Örnek olmak mı önde olmak mı?

Futbolumuzun bilge insanı rahmetli Özkan Sümer’in güzel bir sözüyle başlayalım: “Büyük kulüp önde olan değil, örnek olandır!"

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 14 Ekim 2021 Güncelleme 14 Ekim 2021, 07:00
Örnek olmak mı önde olmak mı?

İÇİNDEKİLER

Maalesef kulüplerimizin bir çoğu her yıl önde olmayı tercih ederek iflasa sürüklendi. Ne banka kredileri ne borçların yapılandırılması ne de şampiyonluk gelirleri artık ekonomilerini kurtarmaya yetmiyor. Doğru ve planlı üretim yerine hızlı ve günü kurtarmak için yapılanlar geleceklerini de yok etti! Düşünebiliyor musunuz kulüplerin yayın, sponsorluk ve stadyum gelirleri üç, beş ya da yedi yıl boyunca temlik altında. Belki o süreler bile onları bu bataktan çıkartmaya yetmeyecek!

Böylesi kötü bir tabloda elbette ekonominin konuşulmaması, başarısızlıkların da kılıflanmasının en güzel yolu, algı değiştirmektir. Kulüpleri düzgün yönetemeyerek iflasa sürükleyenler, algıda gayet başarılılar, maşallah!

YURTTAN SESLER KOROSU!
Bakın işte, küfrü maruz gören, hakareti alkışlayanlar stadyumlardan yeni trend sosyal medyaya taşındı. Artık bu alan onlar için popülizmin pompalanacağı, algıların oluşturulacağı, lincin yapılacağı, yalanların en kolay yedirileceği yer! Bazen öyle manzaralarla karşılaşıyoruz ki insanlığımızdan utanıyoruz.

Son 'öndelik' milli takım üzerinden yaşanıyor. Bu ülkenin milli takımının kalecisinin kim olacağının kararını teknik direktör ve ekibi değil de 'önde olan' kulübün taraftarları vermeliydi! Eğer 'önde olanların' istediği olmuyorsa ortalık yangın yerine döndürülmeliydi!

Aşağıda bahsedeceğim bu çirkin sesli borazana üfleyenler sadece bunlar değil. Kendilerini bir şekilde ekranlara atmış, mecmua köşelerinde yer bulmuş sözüm ona gazeteciler de var! Hadsizlikleri diz boyu! Yaranma çabaları takdire şayan! Şovları ise isimleriyle müsemma! 'Yurttan sesler korosu' misali aynı nakaratı söyleyip duruyorlar.

Peki neden!
Aslında bu durum tıbbi değil, sosyolojik vaka! Ve geçmişten geliyor.

ÖRNEK KULÜP OLMUŞTUR
Milli Takımın başında 40 yıl önce Trabzonspor Teknik Direktörü Özkan Sümer vardı. Evet, aynı anda iki görevi birden yürütüyordu. Ve 'milli' bir görev olduğundan hareketle para dahi istememişti! Galler maçı 1-0 kaybedildiğinde bütün stadyum "Trabzon Dışarı" diye bağırmıştı. Öyle ya takımın başında Trabzonsporlu bir hoca, sahada da Trabzonspor'dan 6 oyuncu vardı. Özkan Sümer görevi bıraktı. O sezon Trabzonspor'u şampiyon yapan Özkan Sümer, Trabzonspor Dergisi'ne yaşadığı o 'meşum' olayla ilgili şu satırları yazmıştı:

"Bu çirkin sesli borazana üfleyen kimler? 'Trabzonspor dışarı' çıkacaktır ülkeyi temsil görevi ile... Ve Trabzonspor haysiyet olacaktır, haysiyetsizlerin acı duyacağı ölçüde!"

Trabzonspor kurulduğu günden bu yana "örnek olursanız önde olursunuz" fikriyatını benimsemiştir. Zaman zaman bu amacından sapsa da 'esası' kaybetmemiştir. Trabzonspor, Anadolu'da doğmuş, şampiyonluğu ilk kez ve defalarca İstanbul dışına taşımış, sayısız kupalarla ve futbolumuza kazandırdığı değerlerle 'örnek' oluşturmuştur. Yüz yılı aşkın futbol kültürüne sahip, 54 yıldır da statükoya meydan okuyan bu kulübün varlığını kabullenemeyenler 'çirkin sesli borazana' üflemeye devam etse de Trabzonspor kuruluş felsefesini yaşatmayı sürdürecektir.

ULAŞ ÖZDEMİR