Başbakan Erdoğan'dan '28 Şubat' açıklaması
Ak Parti Tekirdağ İl Kongresi'nde konuşan Başbakan Tayyip Erdoğan, 28 Şubat soruşturması ile ilgili çok önemli açıklamalar yaptı.
Başbakan Tayyip Erdoğan Tekirdağ'dan çok önemli mesajlar verdi. Partisinin il kongesinde konuşan Erdoğan, 28 Şubat soruştırmasıyla ilgili," Bu soruşturmalar intikam duygusuyla yapılmıyor. Bunu herkes çok iyi bilmeli" dedi. Başbakan özetle şunları söyledi;
28 ŞUBAT SORUŞTURMASI
"Türkiye'de 1950 yılından beri, her 28 ayda bir seçim yapıldı. 1950-2002 arası ortalama her 16 ayda bir seçim yapıldı. Bu bir felakettir. 16 ayda bir seçimin yapıldığı bir ülkede siz istikrar üretemezsiniz. Bu milletin kaynaklarını adeta kemirdiler, tükettiler. Biz gelirken 3Y ile mücadele edeceğiz dedik. Yolsuzlukla, yasaklarla ve yoksullukla mücadele edeceğiz dedik ve bunları büyük oranda bunu başardık. Bu ülkede siyaset her zaman vesayet altında oldu. Siyaset dışı odaklar siyasetin üzerinde her zaman gölge ettiler. Bazılar bu ülkede TBMM'nin iradesini tanımadı. Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir diyen Gazi Mustafa Kemal'i tanımadılar. Ne dediler? Egemenlik bizimdir dediler ve tankları yürüttüler. Bazıları seçimle gelmiş hükümetlerin iradesini tanımadılar. Bunlar milleti her zaman küçümsediler. Biliyorsunuz son seçimleriden önce şöyle bir çağrı yaptı; Ordu göreve. Bunu söyleyenlerin içerisinde bugün demokrasi kahramanı olmak isteyenler var. Önce kendinizi bir hesaba çekin bakalım. Biz hiçbir zaman bir intikamın, bir hesaplaşmanın içinde olmadık. 1960'ta başbakan ve iki arkadaşı idam edildi. Ne oldu? Onlar milletin huzurunda asla ölmediler. Değerli kardeşlerim Menderes'i, Hasan Polatkan'ı, Fatin Rüştü Zorlu'yu kimse unutmuyor. Ancak onların idamına hükmedenleri bu millet hiç hatırlamıyor. Çünkü onlar siliktiler. Bizi buraya getiren irade böyle emretti ve böyle hareket ettik dediler. 12 Eylül 1980'de bu kez yine demokrasi askıya alındı. Yine millet iradesi tankların altında .iğnendi. En son 28 Şubat 1997'de yine milli irade ile teşekkül etmiş hükümet baskıyla, tehditle görevinden alındı. Demokrasi ve demokratik standartlar onlarca yıl geriye gitti. Nice gençler yaşları büyütülerek idam edildi. Atadığım genel müdürün evinde gidiliyor. Bu nasıl birisi, yaşamı nasıl, buna bakılıyor. Bunlar yapıldı. Daha bu 9 buçuk yıllık süreç içerisinde. Ama hamdolsun son 1-2 yıl içinde bunlardan da kurtulduk. Başörtülü oldukları gerekçesiyle nice öğrenci üniversite kapısından geri çevrildi. Bu zulüm değil miydi? Bakın burada abaşı kapalı kardeşim de, başı açık kardeşim de elele duruyor. Ak Parti'nin gücü buradan geliyor. Biz etnik milliyetçilik yapmayacağız dedik. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı çatısı altında tüm insanlarımızı topladık. Yaradılanı yaradandan ötürü sevmek... Olaya böyle bakıyoruz. Biz, bölgesel millyetçilik de yapmayacağız. Burada Akdeniz, Trakya, Marmara... Böyle bir ayrım yapmadık. Biz yola böyle çıktık. İhmal edilen neresi varsa bizim elimiz oraya uzanacak dedik. İnanın ellerimiz oralara uzandı ve her bölgeye hizmet götürmeye devam ediyoruz. Bir yabancı buraya geldiği zaman Edirne ile Ağrı arasında fark görmemeli. Daha yapacak çok işimiz. var. Biz, dini millyetçilik de yapmayacağız dedik. Çünkü bizde sadece müslümana hizmey yok. Bizim ülkemizde azınlıklar da var. Onlara da hizmet edeceğiz dedik ve ettik. Ülkemizde yaşayan tüm azınlıkların inancı bizim güvencemiz altındadır. Bu bugünün anlayışı değil. Ecdadımız bu hristiyandır, musevidir demedi. Hepsini güvence altına aldı. Biz onlardan daha gerideyiz bunu belitmemiz gerekiyor.Biz yapalım. Onlar bize Batı Trakya'da yapmasalar da biz yapalım. Büyük onlan millete bu yakışır. Biz büyük düşüneceğiz."
