HİÇ İSTEMEDİ!
İşte o açıklamalar: O işe yaramayan bir antrenördü. Hiçbir şekilde işe yaramayan. Sadece fazla koşmamızı istiyordu. 'Her oyuncu minumum 11-12 kilometre koşacak' diyordu. O sarı diyorsa ben yeşil diyordum. Sonra bir gün 'Seninle çalışmak istemiyorum' diye bana geldi. Ben de dedim ki 'En azından artık benim hakkımda ne düşündüğünü öğrendim' Düşüncesi beni saha dışına çıkarmaktı.
BENİMLE UĞRAŞTI
Patlama noktası ise Vaslui ile oynadığımız ve 1-1 berabare kaldığımız maçtı. Bu maçtan sonra 'Aramızda herhangi bir sorun mu var?' diye bana geldi. Ben de, 'Evet, hoca hatta direktör olduğun ilk günden beri beni bitirmeye çalışıyosun' dedim. O da kabul etti ilk geldiği günden bu yana bensiz bir Fenerbahçe yaratmak istediğini. Heykel açılışı yapıldığında 15 Eylül'de yine beni çekemez davranışları aynen devam ediyordu. Sonra antrenmana gittim ve orada havanın değiştiğini gördüm. İnsanlar bana artık bir futbolcudan öte bakıyordu. Sonra kendi kendime dedim ki, 'Alex, onun şu anda ne yaptığı konusunda en ufak bir fikri yok. O bir futbolcuyu öldürüyor ama bir efsane yaratıyor'