Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), uluslararası medya kuruluşu Amerika'nın Sesi, Deustche Welle ve Euronews olmak üzere Türkçe yayın yapan sitelerin lisans konusunu gündemine almış ve kurumları uyarmıştı.
DW VE VOA'YA ERİŞİM ENGELİ
6112 sayılı Kanun'a eklenen 29/A maddesi ile internet ortamından yapılan televizyon radyo ve isteğe bağlı yayın hizmetleri RTÜK'ten lisans almak zorundayken bu şartı yerine getirmeyen DW ve VOA'ya erişim engeli getirildi.
RTÜK'TEN ERİŞİM ENGELİ GETİRİLEN İNTERNET SİTELERİNE İLİŞKİN AÇIKLAMA
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), erişim engeli getirilen DW Türkçe ve Amerika'nın Sesi internet sitelerinin, Türkiye'de şirketlerini kurup lisans alma süreçlerini başlatmaları halinde erişim engelleme sürecinin sona erdirilmesi için yargı mercilerinden talepte bulunulacağını bildirdi.
RTÜK'ten yapılan yazılı açıklamada, internet üzerinden isteğe bağlı yayıncılık mecralarının lisansa tabi olup olmadıklarının tespiti amacıyla başlatılan geniş kapsamlı taramaların devam ettiği, "www.dw.com, www.amerikaninsesi.com" internet sitelerinin de Üst Kurul uzmanlarınca incelendiği aktarıldı.
Açıklamada, "Uzman görüşüne göre, 'Tüm medya içeriği' sekmesi altında 'ses dosyaları' ve 'video' sekmelerinin yer aldığı ve bu içeriklerin 'programlar' sekmesi ile program bazında kategorize edilmesi ve katalog şeklinde sunuluyor olmasından dolayı isteğe bağlı yayın hizmeti faaliyeti yürütüldüğü ve İnternet İBYH lisansı alınması gerektiği kanaatine varılmıştır." ifadelerine yer verildi.
RTÜK'ün de bu görüşü yerinde bularak ilgili internet sitelerine lisans başvurusu yapmaları için yasa gereği verilen 72 saatlik sürede herhangi bir başvurunun yapılmadığının görülmesi üzerine yargı süreci başlatılarak erişim engeli talep edildiği aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Yasal süre sonunda RTÜK'e herhangi bir başvurunun yapılmadığının görülmesi üzerine yayın lisansı olmadan yayın hizmetine devam edilen internet siteleri için yargı süreci başlatılarak erişim engeli talep edilmek zorunda kalınmıştır. Söz konusu alan adında faaliyet gösteren gerçek veya tüzel kişilerce ilgili mevzuata uygun hareket edilmiş olsaydı bağımsız yargı tarafından erişimin engellenmesi müeyyidesi uygulanmayacaktı. Bu yayın siteleri yasalarımız gereği ülkemizde şirketlerini kurup lisans alma süreçlerini başlatmaları halinde Üst Kurulumuz erişim engelleme sürecinin sona erdirilmesi için yargı mercilerinden talepte bulunacaktır."
RTÜK'ün çoğulculuktan, özgür basından, medya kuruluşlarının serbestçe habercilik yapabilmesinden ve haberlerin belli teminat altında legal olarak yayılmasından yana olduğu ifade edilen açıklamada, ifade ve basın hürriyetine ilişkin gereksiz endişeye kapılmasına ve yasal dayanaklarla işini yapan Üst Kurul'u töhmet altında bırakacak açıklamalar yapılmasına gerek olmadığı kaydedildi.
RTÜK UYARMIŞTI
Yaklaşık 3 ay önce RTÜK'ten yapılan uyarıda, Radyo, Televizyon ve İsteğe Bağlı Yayınların İnternet Ortamından Sunumu Hakkında Yönetmeliğin 10'uncu maddesi kapsamında, yayıncıların başvuru talebini içeren dilekçe ve taahhütname ile birlikte 3 aya tekabül eden yayın lisans ücretini peşin olarak ödemesi halinde 3 ay süresince yayınlarına devam edebileceği belirtildi.
Belirtilen süre içerisinde internet ortamından yayın lisansı verilmesi işlemlerinin tamamlanmaması ve bu süre içinde hesaplanacak yayın lisans ücretinin peşin ödenmesi halinde ilave 3 ay daha yayın hizmetlerinin sunulabileceği aktarıldı.
Başvuru talebini içeren dilekçeyle taahhütnamenin sunulmaması ve 3 aya tekabül eden yayın lisans ücretinin peşin olarak ödenmemesi veya yayın hizmetlerine bu duyuruyu müteakiben 72 saat içerisinde son verilmemesi halinde Üst Kurul tarafından 6112 sayılı Kanunun ilgili maddesi uyarınca Sulh Ceza Hakimliğinden içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesi talebinde bulunulacağı bildirilen duyuruda, ayrıca aynı Kanunun 33'üncü maddesi uyarınca da adli işlem yapılacağı ifade edilmişti.
DW'NİN İKİYÜZLÜ TAVRI
Alman medya kuruluşu Deutsche Welle'nin geçtiğimiz hafta kadınları aşağılayan ve toplumun ahlaki değerlerine 'saldırı' niteliği taşıyan sözde haberi büyük tepki çekerken iyiyüzlü tutumu da gözlerden kaçmamıştı.
Ülkemizdeki sosyal medya düzenlemesi ile ilgili yalan yanlış ifadelere yer verirken Almanya'da gerçekleşen durumu başka şekilde verdi.
Türkiye'de sosyal medya düzenlemesi ile ilgili yürütülen çalışmalar için "Türkiye'de internet özgürlüğü düzenleme kıskacında" başlığı kullanılırken, Almanya'daki sosyal medya düzenlemesi çalışmaları ile ilgili "Alman Meclisi, sosyal paylaşım sitelerinde nefret içerikli paylaşımlarla mücadele konusunda daha sıkı sorumluluklar yükleyen yasayı onayladı." ifadesi kullanıldı.
BİR SKANDAL DA BİYOGAZ HABERLERİ İLE İLGİLİ
Alman medya kuruluşu, biyogaz konusunda da aynı politikayı izliyor.
Deutsche Welle, Türkiye'de yürütülen biyogaz çalışmaları ile ilgili haberinde "Manisalı köylüler biyogaz tesisine karşı" başlığını kullanarak algı oluşturmaya çalışırken, Kenya'da biyogaz konusunda yapılan çalışma ile ilgili "Kenyalılar çevreye zararsız biyogaza geçti" başlığına yer verdi.
AHLAKSIZLIĞI SAVUNAN VİDEOYA BAKANLIKTAN SERT TEPKİ
Öte yandan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, DW Türkçe'nin kadınları aşağılayan haberine çok sert tepki gösterdi.
DW Türkçe'nin provokatif ve toplumun değerlerine saldırı niteliği taşıyan haberiyle ilgili Bakan Derya Yanık şunları söyledi:
DW Türkçe'nin yaptığı bu haberle tüm basın meslek ilkeleri ve toplumsal değerlere hakaret etmektedir. Öte yandan TCK 227/2. maddede düzenlenen fuhşa teşvik suçunu da işlemektedir.
YAYINCILIK ADINA BİR UTANÇ VESİKASI
Kadınları aşağılayan, ahlaksızlığı normalleştiren bu yaklaşım kabul edilemez. Yayıncılık adına bir utanç vesikası olan bu içeriğin engellenmesi için yetkili kurumlara gerekli başvuruları yaptık."
