Reflü kanser yapabilir

Sık görülen bir mide rahatsızlığı olan reflü, tedavi edilmediğinde kansere neden olabiliyor. Uzmanlar, akciğerlere bile zarar veren bu hastalık için önemli uyarılarda bulunuyor...

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 11 Şubat 2018 Güncelleme 07 Mart 2019, 11:15
Reflü kanser yapabilir

İÇİNDEKİLER

Göğüste ve boğazda yanma hissi, ağıza acı su gelmesi, ses kısıklığı, öksürük... Halk arasında reflü olarak bilinen 'gastroözofagial reflü hastalığı', kişinin sosyal yaşamını olumsuz etkiliyor. Doğru beslenmenin büyük önem tasıdığı bu hastalık, mide asidi ile mide içeriğinin yemek borusuna kaçmasıyla oluşuyor. Her hastalığı olduğu gibi reflüyü de ihmal etmemek, doğru tedavi yöntemlerini tercih etmek gerekiyor. Tedavi edilmeyen reflü hastalığı, ileride kansere bile davetiye çıkarabiliyor. Memorial Diyarbakır Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü Uzmanları reflü ve tedavisi hakkında şu bilgileri veriyor...

OBEZİTEYİ TETİKLİYOR

Yemek borusunun mideyle birleştiği yerde fonksiyonel bir kapak sistemi mevcuttur. Yutulan lokmalar bu seviyeye gelince bu kapak, gevşeyip açılır ve gıdalar mideye geçtikten sonra tekrar kapanır. Bu kapak sistemi sürekli gevşek haldeyse veya zayıflamışsa kapanamaz ve mide asidi yemek borusuna geçerek reflüyü oluşturur. Obezite, mide fıtığı, hamilelik, sigara, astım, diyabet, mide tembelliği olanlarda reflü daha sık görülmektedir.

AKCİĞERE DE ZARAR

Reflünün en önemli belirtileri arasında göğüste yanma hissi, ağızda ekşi ve acı tat oluşmasıdır. Mide asidi ve gıdaların ağıza gelmesi, göğüste ağrı, gıdaları yutmada zorluk; ses kısılması ve boğaz ağrısı ile birlikte boğazda dolgunluk sıkışıklık hissi reflünün başlıca belirtileridir. Reflü, kronik öksürük ve akciğer hastalıklarına da yol açmaktadır.

TAHRİBAT BÜYÜK...

Sürekli reflünün yol açtığı tahribat nedeniyle oluşan nedbe dokusu, yemek borusunu daraltıp gıdaları yutmada zorluğa yol açar. Mide asidinin yakıcı etkisiyle oluşan ülserler, ağrıya ve kanamaya neden olabilir. Zamanla yemek borusunun alt kısmını döşeyen dokuda hücresel değişim başlayabilmekte ve bu durum kansere zemin hazırlamaktadır. Tedavisiz kalan hastalarda kanser riski sürekli devam eder.

TEDAVİYİ İHMAL ETMEYİN

Mevcut şikayetler, hikaye ve bulgulardan yola çıkarak reflü tanısı konabilir. Tanı koymak veya hastalığın şiddetini belirlemek için endoskopi, pH ölçümü, kontrastlı grafilerin yapılması gerekir. Birçok insan, yaşam tarzında değişiklik yaparak veya ilaçlarla reflüyü kontrol altında tutabilirken bazı hastalarda ise cerrahi girişim gerekmektedir. İlk tedavi genellikle mide asidini baskılayan ilaçlar ve yaşam tarzında değişikliklerle yapılır.

BALIK YİYİN MUZ TÜKETİN

Beslenme şekli, bu hastalıkta büyük önem taşıyor. Yağ oranı fazla gıdalardan uzak durmak gerekiyor. Ayrıca fast food gıdalar, krema, margarin ve bu yağlardan hazırlanmış soslar, reflü ataklarını artırıyor. Soğan, domates, baharat ve turunçgil gibi besinler tüketmemek gerekiyor. Kahve, demli çay, kola, gazoz ve soda da mideye zarar veriyor. Uzmanlar, elma, muz, havuç, fasulye, balık, tavuk gibi besinlerin tüketilmesini öneriyor.

YEMEKTEN HEMEN SONRA UYUMAYIN

Reflü hastaları, hastalığını tetikleyici besinleri tüketmemeye özen göstermelidir. Bunun yanı sıra yemekten hemen sonra uyumak, reflü ataklarını tetiklemektedir. Uzanmak veya uyumak için yemeğin üzerinden en az 3 saat geçmelidir. Uyurken belden üst kısmın daha yukarıda olması reflünün oluşmasını engelleyebilir.