NASA yayınladığı bu fotoğrafla birlikte Jüpiter'deki yıldırımların nasıl oluştuğuna dair detaylar içeren bir makale de paylaştı.
NASA'nın Voyager 1 uzay aracının 1979 Mart'ında Jüpiter'i geçmesinden bu yana bilim insanların dev gezegendeki şimşeklerin kaynağını merak ettiler. Birçok gök bilimci ve araştırmacı Jüpiter'deki yıldırımların radyo sinyallerini, Dünya'daki yıldırımların sinyalleriyle karşılaştırdı. Ancak sinyallerin birbiriyle uyuşmadığı ortaya çıktı.
Hangi gezegen olursa olsun, oluşan yıldırımlar radyo vericisi gibi hareket eder ve sinyal gönderir. Juno'ya kadar olan tüm uzay araçları (Voyager, Galileo, Cassini) tarafından kaydedilen tüm sinyaller, görsel tespitlere veya radyo spektrumunun kilohertz aralığı ile sınırlandırıldı. Fakat Juno, son derece hassas cihazlarla gaz devi Jüpiter'deki yıldırımları daha detaylı şekilde kaydetmeyi başardı. Megahertz yanı sıra gigahertz aralığı da kaydedildi.
Her ne kadar Jüpiter'de oluşan şimşekler, Dünya'ya benzse de, aslında aralarında farklar var. Jüpiter'in yıldırım dağılımı Dünya'ya göre daha dışarıda. Gezegenin kutuplarında çok fazla aktivite var, ancak ekvatorun yakınında ise yok.