Ahilik nedir? Ahilik teşkilatının özellikleri ve faydaları nelerdir? İşte merak edilen bilgiler

Kuruluş Osman dizisi bu akşam saat 20.00'de izleyicisiyle buluştu. Dizide Osman Bey ve Şeyh Edebali arasında 'Ahilik' hakkında konuşulan detaylar izleyicilerin dikkatini çekerken "Ahilik nedir?" sorusunun yanıtı merak konusu oldu. Bu kapsamda günün en çok araştırılanları arasında "Ahi Evran kimdir?" sorusu yer alıyor. Aynı zamanda Ahilik teşkilatına dair bilgiler de merak ediliyor. Peki, Ahilik teşkilatının özellikleri ve faydaları nelerdir? İşte merak edilen detaylar...

Giriş Tarihi 04 Aralık 2019, 21:13 Güncelleme 04 Aralık 2019, 21:13
Ahilik nedir? Ahilik teşkilatının özellikleri ve faydaları nelerdir? İşte merak edilen bilgiler

İÇİNDEKİLER

Ahilik, Kuruluş Osman'ın izleyici karşısına çıkmasıyla birlikte günün en çok araştırılanları arasında yerini aldı. . Vatandaşlar Ahi Evran kimdir sorusuna arama motorlarında yanıt ararken, Ahilik teşkilatının özellikleri ve faydaları nelerdir sorusunun yanıtı da merak ediliyor. İşte Ahilik teşkilatına dair merak edilen bilgiler...

AHİLİK NEDİR?

Ahilik, köylere kadar yayılan örgütleriyle, milli birliği ve bütünlüğü, sosyal dayanışma ve yardımı temel ilke olarak benimseyen, dostluk ve kardeşlik havası içinde, toplumsal ahlak kurallarına sıkı sıkıya bağlı, milli bir toplum kurmayı amaçlayan, yurt ekonomisinde temel ihtiyaç maddelerini en kaliteli, en ucuz biçimde üretmeyi öngören 13. yüzyılda kurulup gelişen milli bir örgüt biçimidir. Kısaca, bir esnaf örgütüdür.

Ahi Evran ile başlayıp Selçuklulardan bu yana süre gelen, usta, kalfa ve çırağın sadece birer sanatkar olarak değil, aynı zamanda insan olarak belli değerlere bağlı bir şekilde yetiştirilmelerini sağlayan çok önemli bir kültür değerimizdir.

OSMANLI'NIN KURULUŞUNDA AHİLİĞİN ROLÜ

Ahîlik Osmanlı Devleti'nin kuruluşunda da büyük rol oynamıştır. Âşıkpaşazâde, Osmanlı Devleti'nin kuruluşu sırasında faal rol oynayan dört zümre arasında ahîleri de zikreder. İlk Osmanlı padişahlarının ve vezirlerinin çoğunun ahî teşkilâtına mensup şeyhler olduğu, I. Murad'ın şed kuşandığı ve teşkilâttan fetihlerde askerî bir güç olarak faydalanıldığı bilinmektedir.

14. yüzyıl ortalarında Orhan Gazi döneminde Anadolu'yu gezen ünlü seyyah İbn Battûta, ahî birliklerinin şehir ve köylerde teşkilâtlanan zenaat ve ziraat ehli zümreler olduğunu belirtir ve tasavvufî hayatla olan yakınlıklarına temas edip misafir olduğu ahî zâviyelerinin isimlerini verir.

Ahîliğe giriş şerbet içmek (şürb), şed veya peştemal kuşanmak, şalvar giymekle gerçekleşmekteydi. Ahîlik bünyesi içindeki esnaf birlikleri ustalar, kalfalar ve çıraklardan oluşuyordu. Çıraklıktan itibaren birlik içinde yükselmek için meslekî ehliyet ve liyakat şarttı. Çıraklar mesleği çok iyi öğrenmedikçe dükkân açamazlardı. Esnaf ve dükkân sayıları, iş aletleri ve tezgâhlar sınırlandırıldığı gibi ihtiyaca göre mal üretimi de esastı. Osmanlı döneminde esnaf birliklerinin idare tarzına çok önem verilmişti. Sanat erbabı içinde en dürüst ve en çok saygıya değer olan, muhtemelen yaşça da önde bulunan bir üstat teşkilâtın reisi olup kendisine ahî deniyordu. Bunların zenaat mensupları üzerinde bir şeyh gibi nüfuzu vardı. Ayrıca esnaf arasındaki inzibatı temin eden ve yiğitbaşı yahut server denilen bir ikinci reis bulunuyordu. Bir şehirde mevcut zenaat şubesi sayısı kadar olan ahîlerden birisi diğerlerine reis oluyor ve buna ahî baba adı veriliyordu. Ahî babalar, genellikle Kırşehir'deki Ahî Evran Tekkesi'ne bağlı olan şeyhler ile bunların çeşitli illerdeki vekilleri idi. Büyük âlim ve mutasavvıf Şeyh Edebâli de ahî şeyhlerinden olup Osman Gazi ile sıkı ilişkiler kurmuş ve kızını onunla evlendirmişti. Orhan Gazi ise Ahîliğe ait "ihtiyârü'd-dîn" unvanını almıştı.

Özellikle Fâtih devrinden itibaren Ahîlik siyasî bir güç olmaktan çıkarak esnaf birliklerinin idarî işlerini düzenleyen bir teşkilât halini aldı.
Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun ilk yıllarına kadar lonca, gedik gibi esnaf kuruluş ve kurumları devam etmiştir.

AHİLİK YEMİNİ

''Bismillahirrahmanirrahim.

Ahi Evran yurdunda mesleğini icra eden biz zanaatkar ve ticaret erbabı olarak, çalışmayı ibadet sayan bir anlayışla, hakkın rızasını gözeterek halka hizmet edeceğime, Ahiliğin temel değerleri olarak cömertlik, doğruluk, dürüstlük, hoşgörü, güven, sevgi, sabır, dostluk, fedakarlık, adalet, kanaatkarlık ilkelerine ve komşuluk hukukuna uyacağıma,

Elime, belime, dilime, gözüme sahip çıkıp, günahlardan sakınacağıma, ölçü ve tartıda doğruluktan sapmayacağıma, 'müşteri velinimetimdir' düşüncesiyle onlara güler yüzlü davranacağıma, kaliteli mal üretip, hileli ve çürük mal satmayacağıma, yalan söylemeyeceğime, insanları kandırmayacağıma,

Hayatımın her döneminde kul hakkını gözetip, kimseye haksızlık yapmayacağıma, meslek eğitimi ve kurallarına bağlı kalacağıma, helalinden kazanıp, haram lokma yemeyeceğime ve Ahi esnafında olması gerekli ahlaki değerlere bağlı kalacağıma, Namusum, şerefim ve bütün mukaddesatım üzerine ant içerim.''