"Avrasya'nın yükselen hilaliyiz"

Gül, İngiltere'ye gerçekleştirdiği ziyaretin ikinci gününde bu ülkenin önde gelen firmalarının üst yöneticilerinin de katıldığı İngiliz Sanayi Odaları Konfederasyonu Genel Kurulu'na hitaben, Türkiye ile İngiltere arasındaki ekonomik ilişkileri değerlendirdiği İngilizce konuşma yaptı.

Giriş Tarihi 21 Kasım 2011, 00:00 Güncelleme 21 Kasım 2011, 19:38
Avrasya’nın yükselen hilaliyiz

İÇİNDEKİLER

''Dünya ekonomisinde geçmişte birçok yükselen yıldız, güneş ve kaplanlar gördük. Şimdi dünyanın parlayan yıldızı olan Türkiye, Avrasya'nın yükselen hilali'' dedi.

Gül, İngiltere'ye gerçekleştirdiği ziyaretin ikinci gününde bu ülkenin önde gelen firmalarının üst yöneticilerinin de katıldığı İngiliz Sanayi Odaları Konfederasyonu Genel Kurulu'na hitaben, küresel ekonominin durumu, Türkiye'nin ekonomik gelişimi ve Türkiye ile İngiltere arasındaki ekonomik ilişkileri değerlendirdiği İngilizce konuşma yaptı.

Dünya ekonomisini krize iten 2007 yılındaki finansal gelişmelerin büyük buhrandan sonraki en büyük bunalım olarak değerlendirildiğini ifade eden Gül, birçok sanayi ülkesinin durgunluğa girdiğini ve başat ekonomilerdeki büyüme oranlarının düştüğünü belirtti. Gül, 2010 yılında dünya ekonomisinin toparlanma işaretleri gösterdiğini anlatarak, G-20'nin de ekonomiyi istikrara kavuşturmaya yönelik attığı adımlardan bahsetti.

Dünya ekonomisinin 2007'deki finans krizinden 4 yıl sonra tekrar tehlikeli bir döneme girdiğini ifade eden Gül, Avrupa'daki aşırı borçlanma ve ABD'nin zayıf ekonomik göstergelerinin yeni bir küresel durgunluk endişesi yarattığının altını çizdi. Avrupada zararların giderek arttığının ve umursamaz aktörler yüzünden borçların ödenemez hale geldiğini ifade eden Gül, işsizliğin düşürülememesinin de tüketici güvenini sarstığına ve iç taleplerin canlandırılamadığına işaret etti. Gül, bu tablo karşısında birçok ülkenin iş piyasasının esnekliğini artıracak yapısal önlemler almasının şart olduğunu vurguladı.

''G-20 DAHA ETKİN HALE GETİRİLSİN''
Avrupa'nın özellikle bankacılık sisteminden kaynaklı finansal sorunlarının dünya ekonomisini tehdit ettiğini dile getiren Gül, siyasi irade ve sorunlarla başa çıkmak için daha cesur karar alma noksanlığının Avro Bölgesinde durumu daha da kötüleştirdiğini söyledi. Zamanla özel sektör borçlarının kamu borcu haline geldiğini ve devletlerin borçlanmasının sürdürülemez noktaya geldiğini vurgulayan Gül, ''Önceki krizde kamu, özel sektör banka ve firmalarını kurtarmıştı ama şimdi kendini kurtarma ihtiyacı içinde'' dedi.

Ufukta ciddi bir küresel kriz belirdiğine dair algının, tüketicinin, üreticinin ve yatırımcının yaklaşımını olumsuz etkilediğini belirtenn Gül, ''Benim şu anda gördüğüm, dünya ekonomik dehşet dengesi durumunda ve bu durum tam manasıyla ani bir küresel bunalıma yol açabilir'' diye konuştu. Gül, bu duruma düşmemek için en başta yapılacak şeyin de mevcutlar arasında en iyi yapılanma olan G-20'nin daha etkin hale getirilmesi olduğunu kaydetti.

Ekonomik krizin günümüzün bağımlı dünyasında hiçbir ülkenin kendi içinde düzenli olmasının yetersiz kaldığını gösterdiğini anlatan Gül, ülkeler arasında daha sıkı işbirliği bağları kurulmasının gerekliliğine değindi. Gül, aşırı korunmacılıktan kaçınmanın, daha güçlü ekonomik ve ticari bağlar kurmanın dünya ekonomisini daha istikrarlı hale getireceğine dair inancını dile getirdi.

