Otomotivin geleceği İstanbul’da tartışıldı

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde babayiğitler Türkiye’nin Otomobili için imza atarken, dünyanın dört bir yanından İstanbul’a gelen uzmanlar, otomotivin geleceğini ve Türkiye’nin fırsatlarını konuştu

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 06 Kasım 2017 Güncelleme 06 Kasım 2017, 00:08
Otomotivin geleceği İstanbul’da tartışıldı

İÇİNDEKİLER

Dünya otomotiv sanayine yön veren ve aralarında Türk bilim adamlarının da bulunduğu uzmanlar, bu yıl ikincisi düzenlenen Uluslararası Otomotiv Mühendisliği Konferansı (IAEC'17) için İstanbul'da buluştu. Türkiye ihracatının 11 yıldır lideri konumunda olan otomotiv sanayinde mühendislik faaliyetlerinin ve üniversite-sanayi işbirliğinin geliştirilmesi amacıyla düzenlenen IAEC'17'de, otonom ve elektrikli araçlardan değişen otomotiv dünyasında Türkiye için fırsatlara kadar pek çok konu ele alındı. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği'nin desteği, Otomotiv Sanayii Derneği, Otomotiv Teknoloji Platformu, Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği ortaklığı ve Amerikan Otomotiv Mühendisleri Derneği (SAE International) işbirliği ile gerçekleştirilen IAEC'17, çok sayıda sektör temsilcisini buluşturdu. 2 gün boyu 'Gelecekte Hareketlilik' temasının işlendiği konferansta, otonom araçlar konusu büyük ilgi gördü. İşte bazı değerlendirmeler:

IAEC'17 Başkanı Prof. Dr. Mustafa İlhan Gökler: Türk otomotiv sektöründe daha da yetkin mühendisler yetiştirmek için yol gösterici olmayı hedefliyoruz.

General Motors Elektrik ve Kontrol Sistemleri Araştırma Laboratuvarı Direktörü Dr. Cem Saraydar: Dünya otomotiv sektöründe sıfır kaza, sıfır trafik ve sıfır emisyon için güçlü dönüşüm yaşanıyor. Bu büyük bir rüya; ancak gerçek olabilir. Bu rüyanın 4 ana unsuru olarak; bağlantılı, otonom, elektrik ve paylaşım özellikleri öne çıkıyor. Türkiye avantajlı

Northeastern Üniversitesi Elektrik ve Bilgisayar Mühendisliği Bölümünden Doç. Dr. Taşkın Padır: Sektör, insan-otonom araç etkileşimi üzerinde çalışıyor. Örneğin; otonom aracınız rotası yerine birden başka yöne yöneldi. Sürücü olarak neden böyle olduğunu bilmek isteriz. Yani otonom araçlar, sürücü ile iletişim kurabilecek mi?

FEV Elektronik ve Elektrifikasyon Başkan Yardımcısı Dr. Thomas Hülshorst: Geri dönüşüm amacıyla elektrikli araçların bataryalarını sabit kullanım için birleştirmeye çalışıyoruz. Konu şu an araştırma aşamasında. Aynı şekilde bataryanın ağırlığı nasıl düşer? Yeni nesil batarya hücreleri ile bu mümkün. Amacımız yüksek verimlilik ve düşük gürültülü bir tasarım. Tüm şirketler entegre konsepte odaklanıyor.

Multiphysics Energy Solutions Genel Müdürü Prof. Dr. Murat Pekşen: Almanya'da temel hedef; 2050'ye kadar ulaşımda yüzde 40 enerji tasarrufu yakalamak. Hidrojen yakıt teknolojilerine ayrılan rakam 161 milyon euro. 2023'e kadar 400 hidrojen yakıt doldurma ünitesi hedefleniyor.

Strategy& Ortağı ve Otomotiv Stratejisti Jörg Krings: Tam otonom araçlar 2028'den itibaren daha yaygın olacak. ABD, AB ve Çin'de 2025'te 450 milyon aracın hepsinin birbiri ile bağlantılı olması bekleniyor. 2030'a geldiğimizde satılan yeni araçlar ağırlıklı elektrikli ve hibrit olacak. Türkiye'nin değişen ekosistemde, dijital servisler, teknoloji, yazılım, paylaşım gibi konularda pazar fırsatları olabilir. paylaşım önemli

SAE Avrupa Operasyonları Direktörü Murat Doğru: Geleceğin araçlarında güvenlik daha fazla olacak. Araçlar artık birbiriyle konuşuyor. Hız ve diğer bilgiler diğer araçlara aktarılıyor, güvenlik sağlanıyor. Diğer yandan ayrıca araç sahibi olmak yerine paylaşım daha önemli hale geldi.

Ertrac Başkanı Dr. Stephan Neugebauer: Taşımacılıkta karbon salınımı oranının 2050'ye kadar yüzde 60 azaltılması hedefleniyor. Dijitalleşme, otonom sürüşten daha fazlası olacak. Sensör, altyapı, GSM operatörleri, yazılımlar, veri hizmetleri olacak. Tüm bu başlıkları Türk iş ortaklarımızla devam ettirmeyi isteriz.