"Ak Parti en çok demokrasi inşa etti. Bizim bu ülkenin geriye götürülmesine tahammülümüz yok. Herkes bilsin ki milli iradeyi ayaklar altına alan, bunun hesabını verir ve verecektir. Aradan 15 yıl da geçse mahkeme önüne çıkarlar ve hesap verirler. Kimse hukuk önünde imtiyazlı değildir. Bu ülkeye ağır bedeller ödetenler, gün gelir bunun hesabını hukuk önünde verirler. Türkiye artık sabah erken kalkanın darbe yapabileceği bir ülke asla değildir. Ak Parti olarak biz daha kurulurken şunu söyledik: Yeter, söz de karar da artık milletindir dedik. Biz ödediğimiz bedellerin gençlerin, çocukların yaşamasını istemedik. Biz mamül bir demokrasi devraldık. Biz Türkiye'yi her alanda safralarından, ağırlıklarından kurtarmak istiyoruz. Yapanın yanına kar kalmasın istiyoruz. Şimdi buradan açık açık ifade ediyorum. 28 Şubat'la ilgili soruştuırma asla ve asla bir intikam duygusuyla yürütülmüyor. 12 Eylül'de meydanlarda ne dedik? Üstünlerin hukunu değil, hukunun üstünlüğünü inşa edeceğiz dedik ve bunu başardık."
"RÜZGAR GÜLÜ BİLE BU KADAR DÖNMEZ"
"O kadar enteresan ki, günde 5 kere çark ediyor. Sağına dönüyor 27 Mayıs olmamalıydı diyor, soluna dönüyor geçmişimizle gurur duyuyoruz diyor. Bir gün içinde rüzgar gülü bile bu kadar dönmez. Bu kadar çabuk çark edebilen bir genel başkan hem Türk siyaseti için, hem de CHP için büyük bir talihsizlik. Bu sorulamalar Ak Parti için değil, Türkiye'nin geleceği için yapılıyor. Biz Meclis'te bütün darbelerle ilgili araştırma komisyonu kurulması için dilekçe verdik. Türkiye'nin tüm gençlerinden bu süreçleri çok iyi takip etmelerini rica ediyorum."
"Konuşulacak çok şey var ancak sizleri de çok beklettim. Burada 31 tesisin açılışını yapacağız. Bunun içinde eğitim var, uluştıma var, sağlık var.. Yeni yeni adımları da Tekirdağımız için atacağız. Eğer siz demokrasiye sahip çıkarsanız bu ülke bunlardan daha iyisini başaracak. Artık Türkiye dünyada gündem belirleyen ülkeler arasına girmiştir."
"Ak Parti bir şehir için hizmet yaparken o ilden aldığı oya bakmaz. Biz de sizlere sevdalıyız. Bu sevdadır bizi buralara getiren. Konya'ya ne yapıyorsak, Kırklareli'ne de aynı hizmeti götürüyoruz. Biz Türkiye'yi top yekün sevdik. 75 milyon için yola çıkarken herşey insan için dedik. 18 Kasım 2002'de görevi devraldık. O günden beri coşku ile, sevda ile milletimize hizmet ediyoruz. Biz görevi devraldığımızda daha çocuk olan yavrular, bugün artık büyüdüler. Yani bugün 20 yaşın altında olan genç kardeşlerimiz Türkiye'nin nereden nereye geldiğini yaşayarak tecrübe edemediler. "
"Ben bugün Tekirdağ'dan özellikle 15-30 yaş arasındaki gençlerimize Türkiye'nin nereden nereye geldiğini hatırlatmak istiyorum. Hatırlatalım ki 12 Eylül 1980'de, 28 Şubat 1997'de ne olmuş herkes bilsin. Sivil siyaset ne tür tokatlamalara muhatap olmuş bunu görsün. Ak Parti'den önce Türkiye ekonomisi son derece kırılgan bir süreç yaşıyordu. Bu ülke uzun yıllar boyunca enflasyon adında çok büyük bir problemle karşı karşıya geldi. 1997'de yıllık enflasyon yüzde 125 idi. 2001'de, bundan 11 yıl önce, yani ;DSP - MHP - ANAP'ın koalisyon iktidarında enflasyon yüzde 68 idi. Biz göreve gelirken yüzde 30'du. O dönem modern hırsızlar vardı. 6 ayda bir, senede bir 0 ekleniyordu. Eskiden biz tuvalete delikli kuruşa giriyorduk, 50 kuruşa gidiyorduk. Sonra 1 milyona gider olduk. Eskiden milyon sahibine milyoner denirdi. Tuvalete gitmek için milyoner olmak gerekiyordu. Karşılığı olmadan para basmak halka ihanettir.Ak Parti hükümeti bu kronikleşen enflasyon hastalığını yendi."
