Prostat kanseri tedavisi

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 12 Ekim 2009 Güncelleme 12 Ekim 2009, 00:00

İÇİNDEKİLER

Tıbbi açıdan karar verirken hastalığın vücuttaki durumunu bilmek ve kanserin ilerde nasıl davranacağını kestirerek hastaya en uygun tedaviyi planlamak önemlidir. Bunun için öncelikle patoloji uzmanının değerlendirmesine göre tümörün saldırganlık derecesi saptanır. Prostat kanserinin saldırganlık derecesi iyi, orta, kötü olarak üçe ayrılır. Sonraki basamak, kanserli yapının prostatın çevresine yayılmış olup olmamasının bilinmesidir ve bilgisayarlı tomografi veya MR incelemesi yapılır. Ayrıca kanserin vücudun diğer bölgelerine yayılıp yayılmadığını araştırmak için lenf nodülleri, kemikler, akciğer, beyin zarı gibi uzaktaki dokulara yönelik tetkikler yapılır. Genellikle kemikler için sintigrafisi, akciğer için bilgisayarlı tomografi, kafa veya vücut için MR tercih edilir.

Radyoterapi
Kanserin prostat dışına çıkmamış olduğu durumlarda, cerrahi tedaviden başka ışın tedavisi de uygulanabilir. Bu tedavi genellekle genel vücut durumu iyi olmayan ve ameliyatın fazla riskli olduğu hastalarda tercih edilir. İstatistiklere bakarak 15 yıldan az yaşam beklentisi olduğu düşünülen hastalarda kullanılır. Ameliyat riski yoktur ama çevre organlarda, özellikle mesane ve makat bölgesinde hasar görülebilir. İki şekilde yapılabilir. Vücut dışından uygulanan ışın tedavisi 6-7 hafta süren bir tedavidir. Hastaneye günübirlik gidilerek poliklinik şartlarında uygulanır. Radyoterapinin ikinci şekli küçük bir ameliyatla yapılabilir. Sınırlı radyasyon yayan küçük tohumcuklar prostatın içine yerleştirilir. Düşük doz ve uzun süreli kullanılan kalıcı veya sonradan çıkarılan kısa sürede yüksek doz yayan sistem kullanılabilir.

Erken yakalanmış kanserin tedavisi
Hastanın genel durumu ve tercihleri haricinde, prostat kanserinin tedavisi tıbbi açıdan bakıldığında iki ana bölümde planlanır. Kanser henüz prostat içinde sınırlı ise:

Radikal Prostatektomi
:
Prostat kanserinde en çok tercih edilen tedavi şeklidir. Yüzde 90'dan fazla tamamen tedavi şansı sağlar. Bu ameliyatla prostatın hepsi hatta sperm deposu olan seminal vezikül denen komşu organcıklar da alınır. Ayrıca, gözle görünmeyen metastazların olabildiği yakın lenf bezleri de bu ameliyatla temizlenir. Kanserin kökünün tamamen kazınması ihtimali çok yüksektir. Tedavi bir kerede tamamlanmış olur. Ameliyat sırasında bazen kanama ve kan nakli gerekebilir. Ameliyat sonrası görülebilen problemler idrar kaçırma ve iktidarsızlıktır. İdrar kaçırma genellikle birkaç haftada biter. Yüzde 5 oranında kalıcı olabilir. O zaman da idrar yolunun çevresine destek balonları yerleştirilebilir. Bunlar gerekirse hastanın idrar kaçırma durumuna göre basit bir şekilde ayarlanabilir. Bazen hastanının mesanesinin altına ameliyatla bir cihaz yerleştirilir ve pompasıyla idrar yolunu sıkarak ve gevşeterek yapay bir idrar tutucu kas görevini görür. Radikal ameliyat sonrası hastanın günlük yaşamını etkileyen diğer problem sertleşme bozukluğudur. Prostatın yanından geçip penise giden sinirlerin yaralanması veya kanser nedeniyle alınması sonucu oluşan iktidarsızlık için çeşitli tedavi yolları vardır. Bu yöntemlerden fayda göremeyen hastaların sorunu, en son çare olan mutluluk çubuğuyla kesin olarak çözülür.

YARIN: Gecikmiş hastalarda tedavi