Pes etmeyen yüreklerin hikayesi

Bizim sahada ter döktüğümüz dönemde 2000 ruhu vardı... Şimdi ise yeni bir ruh doğdu Fakat bu birliktelik belki de 2000'leri gölgede bırakacak. Tam anlamıyla Fatih Terim'in imza attığı bir sezon oldu G.Saray için... Sendelediler, düştüler ama asla pes etmediler

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 07 Mayıs 2013 Güncelleme 07 Mayıs 2013, 01:08
Pes etmeyen yüreklerin hikayesi

İÇİNDEKİLER

Bu şampiyonluk Galatasaray için yeni bir milattır... Bizim sahada ter döktüğümüz dönemde 2000 ruhu vardı. Şimdi ise yeni bir ruh doğdu... Belki de 2000'li yılların başarılarını gölgede bırakacak bir ruh bu... Ünal Aysal ve Fatih Terim'in liderliğinde 2 yıldır inanılmaz bir yükseliş yaşanıyor... Galatasaraylılar yeni zaferlere hazır olsun. Bu takım özellikle Avrupa'da çok önemli yerlere gelecek. Yeter ki hem takım hem de yönetim içindeki bu sinerji bozulmasın...

RÜYA TAKIM REHAVETİ!
Yıllarca parçalı formayı terletmiş birisi olarak bu sezon yaşanan başarıları adım adım anlatacağım... Önce sezon başına dönelim... Galatasaray adeta rüya gibi bir sezonu geride bırakmıştı. Kadıköy'de kaldırılan kupa tarihe geçecek cinstendi. Fakat Galatasaray için her zaman Avrupa öncelikti. Bu nedenle Fatih hoca ve ekibinin Şampiyonlar Ligi'nde önemli başarılar kazanması gerekiyordu. Transferler de bu yönde yapıldı. Önceden planlanan, nokta hamleler oldu. Özellikle Hamit ve Burak transferi tam isabetti. Burada Abdurrahim Albayrak'ın da büyük bir yöneticilik başarısı vardı. Amrabat, Fatih hocanın çok beğendiği bir futbolcuydu. Dany sürpriz bir transfer oldu. Fakat Fatih hocanın Dany'yi de ısrarla istediğini biliyorum... Melo da uzun uğraşlar sonrasında takımda kaldı ve kadro tamamlandı. Şampiyon kadronun üzerine yapılan nokta transferlerin ardından birçok kişi şimdiden Galatasaray'ı şampiyon ilan ediyordu.

YENİLDİK, GURUR DUYDUK!
Fatih hoca futbolcuları her seferinde "Ayaklarınız yere bassın" diye uyarsa da sezon içinde, yapılan bu yorumların olumsuz sonuçları olacaktı. Galatasaray sezona, Erzurum'da Fenerbahçe karşısında alınan Süper Kupa zaferiyle zaferiyle başladı. Bu galibiyet hem takıma müthiş bir özgüven getirdi hem de Fenerbahçe'ye korkutucu bir mesaj verildi. Galatasaray ligde 3. hafta liderliği ele geçirdi. Fakat sergilenen futbol beklendiği gibi değildi. Geçen sezonki takım oyunu ve uyumundan eser yoktu. Real Madrid'de neredeyse 1 yılı kulübede geçiren Hamit sanki futbolu unutmuş gibiydi. Melo 4 aylık tatilin etkisinden çıkamamıştı. Selçuk omzunda sürekli artan yükü kaldıramıyordu. Galatasaray bu tür takım içi sorunlarla uğraşırken Manchester United deplasmanına çıkıldı. Fatih hoca göreve ilk geldiğinde "Yenilsek bile taraftarın gurur duyacağı bir takım yaratmak istiyorum" demişti. Old Trafford'taki maç tam bu hedefe uyuyordu. Evet belki Galatasaray 1-0 kaybetmişti ama sergilenen mücadele herkese umut vermişti.
Galatasaray adına sezonun belki de en fazla hayal kırıklığı yaratan maçı Braga karşılaşması oldu. 2-0'lık yenilgi bir tarafa, sergilenen futbol da herkesin kafasındaki soru işaretlerini artırdı. Fakat bu takımın çok değil 1.5 yıl önce ligde düşme tehlikesi yaşadığını herkes unuttu. Fatih hoca yine hak etmediği eleştiriler aldı, "Sezon sonunu göremez" diyenler bile oldu. Fatih hocayla hem Galatasaray hem de Milli Takım'da uzun süre çalışma şansım oldu. Hocanın hayatına asla giremeyecek bir kelime varsa, o da 'pes etmek'tir.

TERİM FARKINI GÖSTERDİ
Galatasaray'ın tökezlemesini bekleyenler, Fatih hocanın başarısız olmasını isteyenler yine hayal kırıklığına uğradı. Cluj deplasmanında alınan 3-1'lik galibiyet belki de sezonun dönüm noktası oldu. Bu galibiyet takımın özgüvenini geri kazandırdı. Ardından Arena'daki Manchester United zaferi ve Braga deplasmanındaki tarihi galibiyet uzun bir aradan sonra yeniden Şampiyonlar Ligi'nde ikinci turun kapılarını açtı. Fatih hoca birkez daha farkını ortaya koymuştu. 1 ay önce onu yerden yere vuranlar, şimdi alkışlıyordu. Ligdeki durum ise 'tabela' açısından güzeldi... Evet belki Galatasaray beklenen futbolunu oynayamıyordu ama ilk yarının sonunda yine ligin zirvesindeydi.


2012 RÜYA GİBİYDİ PEKİ YENİ YIL?
2012 sona ererken, Galatasaraylılar çok mutluydu. Kadıköy'de kaldırılan şampiyonluk kupası, Süper Kupa zaferi, Şampiyonlar Ligi'nde 2. tur ve ligde liderlik... Her şey adeta bir rüya gibiydi. Fakat kimse, G.Saray'ın Ocak ayında bu rüyadan uyanıp, adeta kabus dolu günler geçireceğini tahmin etmiyordu...

DÖNÜM NOKTASI CLUJ ZAFERİ
Galatasaray adına sezonun ilk kırılma anı Cluj deplasmanında alınan 3-1'lik galibiyet oldu. Eğer Sarı-Kırmızılılar, Avrupa'da erken havlu atsaydı sezonu bu kadar güzel bir şekilde tamamlayamazlardı.

İKİ SEZONDUR GÜLÜYORLAR
Galatasaray, iki yıl üst üste şampiyon olarak taraftarına adeta bayram yaşattı. Ünal Aysal başkanlığındaki Aslan, Fatih Terim ve askerleriyle taraftarlarını bir hayli memnun etti.

YARIN: 'ELEMAN' POLEMiĞi VE AYSAL&TERiM GERiLiMi