Altın Portakal'daki sorunlar

Altın Portakal'da bu yıl jüri kararları tatminkâr bulundu. Ama festivalin yerelleşmesiyle ortaya çıkan 'taşra zihniyeti' pek çok sorunun kaynağıydı

Giriş Tarihi 21 Ekim 2009, 00:00 Güncelleme 21 Ekim 2009, 16:05

İÇİNDEKİLER

Altın Portakal'ın 46 yıllık tarihinde herhalde tartışma çıkmayan yıl yok gibi. Her yıl illa konuşulacak, tartışılacak bir 'malzeme' veriyor festival.

Bu yıl da tabii gelenek bozulmadı. Festival geçti gitti, ama hâlâ konuşuluyor. Bu sefer hedefte jüri yok. Çünkü kararlar genel olarak tatminkâr bulundu. Geçen yıl Üç Maymun ile Hayat Var filmlerinin 'çok sanatsal bulunduğu' için görmezden gelindiği hatırlanırsa, bu yıl jürinin zor sınavdan başarıyla çıktığı söylenebilir. Reha Erdem şeytanın bacağını kırdı! Kosmos En İyi Film ödülünü Bornova Bornava ile paylaşırken Erdem'in Türk sinemasının en önemli yönetmenlerinden olduğu En İyi Yönetmen ödülü ile tasdik edildi.

Farklı sinema anlayışlarından oluşan, Erden Kıral başkanlığındaki jürinin değerlendirme yaparken sıkı tartışmalar yaptığına dair bir izlenim edinmedik. Sırrı Süreyya Önder ve Mustafa Altıoklar Kosmos'un en ateşli savunucuları olarak jüriye ağırlığını koymuş, Erden Kıral ise Kosmos'u ve Reha Erdem'in yönetmenliğini takdir etmekle birlikte Bornova Bornova'nın iyi bir film olduğuna işaret etmiş. Öte yandan ödül vermeye sahneye çıkan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile Antalya Valisi Alaaddin Yüksel, Türk sinemasıyla ilgili görkemli, ki çoğu klişe, cümlelerden oluşan uzun bir konuşma yapıp rol çalsa da pek sinemaya gitmedikleri hemen anlaşılıyor. Bir film, yönetmen adı zikretmediler.

HER YIL SİL BAŞTAN

Gelelim tartışmalara... Bu yılki tartışmaların odağında festivalin yerelleşmesiyle ortaya çıkan 'taşra zihniyeti' var. Öncelikle 46 yıldır düzenlenen festivalin deneyimlerini bir sonraki yıla aktaramama hastalığı yine nüksetti. Geçmiş yıllarda çözülen organizasyon meselesine, törenlere, galalara, film gösterimine ilişkin sorunlar, söz konusu Altın Portakal ise sonraki yıllarda karşınıza çıkabiliyor.

Mesela 2002'de konuklar otellerden saat 12.00'de çıkarılıp akşam saatindeki uçağa kadar piknik yapmaya zorlanmıştı. Bu yıl da benzer bir serüven yaşandı. Son anda hata anlaşılsa da artık çok geçti.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın "Böbürlenmek gibi düşünmezseniz, bence Antalya iyi bir sınav verdi, duygu yüklü, sıcak bir festival oldu," dese de pek katılmadığımızı söylemek gerek. Altın Portakal'da vizyon değişikliği pek olumlu sonuçlar vermedi. 'İlk filmin günahı olmaz' sözünü festivale uyarlayıp 'ilk festivalin günahı olmaz' desek de gelecek yıl için AKM'deki galaların yapıldığı salondaki perdeden ve projeksiyondan başlayarak festivalin Genel Sanat Yönetmeni Vecdi Sayar'ın birtakım değişiklikler yapacağını umuyoruz. Son bir not da ön jüride bulunan Can Anamur'u Kıskanmak filminde izleyince yaşanan şoka ilişkin. Vecdi Sayar 'gözden kaçmış' dese de kamuoyuna bir açıklama borcu ödenmiş değil.