Başkan Erdoğan, AK Parti İnsan Hakları Başkanlığınca düzenlenen İnsan Hakları Eğitim Programı'na katıldı
Erdoğan, AK Parti İnsan Hakları Başkanlığınca parti genel merkezinde düzenlenen İnsan Hakları Eğitim Programı'nda yaptığı konuşmada, Gazze'de 40 bin insanın ölümünden sorumlu olanlardan hesap sormayıp, bir de onları kırmızı halıyla karşılamanın vicdansızlıktan öte basiretsizlik olduğunu belirtti.
Bu basiretsizliğin sonuçlarının nerelere vardığını geçen hafta gördüklerini anımsatan Erdoğan, "Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye kardeşimizin İran'ın başkenti Tahran'da şehit edilmesini alkış sahnesinden bağımsız okuyamayız. O korkunç görüntüler, Filistin halkını derinden yaralamakla kalmamış, daha kötüsü Netanyahu'yu şımartmıştır. Bütün dünya kamuoyu İsrail'in ateşkese ikna edilmesini beklerken, sonuç, müzakerecinin kalleş bir suikastla şehit edilmesi olmuştur. Akıl ve izan sahibi hiç kimse böyle bir durumu normal karşılayamaz" ifadelerini kullandı.
İsmail Heniyye'ye Allah'tan rahmet, ailesine ve Filistin halkına başsağlığı dileyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bundan 3,5 ay önce Ramazan Bayramı'nın birinci gününde çocukları ve torunları yine alçakça bir saldırı neticesinde şehit edilmişti. Çarşamba bu sefer şehitler kervanına bizzat kendisi katıldı. İsmail Heniyye'nin şehadetiyle Filistin direnişinin gurbetteki kahramanlarına bir güzel insan, bir mücadele abidesi daha eklendi. Elliyi, altmışı aşkın yakınları şehit oldu, ama hiçbir zaman İsmail Heniyye o yüzündeki tebessümü kaybetmedi. Böyle bir insandı. Allah mekanını cennet, sevgili habibine inşallah komşu eylesin.
Şunu çok net ifade etmek arzusundayım, biz kendisinin gayretine, Filistin davasına olan sadakatine ve milletimize olan samimi muhabbetine yakinen şahittik. Biz ayın 15'inde Meclisimizde Mahmud Abbas'ı konuşturmanın planı içindeydik. İsmail Heniyye kardeşimizi de aynen burada yine konuşturalım demiştik. Hatta Meclis mi olsun yoksa bu salonumuz mu olsun diye de Meclis Başkanımızla onun planlarını yapıyorduk. O planı yaparken, hemen ertesi gün maalesef şehadeti duyduk."
Başkan Erdoğan, Heniyye'yi tanıyan herkesin onun nasıl yiğit bir dava adamı olduğunu çok iyi bildiğini ifade ederek, Heniyye'nin Filistin'in son seçilmiş Başbakanı olduğunu vurguladı.
Merhum Heniyye'nin Katar'daki cenaze merasimine Türkiye'den geniş bir heyetin katıldığını hatırlatan Erdoğan Türkiye'de bir günlük milli yas ilan ederek Filistin halkıyla dayanışma gösterdiklerini kaydetti.
Başkan Erdoğan, AK Parti İnsan Hakları Başkanlığınca düzenlenen İnsan Hakları Eğitim Programı'na katıldı
Erdoğan, "Ama bazı ekranlarda, bazı cibilliyeti bozuk olanlar bizim ona gösterdiğimiz bu ilgiyi hazmedemedi. Ya biz sizden mi izin alıp da bunların kararını verecektik? Biz milletimizden gerekli izni aldık ve adımlarımızı da buna göre atıyoruz. Rabb'im İsmail Heniyye kardeşimin şehadetini katında kabul buyursun. Onu cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin diyorum." dedi.
