BÜYÜMEYİ ENGELLİYOR
Kabukların sulu çözeltisinin ekstresinde o kadar çok etken madde var ki ben bugün yalnızca kanserle savaşanlardan bahsedeceğim. Prosiyanidinler ve MHCP adlı çoklu fenolik bileşiklersorumlu etkinin çoğundan. Polifenolik bileşiklerin antioksidan güçlerinin çok yüksek olduğu yıllardır bilinmekte ancak kanserdeki etkisi bundan çok daha öte gibi görünüyor. Bilimsel veriler, bu maddelerin hücre üremesi ve ölümüyle ilgili hücresel mekanizmalarda kilit rol oynayan bazı enzimleri etkileyerek tümör büyümesini engellediği veya yavaşlattığı yolunda. Hücre üremesi, bir yerimizi kestiğimiz zaman veya ameliyat yerleri kapanırken, veya bir çocuk büyürken, olması gereken ve zaman zaman hayat kurtarıcı bir savunma mekanizmamız bizim. Ancak vücutta normal ve anormal hücre büyümeleri farklı mekanizmalarla gerçekleşiyor.
HÜCRELER YENİLENİYOR
Kanser, zaten, genomu değişmiş, anormalleşmiş hücrelerin üremesi demek, oysa bir bebeğin kemiklerinin uzamasındaki, veya bir yerimizi kestiğimizde o yara kapanırkenki hücre üremesi çok faklı. Bana en çok sorulan sorulardan biri: Şu madde, hücre yenilenmesini artırıyormuş, tümörü de büyütür mü, veya, bu madde kanser hücrelerini öldürüyormuş, normal hücreleri de öldürür mü? Bunlar, vücutta, birbirinden çok farklı mekanizmalarla gerçekleşen olaylar.
TARÇIN KANSER İLACI DEĞİL!
Bu konuda yapılmış bir bilimsel çalışmayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu bir hücre deneyi, 3 grup kanser hücresi kültürü ile gerçekleştiriliyor; iki tür lösemi ve bir lenfoma hücre grubu kullanılıyor. Bu hücreler değişen oranlarda tarçın sulu ekstresine maruz bırakılıyorlar. 24 saatlik period sonrasında her üç hücre klonunda da hücre üreme hızının yavaşladığı saptanıyor. Bu bilimsel çalışmalardan yalnızca bir tanesi, çok daha fazlası da var. Ancak bu veriler bize ancak bu baharatı daha fazla kullanarak kanserden bir miktar korunabileceğimizi gösterir, asla tarçının bir kanser ilacı olduğu anlamına gelmez, çünkü bunlar hücre düzeyinde çalışmalar, daha kesin sonuçlar için daha fazla klinik çalışmanın olması gerekiyor. Siz yine de doğaya güvenin, faydalanabildiğiniz kadar faydalanın bu güzelliklerden, sağlıkla lezzetle kalın.
