Çalışma hayatında kıdem tazminatı hakkı, genellikle işverenin haklı bir neden olmaksızın işçiyi işten çıkarması veya işçinin haklı nedenle işten ayrılması durumunda doğar. Ancak, 1475 sayılı (eski) İş Kanunu'nun 14. maddesinde yer alan ve halen yürürlükte olan bir hüküm, sigortalıya istifa etse dahi kıdem tazminatını alma hakkı tanır.
Bu hak, sigortalının emeklilik için gerekli olan sigortalılık süresini (yıl) ve prim gün sayısını doldurmasına rağmen, yasada belirlenen yaş şartını henüz tamamlamamış olması durumunda kullanılabilir. Yani kişi, emeklilik için "yeterli" olduğunu kanıtlayarak işverene tazminat yükümlülüğü doğurur ve işten ayrılabilir.
Bu durum, özellikle yıllardır aynı işyerinde çalışan ve emekli olmayı planlayan ancak yaşının gelmesini beklerken iş değiştirmek ya da dinlenmek isteyen çalışanlar için büyük bir finansal tampon oluşturur.
Başlıkta yer alan 4500'den 5400 prime kadar farklılık gösteren şartlar, 1999 ve 2008 yıllarında yapılan yasal değişiklikler (4447 sayılı Kanun) nedeniyle ortaya çıkan kademeli geçiş dönemini işaret etmektedir. Her çalışan, ilk sigortalılık başlangıç tarihine göre farklı bir prim gün sayısını tamamlamak zorundadır.