Türkiye ve dünyanın dört bir yanında Heniyye'nin şehadetinden önceki son çağrısına uyarak 3 Ağustos'ta meydanları dolduran tüm Filistin dostlarına teşekkür eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Gazze bize, küresel sistemin sadece adaletsizliğini değil, aynı zamanda iki yüzlülüğünü de gösterdi. Her şey gözlerimizin önünde yaşandı ve yaşanıyor. Gazeteciler katledildi, uluslararası basın kuruluşları ses çıkarmadı. Çocuklar, kadınlar, daha ağzı süt kokan bebekler öldürüldü. İnsan hak ve hürriyetlerinden dem vuranlardan kayda değer hiçbir itiraz yükselmedi. Gezi olayları sırasında İstanbul'a kamp kurup 24 saat canlı yayın yapanlar, on aydır Gazze'de üç maymunu oynuyorlar. Hendek teröründe şehir eşkıyalarını kurtarmak için çırpınanlar, on aydır Gazzeli mazlumlar için kıllarını dahi kıpırdatmıyor."
"DİJİTAL FAŞİZMLE KARŞI KARŞIYAYIZ"
Mesele Türkiye olunca aslan kesilen Batılı kurum ve kuruluşların 40 bin insanı katleden İsrail karşısında süt dökmüş kediye döndüğünü belirten Erdoğan, "Hiçbirisi ortalıkta görünmüyor. Meselenin daha vahim tarafı, bu kurum ve şirketlerin Filistin konusundaki tavrının, kayıtsızlığı dahi mumla aratmasıdır. Açıkça katliam destekçiliği yapmaya başladılar. Öyle ki İsrail vahşetini gizlemek ve Filistin halkının sesini kısmak için her yola başvuruyorlar. Bilhassa sosyal medya şirketleri gemi azıya çekti, adeta militanlaştılar. İsrail'i eleştiren basit bir cümleye bile hemen sansür uygulamayı kendileri için görev addediyorlar. Filistinli şehitlerin fotoğraflarına bile tahammül edemeyip anında yasaklayan, bunu da özgürlük olarak pazarlayan bir dijital faşizmle karşı karşıyayız." diye konuştu.
Heniyye'nin şehadetinin, Batılı ülkelerde düşünce ve ifade hürriyetinin sınırlarını İsrail'in kaprislerinin belirlediğini net bir şekilde gösterdiğini dile getiren Erdoğan, "Her türlü ahlaksızlığı, fuhşiyatı ve terör örgütü destekçiliğini özgürlük parantezine alıp teşvik eden bu şirketler, Filistin halkının şanlı direnişine ve kahraman evlatlarına sanal alemde açıkça savaş açmıştır. Gelinen noktada, sosyal medya şirketlerinin çıkarlarına dokunan her hususta mafya gibi davrandıklarına bizzat şahit oluyoruz." dedi.
Başkan Erdoğan, AK Parti İnsan Hakları Başkanlığınca düzenlenen İnsan Hakları Eğitim Programı'na katıldı
"BİNLERCE İNSANIN HAYATI KARARDI"
Sosyal medya platformlarının daha önce Türkiye ile ilgili meselelerde çifte standart uyguladığını anımsatan Erdoğan, şunları söyledi:
"Uyarılarımıza rağmen FETÖ'den PKK'sına kadar tüm terör örgütleri bu mecralarda istedikleri gibi at koşturuyorlar. Yine bu platformlarda ülkemizin ortak değerlerine, milletimizin inancına, mukaddesatına alenen hakaret ediyorlar. Suç ve terör şebekeleri bu mecralarda istedikleri propagandayı yapıyorlar. Yalan, provokasyon ve kışkırtma bu platformların en belirgin özelliği haline geldi. İtibar suikastları sebebiyle şimdiye kadar binlerce insanın hayatı karardı, nice vatandaşımız mağdur oldu. Ama bu şirketler ellerinde her türlü imkan olduğu halde mağduriyetlerin önünü kesecek etkili hiçbir adım atmadı. Bu konudaki isteksizlikleri maalesef halen devam ediyor. Amerika ve Avrupa'daki kurallara uyma noktasında gösterdikleri özeni, mesele Türkiye olunca, vatandaşlarımızın mağduriyeti olunca, bizdeki katalog suçlarla mücadelede olunca bilinçli bir şekilde maalesef esirgiyorlar. Bu husustaki rahatsızlığımızı daha önce pek çok kez dile getirdik. İlgili kurumlarımız vasıtasıyla diyalog hattı da kurmaya çalıştık. Ancak arzu edilen işbirliğini henüz tam manasıyla tesis edemedik"
MUHALEFETİN TUTUMU KAYPAK
Erdoğan, AK Parti İnsan Hakları Başkanlığınca parti genel merkezinde düzenlenen İnsan Hakları Eğitim Programı'na katıldı.
