AYM'nin kararına saygı duymuyorum

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrika ziyareti öncesi basın toplantısı düzenledi. Can Dündar ve Erdem Gül'ün Anayasa Mahkemesi kararı ile tahliye edilmesine sert tepki gösterdi: Bu olayın ifade özgürlüğüyle yakından uzaktan alakası yoktur. Bu bir casusluk davasıdır. Karara saygı duymuyorum...

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 29 Şubat 2016 Güncelleme 29 Şubat 2016, 11:51
AYM’nin kararına saygı duymuyorum

İÇİNDEKİLER

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Batı Afrika ülkelerinden Fildişi Sahili, Gana, Nijerya ve Gine'ye yapacağı 5 günlük resmi ziyaret turuna dün başladı. Erdoğan, ziyaret öncesi Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde basın toplantısı düzenledi. Gündeme dair önemli açıklamalar yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:

BATI AFRİKA ZİYARETİ: Bu ziyaretlerimiz Afrika kıtasıyla olan ilişkilerimizi çok daha geliştirmeye yönelik bir adım olacak. Bu seyahatin ilk ayağı Fildişi Sahili. Türkiye'den Fildişi Sahili'ne Cumhurbaşkanı düzeyinde ilk ziyaret olma özelliğine sahiptir.

BAZI GERÇEKLERİ GÖRMELİYİZ

CAN DÜNDAR VE ERDEM GÜL'ÜN TAHLİYESİ: Şunu bir defa çok açık ve net söylemek durumundayım. Bu olayın ifade özgürlüğüyle yakından uzaktan alakası yoktur. Bu bir casusluk davasıdır. Biz bakar kör olmak durumunda değiliz, bazı gerçekleri çok açık net görmeliyiz. Bana göre medyanın sınırsız özgürlüğü olamaz. Dünyanın başka yerinde de medyaya sınırsız özgürlük yoktur. Bu haberlerde bu ülkenin başbakanına, cumhurbaşkanına bugünkü göreviyle her türlü saldırı vardır. Yani basın mensubu cumhurbaşkanına, başbakana istediği gibi saldıracak, iftira oyunlarının içerisine girecek ve biz buna seyirci kalacağız. Böyle bir şey söz konusu olamaz. Anayasa Mahkemesi bu şekilde bir karar vermiş olabilir. Bu karara sadece sessiz kalırım, o kadar. Ama onu kabul etmek durumunda değilim. Verdiği karara da uymuyorum, saygı da duymuyorum. Niye, çünkü ortada bir gerçek var. Bu bir beraat kararı değildir, tahliye kararıdır. Aslında onlarla ilgili kararı veren mahkeme kararında direnebilirdi. Eğer kararında direnmiş olsaydı, bu bireysel başvuru veya Anayasa Mahkemesi'nin verdiği karar boşa çıkacak ya da tahliye edilen kişiler AİHM'e gideceklerdi. Oradan alacakları netice bellidir. Fakat bu süreç, bu şekilde adımlar bana göre doğru adımlar değildir.

SANKİ DÜŞMAN
CASUSLUK: İfade ve düşünce özgürlüğünün sonuna kadar yanındayım. Ama ifade ve düşünce özgürlüğü maskesi altında bu ülkenin adına veya bu ülkeye saldırı hakkının da kimseye tanınmasına taraftar değilim. Çünkü bu bir casusluktur. İstihbarat örgütleri herhangi bir savcının rahatlıkla müdahale edebileceği bir örgüt değildir. İstihbarat örgütlerinin adeta sınırsız diyebileceğimiz yetkileri vardır. Zaten bu yetkiler olmazsa o devlet güçlü olamaz, o devlet ayakta duramaz. Bayırbucak Türkmenleri'ne Milli İstihbarat Teşkilatımız yardım götürüyor, bu yardım sebebiyle sen kalkacaksın müdahale edeceksin, oradaki şoförünü, subayını hepsini yatıracaksın yere ve onlara sanki düşman ordusunun mensuplarını yakalamış veya teröristleri yakalamış gibi yere yatıracaksın. Kusura bakmayın, ben bu kadar rahat onların yanında olamıyorum. İnandığım doğrular neyse bu doğruların da sonuna kadar arkasındayım.

EGEMENLİK MİLLETİN: (Başkanlık sistemi, yeni anayasa ve erken seçim) Bu konu Cumhurbaşkanlığı makamının görevi değil. Bu görev tamamıyla parlamentonun görevidir. Parlamentoda böyle bir karar verirken 330'a ihtiyaç var. Yani bir referandum yapılacaksa 330 reye ihtiyaç var. Eğer bu sağlanabilirse ancak hangi konuda referanduma gidilmek isteniyorsa o konuda referanduma gidilebilir. Asıl bu işin sahibi, karar verecek olanı millettir. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Bunlar 'Atatürkçüyüz' demiyor mu? Atatürkçüyseniz millete gidelim, millete soralım. Millet ne diyor 'Yürüyün' o zaman yürüyelim, millet ne diyor 'Hayır' başımız gözümüz üstüne. Yapılması gereken bu. Bunlar milletten dahi korkuyorlar. Onun için de millete kolay kolay gidemezler. Meclis Başkanımızın mektuplarına nasıl cevap gelir onu da göreceğiz. Atılacak adımlar belirlenmiş olacak.

YPG'Yİ BİRİLERİ DESTEKLİYOR
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, yolculuğu öncesi Suriye'deki gelişmelerle ilgili olarak da önemli açıklamalar yaptı. Erdoğan şunları söyledi: "Suriye'nin 3'te 1'inde şu anda bir ateşkes uygulaması söz konusu. Temenni ederiz ki bugün yarın ateşkes sağlanmış olur. Bu sağlanabilirse Cenevre süreci yeniden canlılık kazanabilir. Ama bölünmeyle ilgili endişeler şu anda herkeste var. Aynı şekilde bizde de var. PYD ve YPG'nin kuzeyde sağlamak istediği koridoru birileri destekliyor. Orada terörist örgütlerin koridoru, bizim için sıkıntıdır. Buna fırsat vermeyeceğimizi özellikle
koalisyon güçleri ile paylaştık.