IMF tahminlerine göre dünya üretiminin yarısından fazlasını yükselen piyasaların sağlayacağına dikkati çeken Gül, gelişen ülkelerin her yıl yüzde 3'lük büyümesini sürdürmesi halinde 2030 yılında dünya üretiminin üçte ikisine ulaşacaklarını belirtti. Bu değerlendirmeler ışığında bugün de gelişmekte olan ülkelerin küresel ekonomi için önemli olduğunu ifade eden Gül, gelişmiş ülkelerin de sorunları olduğunun unutulmaması gerektiğini söyledi.

''TÜRK EKONOMİSİ SAĞLAM TEMELLER ÜZERİNDE''
Türkiye'nin de gelişmekte olan bir ülke olarak küresel ekonomiyi istikrara kavuşturmak için önemli katkılarda bulunabileceğini kaydeden Gül, ''Birçok riske karşın Türk ekonomisi sağlam temeller üzerinde durmaktadır. Güçlü kamu finansmanı, sürdürülebilir borçlanma dinamiği ve sağlam bankacılık sistemine sahibiz. Bu durum, 2001'deki krizden sonra alınan önlemlerle oluştu. AK PArti'nin ilk Başbakanı olduğum dönemde kuruluşların sağlam temeller üzerine oturmasını sağlayacak yapısal reform kararları aldım. Bu yapısal reformlar sayesinde Türkiye'de yüksek seviyelere ulaşıldı'' diye konuştu.

Türkiye'nin genel ekonomik yapısından rakamlarla örnekler veren Gül, pozitif genel görünüme rağmen aşırı güven içinde olmadıklarını bildirdi. Ekonomik kadroların risklere karşı zamanında kararlar aldığını ifade eden Gül, dünyadaki çok yüksek borçluluğa rağmen Türkiye'nin mali konsolidasyon planını çok erken açıklayarak, diğer ülkelerden ayrıldığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Gül, Türk firmalarının küresel piyasalarda ana oyuncular olmaya başladığını da belirterek, Avrupa'daki 700 bin üzerinde kişinin Türk firmalarında istihdam edildiğini anlattı.

Türk ekonomisinin güçlü yapısının dış ticareti de desteklediğine değinen Gül, son 12 ayda ihracatın 133 milyar dolara, turizm gelirlerinin 20 milyar dolara ulaştığını vurguladı. Gül, Türkiye'nin dış ticaret hacminin geçen yıl 300 milyar dolar olarak gerçekleştiğini bildirdi.

''GÜNEŞ DOĞUDAN YÜKSELİYOR''
Türkiye'nin bilgiye dayalı ekonomiye dönüştüğünü ifade eden Gül, yazılım piyasasının son yıllarda yüzde 100 büyüme gösterdiğini, Ar-Ge çalışmalarına önemli kaynak ayrıldığını söyledi. Türkiye ile İngiltere arasındaki ekonomik ilişkilere de değinen Gül, iki ülke arasında karşılıklı güvene dayanan kuvvetli bağlar olduğunu belirtti.

İki ülke arasındaki yıllık ticaret hacminin 2010 yılında 12 milyar dolar olduğunu kaydeden Gül, İngiltere'nin Türkiye'nin en fazla ihracat yaptığı ikinci ülke olduğunu söyledi. Gül, iki ülke arasındaki ticaret hacmini ikiye katlayacak potansiyel bulunduğunun da altını çizdi.

İngiliz şirketlerinin Türkiye'deki yatırımlarından ve satın almalarından bahseden Gül, şöyle konuştu:
''Ülkemizde İngiltere'den yeni yatırımcılar görmek isteriz. Türk firmalarının da İngiltere'deki yatırımlarını artırmaları için teşvik ediyorum. Büyümeyi ve yeni iş alanları yaratmayı teşvik etmeliyiz. Ekonomik güçlükleri aşmanın en önemli yolu ülkelerimiz arasındaki iş bağlarını güçlendirmektir. Buna ulaşmak için her türlü imkan, güçlü siyasi irade, potansiyel, yatırım ortamı ve güçlü bir özel sektörümüz var. Dünya ekonomisinde geçmişte birçok yükselen yıldız, güneş ve kaplanlar gördük. Şimdi dünyanın parlayan yıldızı olan Türkiye, Avrasya'nın yükselen hilali. Bu çerçevede İngilizleri Türkiye'de iş imkanlarını keşfetmeye davet ediyorum.''

Konuşmanın ardından Konfederasyon Başkanı Roger Carr'a, ''Umarım parlak bir gelecek tablosu çizebilmişimdir çünkü hava bulutlu'' diyen Gül, Türkiye'nin ekonomik durumunu ima ederek, ''Güneş doğudan yükseliyor ve batıya doğru geliyor'' ifadesini kullandı. Toplantıya Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da katıldı.