Buradaki konuşmasında, sosyal medya konusundaki rahatsızlıklarını daha önce pek çok kez dile getirdiklerini ve ilgili kurumlar vasıtasıyla diyalog hattı da kurmaya çalıştıklarını belirten Erdoğan, buna rağmen arzu edilen işbirliğini henüz tam manasıyla tesis edemediklerini söyledi.
"Burada, şirketlerin tavrı kadar rahatsız edici bir diğer durum, ülkemizdeki muhalefetin kaypak tutumudur." diyen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Bakınız Türkiye, egemenlik hakları çerçevesinde bir adım atıyor, bir tedbir uyguluyor ancak şirketlerden önce meselenin önüne arkasına bakmadan 'acaba biz bundan nasıl menfaat sağlarız' diyen muhalefet partileri hemen ayağa kalkıyor. Sosyal medya platformlarının rezilliklerini bir kez olsun eleştirmeyenler, bu platformların sanal alemde estirdikleri faşizme bir çift laf etmeyenler, bakıyorsunuz nefes nefese klavye ve ekran başına geçip sosyal medya hesaplarından Türkiye'yi Batılılara şikayet sırasına giriyorlar. Bu platformların ayyuka çıkan sansürcülüğü, bütün bunlar karşısında kağıttan kaplana dönüşenler, ülkemizi tenkit etme hususunda hemen aslan kesiliyorlar. Kimse kusura bakmasın ama özgürlükleri savunmak böyle olmaz. Bunun adı ifade hürriyetine sahip çıkmak da değildir. Rahmetli Malik El Şahbaz'ın tarifiyle, bunun adı 'ev zenciliği'dir. Batıdan çok Batıcı, İsrail'den çok İsrailci, ezik olduğu kadar fırsatçı da olan bu ev zencilerinin hayattaki tek varlık gayesi sahiplerine şirinlik yapmaktır. Bizim bunlarla işimiz yok. Bugüne kadar ev zencilerini muhatap kabul etmedik, onlara sadece acıyarak baktık. Mücadelemizi onların efendilerine karşı yürüttük. Bugün de kuklalarla vakit harcamıyor, asıl onları oynatan kuklacılara odaklanıyoruz."
Başkan Erdoğan, AK Parti İnsan Hakları Başkanlığınca düzenlenen İnsan Hakları Eğitim Programı'na katıldı
"BİZİM KİMSENİN ÖZGÜRLÜĞÜYLE, İŞİYLE, AŞIYLA, TİCARETİYLE BİR SORUNUMUZ YOK"
Erdoğan, son haftalarda sosyal medya şirketlerinin bu alandaki tekel konumlarını dünyadaki hak ve özgürlükleri desteklemek için değil, siyaset ve toplum mühendisliği projelerini hayata geçirmek için kullandıklarını bir kez daha gördüklerini vurguladı.
