1 Ekim 2008 tarihinden önce sigortalı olarak çalışmaya başlayanlar, emekli olduktan sonra çalışmaya devam edebiliyorlar. SSK, BAĞ-KUR veya Emekli Sandığı'na tabi emekliler, 4/a statüsünde özel sektörde işçi olarak çalışmaya başladıklarında kendilerine iki seçenek sunuluyor. Bunlar, emekli aylıklarını kestirebilecekleri gibi, aylığı kestirmeden sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışabiliyorlar.
Habertürk'ün haberine göre, emekli aylığını kestirerek çalışmaya devam etmek genelde avantaj sağlamıyor. Emekli aylığını kestirerek çalışmak ancak yüksek ücret alanlara avantaj sağlıyor. Bunlar daha sonra tekrar emeklilik dilekçesi verdiklerinde yüksek aylık alabiliyorlar. Ancak, düşük ücretle çalışanların emekli aylığındaki artış, kesilen aylığı telafi etmeye yetmiyor.
İŞ KAZASI PRİMİ DE ÖDENİYOR
Emekli aylığını kestirmeden çalışmaya devam edenler için toplam yüzde 32 oranında sosyal güvenlik destek primi ödeniyor. Bu primin 2 puanı, kısa vadeli sigorta kolları için kesiliyor. Kısa vadeli sigorta primleri, çalışanları iş kazası ve meslek hastalıklarına karşı sigortalıyor. Emekli bir çalışan iş yerinde kaza geçirirse veya meslek hastalığına yakalanırsa, yüzde 10 ve üzerindeki iş göremezlik oranına göre gelir bağlanıyor.
İş göremezlik geliri, prime esas kazancının yüzde 70'i üzerinden iş göremezlik oranına göre tespit ediliyor. Örneğin, Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) bildirilen brüt kazancı 3 bin lira olan bir kişi yüzde 40 oranında iş göremezlik raporu alırsa 840 lira iş göremezlik geliri bağlanır. İlerleyen yıllarda iş göremezlik oranındaki değişime bağlı olarak ödenen gelir artabiliyor veya azalabiliyor.
Kanuna göre, bir kişi hem emekli aylığı hem de iş göremezlik geliri alıyorsa, yüksek olanın tamamını, diğerinin yarısını alabiliyor. Dolayısıyla örneğimizdeki kişi bin 500 lira emekli aylığı alıyorsa, bu aylığın tamamının yanı sıra 420 lira da iş göremezlik geliri almaya başlar.