EKONOMİK GELİŞMELER
"Biz TL'den 6 sıfırı atmak istediğimizde Taksim'e çıkıp eşek gibi anırırım diyenler oldu. Önce bu sözünüzü yerine getirin. Enflasyon patlar dediler, tam tersine çatladı. Paramız kişik kazandı, itibar kazandı. Rahmetli Özal dolar ofisleri açtı. Herkes rahatlıkla dolar alıyordu. Maaşı alan dolara çeviriyordu. Dolara çevirmese ertesi gün değer kaybedecek. Şimdi böyle bir dert yok. Döviz büroları teker teker kapanır oldu. Neden çünkü artık iş yapamıyorlar. Artık biz Ruslarla kendi paramızla alışveriş yapabiliyoruz. Biz artık doların baskısına paramızı mahkum etmeyeceğiz. Büyümede sorun yaşıyorduk. 2002'den bugüne kadar, 2009 yılı hariç ekonomimizi sürekli büyükktük. 2002'de Türkiye'nin toplam milli geliri 230 milyar dolardı. Biz milli gelirimiizi 3 kattan daha fazla artırdık. 772 milyar dolar milli gelire ulaştık. Kişi başına milli gelir 3 bin 400 dolardı. Şimdi bu rakam 10 bin 444 dolar. Rabbimin izniyle inşallah bu rakamı kişi başına 15 bin dolara çıkaracağız. Zaten bunu başardığımızda Türkiye'yi tutabilene aşk olsun. 2023 hedefimiz ise kişi başına milli geliri 25 bin dolara çıkaracağız. Bütün mesele özgüven. Olmaz demeyin, olacak."
" İnsanda kızracak yüz olur. 4+4+4 meselesi gündemdeyken gündeme başka bir şey getirdi. Bu 20 milyar dolarlık bir yolsuzluktur diyor. Bunlarla aslında muhatap alıp bir şey konuşmayacaksın. Bunlar devlet nedir, yönetim nedir bilmiyorlar. Bunlar maaşını almış, oturduğu yerde kalmış, SSK'yı da batırmış. Sonra da Sayın Baykal'ın başına bir şey gelmiş, orada haspel kader genel başkan oluvermiş. Neymiş Fatih Projesi'nde 20 milyar dolar yolsuzluk varmış. Eğer bu iktidar yolsuzlukların iktidarı olsaydı, biz 9 buçuk yılda, mevcut dersliklere 170 bin derslik ekledik. 1 milyona yakın bilgisayarı okullara yerleştirdik. O zaman hiçbir okulda bilgisayar yoktu. Şu anda Türkiye'de toplam 165 üniversite var. CHP'ye gönül vermiş Tekirdağlı kardeşlerime sesleniyorum; Tekirdağ'a bir üniversite yakışmaz mıydı? Yapamadılar. Zaten tek başına iktidar olamazlar, kıyısından köşesinden tuttuklarında bile yapamadılar. Ama biz geldik yaptık. Bizim icraatımızın ulaştığı yerlere bunların hayalleri bile ulaşamaz."
TEKİRDAĞ BÜYÜKŞEHİR OLUYOR
" İşte Türkiye böyle büyüdü, böyle gelişti. İstikrarsızlığı geriden bırakarak modern bir ülke yolunda kararlılıkla ilerliyor. İçinde bulunduğumuz bu salona bakın. Temeli 90'lı yıllarda atıldı, ama biz bitirdik. Biz size aşığımız, size sevdalıyız. Bizim derdimiz var bunu yapmak zorundayız. Ve artık Tekirdağ büyükşehir oluyor. Tekirdağ 2014 seçimlerine büyükşehir olarak giriyor. Bu iş bizim işimiz. Sizin başbakanımız belediyecilikten gelmiş bir başkakan."