Sosyal medya platformlarının demokrasi ve toplumsal barış için arz ettiği tehlikelere işaret etmenin asla sansürcülük olmadığını dile getiren Erdoğan, "Asıl sansürcülük, bunlara gözlerini kapamak, şahsi menfaati uğruna bunlara ses çıkarmamaktır. Biz böyle bir tutarsızlığın içinde yer almayacağız. Tabii burada şunun da altını özelikle çizmek istiyorum, hükümet olarak bizim kimsenin özgürlüğüyle, ifade hürriyetiyle, işiyle, aşıyla, ticaretiyle, hayat tarzıyla herhangi bir sorunumuz yok. Bugüne kadar da bu tarz yollara tevessül etmedik. Ne yaptıysak daima hukuk ve demokrasi zemininde yaptık. Şimdi de amacımız Anayasamızın verdiği imkanlar dahilinde, insanımızın hakkını korumaktır. Türkiye'nin haklı talepleri karşılanır, hassasiyetlerine saygı gösterilirse mesele zaten kendiliğinden hal yoluna girecektir." diye konuştu.
"KORKU DUVARLARINI YIKTIK, VESAYETİ GERİLETTİK, MİLLİ İRADEYİ GÜÇLENDİRDİK"
AK Parti'nin siyaset felsefesinin "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" prensibi üzerine inşa edildiğini belirten Erdoğan, devletin görevinin vatandaşlarına onurlu, müreffeh, huzurlu, temel hak ve hürriyetlerini serbestçe kullanabildiği bir düzen tesis edebilmek olduğunu söyledi.
Erdoğan, bu anlayışla 22 yılda devletin milletine karşı görevlerini en iyi şekilde yerine getirebilmesi için çok çaba harcadıklarını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Eğitim hakkı, yaşam hakkı, din ve vicdan hürriyeti gibi alanlarda bundan 22 yıl önce hayal dahi edilemeyen seviyelere geldik. Korku duvarlarını yıktık, vesayeti gerilettik, milli iradeyi güçlendirdik, eşit vatandaşlık temelinde 'devlet-birey' ilişkisini yeniden düzenledik. Klavyeler, kelimeler, harfler, düşünceler üzerindeki kısıtlamaları bir daha geri gelmemek üzere biz kaldırdık. Hiç kimseyi dışlamadan, kimseyi ötekileştirmeden, 85 milyonun her bir ferdini aynı samimiyetle bağrımıza bastık. 22 yıl öncesinin Türkiye'sini hatırlayanlar, ülkemizin bugünkü konumunu gayet iyi takdir etmektedir."
Türkiye'nin hak ve özgürlükler alanında tartışmasız bir şekilde çağ atladığını, ülke tarihinin en büyük reform hamlelerinin kendi dönemlerinde gerçekleştirildiğini belirten Erdoğan, "Ancak bunun yeterli olmadığının farkındayız. Hayatın değişim dinamiklerine göre talepler ve ihtiyaçlar farklılaşıyor, vatandaşlarımızın bizden ve devletinden beklentileri de çeşitleniyor. Yeni Türkiye'nin ihtiyaçları çerçevesinde yeni reform paketlerini devreye alarak, inşallah bunları karşılamaya çalışacağız." dedi.
Başkan Erdoğan, AK Parti İnsan Hakları Başkanlığınca düzenlenen İnsan Hakları Eğitim Programı'na katıldı
"TOPLUMUN HER KESİMİNDEN BİREYLERİN BU EĞİTİM PROGRAMINA KATILIMINI ÖNEMSİYORUZ"
Düzenlenen eğitim programının, hem hafıza tazeleme hem de yeni hedefler tespit etmeye yardımcı olacağını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"İnsan Hakları Başkanlığımızın hazırladığı kitap çalışmalarının da AK Parti hükümetlerinin örnek insan hakları karnesini ortaya koyacağına inanıyorum. AK Parti olarak toplumun her kesiminden bireylerin bu eğitim programına katılımını önemsiyoruz. Toplumun tüm katmanlarına hitap eden eğitim programımızı daha müreffeh bir Türkiye yolunda atılmış kıymetli bir adım olarak görüyorum."
İnsan hakları konusundaki çalışmalarının devam edeceğini söyleyen Erdoğan, bu önemli konunun her zaman gündemlerinde yer alacağını da vurguladı.