3,6 milyon Suriyeli mültecinin Avrupa'ya gidebilmeleri için kapıları açabileceği tehdidinde bulunması oldu.

15 EKİM

ABD, harekât nedeniyle Türkiye'ye yaptırım kararı aldı. Üç bakan ve iki bakanlığı yaptırım listesine alındı, çelikte gümrük vergisi yüzde 50'ye yükseltti, 100 milyar dolarlık ticaret anlaşması için yürütülen görüşmeleri de durduruldu.

Suriye devlet ajansı SANA, Suriye Ordusu'nun,(SAA) SDG'nin elinde olan Menbiç şehrine girdiğini duyurdu. Rusya Savunma Bakanlığı da SAA'nın Menbiç'in tamamında kontrolü ele geçirdiğini duyurdu. ABD askerleri de o tarihten bu yana Menbiç çevresinde konumlanmıştı.

Reuters ajansı ise, ABD ve Koalisyon güçlerinin Menbiç'ten çıktığını duyurdu. Suriye Milli Ordusu da Menbiç'in kuzeyinde operasyon hazırlığı için konuşlandırıldığı belirtildi. Ayn İsa, Tabka Barajı, Menbiç kırsalı gibi SDG kontrolündeki bazı bölgelere Suriye ordusu girmeye başlamıştı.

TRUMP'IN MEKTUBU ORTAYA ÇIKTI

16 EKİM

ABD Başkanı Donald Trump'ın 9 Ekim'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a gönderdiği bir mektup ortaya çıktı.

Söz konusu mektupta Trump, Erdoğan'a hitaben "Sen binlerce kişinin katledilmesinden, ben de Türk ekonomisinin yok edilmesinden sorumlu olmak istemem. Sert bir adam olma. Aptal olma. Seni daha sonra arayacağım" ifadelerini kullandığı yer aldı.

Mektubun, Trump'ın Kongre'nin önde gelen isimleriyle Beyaz Saray'da Suriye'deki askerlerin çekilmesi ve gelinen son durumu ele aldığı toplantıda dağıtıldığı ortaya çıktı. Toplantıya katılan Demokratlar, kendilerine hakaret edildiği gerekçesiyle toplantıyı terk etti.

AKP mektuba yanıtını yandaş basına "Cumhurbaşkanlığı kaynakları" adı altında "Mektubu çöpe attık, yanıtı harekatla verdik" şeklinde sundu.

'ATEŞKES İLAN ETMEYİZ' DEMİŞTİ

Erdoğan, Azerbaycan'dan Türkiye'ye dönerken uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada, "Trump ateşkes ilan edin dedi, asla ateşkes ilan etmeyiz" dedi.

Ancak aynı gün içinde Erdoğan'dan farklı bir açıklama geldi. Erdoğan, SkyNews muhabirinin "Amerikan delegasyonu geliyor, onlara neler söyleyeceksiniz" sorusuna "Ben dimdik ayaktayım. Ben onlarla görüşmeyeceğim. Onlar karşıtlarıyla görüşecek. Ben Trump geldiği zaman konuşurum" açıklaması yaptı.

120 SAATLİK ATEŞKES KARARI ALINDI

17 EKİM

Trump'ın Erdoğan'a gönderdiği mektubun yankıları sürmeye devam etti. Trump, Beyaz Saray'daki Suriye toplantısına ilişkin fotoğrafları Twitter hesabından paylaşarak yaşananları anlattı.

İlk paylaşımında, toplantıda çekilen, ABD Temsilciler Meclisi üyesi Nancy Pelosi, Senato Azınlık Lideri Chuck Schumer ve Temsilciler Meclisi Çoğunluk Lideri Steny Hoyer'in görüldüğü fotoğrafa yer veren Trump, "Onların beni sevdiğini düşünüyor musunuz?" ifadelerini kullandı. Trump ikinci paylaşımında ise Pelosi'nin ayakta konuşurken görüldüğü fotoğrafı paylaşarak, "Asabi Nancy sinirden deliye döndü" notunu düştü.

Ankara'ya çıkarma yapan Başkan Yardımcısı Mike Pence, Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O'Brien ve Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey'den oluşan ABD heyeti ile yapılan yoğun görüşmeler sonrasında Suriye'de ateşkes kararı alındı.

Görüşmeler Erdoğan'ın kabulü 15.40 itibarıyla başladı ve 1 saat 40 dakika sürdü. Görüşmenin ardından taraflar yaptığı açıklamada 120 saatlik ateşkes kararı alındığını duyurdu. Ateşkese ilişkin detaylar kamuoyuyla paylaşıldı.

Bunlar da Var
CANLI YAYIN