Sarı altın kansere karşı

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 24 Ocak 2011 Güncelleme 24 Ocak 2011, 00:00
Sarı altın kansere karşı

İÇİNDEKİLER

Güney Asya kökenli bu baharat yaklaşık 4000 yıldır dünyanın birçok yerinde hem ilaç, hem de baharat olarak kullanılmaktaydı. Ancak kansere karşı etkileri ortaya çıktıktan sonra bilim dünyasında oldukça popülerleşti. En popüler dönemini Hint Tıbbı Ayurveda'da yaşadı. Aslında yüzyıllar önce, Ayurveda'nın en gözde ilaçlarından oldu her zaman. 1910-1950 yılları arasında yapılan epidemiyolojik çalışmalar sonucunda Hindistan'da kanser görülme oranının diğer ülkelere oranla, bazı kanser türlerinde %10, bazılarında ise %50'ye kadar daha düşük olduğunun ortaya çıkması, zerdeçal hakkında yüzlerce bilimsel çalışma yapılmasına neden oldu.

BÜYÜMEYİ YAVAŞLATIYOR
Zerdeçal içindeki etken maddelerden ilki, 19190'da saptandı: Kurkumin. Kurkuminin etkileri üzerine de çorap söküğü gibi birbiri ardına gelen yüzlerce, hücre ve hayvan deneyi ile klinik çalışma yapıldı. Halen de yapılmaya devam edilmekte. Bu konudaki en son çalışmadan bahsetmek istiyorum sizlere.
Luxemburg'da yapılan ve International Journal of Oncology (Uluslararası Onkoloji Dergisi)'nin 2011 Ocak sayısında yayınlanan çalışmada, zerdeçalın prostat kanseri üzerindeki etkileri araştırılmış. Zerdaçaldan elde edilen kurkumin etken maddesinin, hormona bağlı prostat tümörleri üzerindeki etkisine en ince detaylara kadar araştırılmış ve sonuç olarak tümör hücrelerinin üremek için girdiği 'ikilenme döngüsü' veya 'hücre döngüsü' diye adlandırdığımız döngüyü G2 fazında duraklattığı ortaya konmuş. Bu da tümör büyümesinin yavaşlaması demek oluyor pratikte. 'Tıptaki onca gelişmeye rağmen halen prostat tümörlerine karşı geliştirilen ilaçların sınırlı etkili olması ve bu tümörlerin yavaş büyüyen özellikte tümörler olduğunu göz önüne alınırsa, doğal maddelerle korunmak oldukça cazip bir strateji olabilir' yorumu da bu çalışmayı yapanlara ait.

Bu çalışmaların kiminde zerdeçal etken maddesi olan kurkuminin tümör büyümesini, tümör kanlanmasını azaltarak yavaşlattığı gözlemlenmiş, kiminde de bu maddenin tümörü 'apopitoz' diye adlandırdığımız hücre intiharına zorladığı saptanmış. Bazı çalışmalarda ise bu sarı tanecikler, tümörün doku derinliklerine inmesini (invazyon) ve uzak yerlere sıçramasını (metastaz) engellemiş. Etki mekanizması her ne olursa olsun, bize düşen bu altın sarısı ve altın değerindeki baharatı mutfağımıza daha çok sokmak. Zerdeçallı tavuk, oldukça lezzetli bir seçenek olabilir, o kadar lezzetli ki haşlanmış ve suyunu çekmiş tavuğa, tuz, biraz süt ve koca bir kaşık zerdeçal eklemeniz yetiyor, yağ bile eklemenizi gerektirmiyor. Çorbalarınızda ve et yemeklerinizde de kullanın bu 'altın baharatı' veya ilaç gibi yoğurda karıştırıp da tüketin, ama ne yapın edin kullanın diyorum...

MEME KANSERİNE KARŞI DA KORUYUCU ETKİSİ VAR!
Çalışmalar yalnızca prostat kanseri ile sınırlı değil. Yayınlanan en yeni bilimsel çalışma bu olduğu için prostat örneğini verdim sadece. Kalın barsak kanseri, meme, baş-boyun kanserleri, solunum sistemi ile ilgili kanserler ve multiple myeloma üzerine olan olumlu ve koruyucu etkilileri hakkında da pek çok çalışma mevcut.