Son dakika: Polise yumruk atan DBP'li Salihe Aydeniz'in fezlekesi TBMM'de!

Polise saldırıda bulunan DBP Milletvekili Salihe Aydeniz’in dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin fezleke, akşam saatlerinde Meclis Başkanlığına ulaştı. Meclis Başkanı Şentop’un fezlekeyi bekletmeden Anayasa Adalet Karma komisyonuna gönderdi.

Giriş Tarihi 16 Haziran 2022, 14:18 Güncelleme 06 Temmuz 2022, 13:15
Son dakika: Polise yumruk atan DBP’li Salihe Aydeniz’in fezlekesi TBMM’de!

İÇİNDEKİLER

İstanbul'da polise yumruklu saldırıda bulunan DBP Diyarbakır Milletvekili Salihe Aydeniz'in dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin fezleke, Meclis Başkanlığına ulaştı.

Edinilen bilgiye göre, ilk olarak Adalet Bakanlığına ardından da Cumhurbaşkanlığına gönderilen Aydeniz'in dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin fezleke, akşam saatlerinde Meclis Başkanlığına ulaştı.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un da fezlekeyi hiç bekletmeden Anayasa Adalet Karma Komisyonu'na havale ettiği öğrenildi.

CUMHURBAŞKANLIĞI'NA GÖNDERİLMİŞTİ
Adalet Bakanlığınca, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Diyarbakır Milletvekili Salihe Aydeniz ile HDP Tunceli Milletvekili Alican Önlü hakkındaki fezlekeler, TBMM'ye iletilmek üzere Cumhurbaşkanlığına gönderilmişti.

Alınan bilgiye göre, Kadıköy'deki izinsiz gösteride polise yumruk atan Aydeniz ile Tunceli'de polis aracına taş atan Önlü hakkındaki fezlekeler, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ tarafından imzalandı.

CUMHURBAŞKANLIĞI'NA GÖNDERİLDİ
Fezlekeler, TBMM'ye iletilmek üzere Adalet Bakanlığınca Cumhurbaşkanlığına gönderildi.

Cumhurbaşkanlığı fezlekeleri TBMM Başkanlığına gönderdi.

Bundan sonraki süreç, Meclisin takdirinde işleyecek.

BAKAN BOZDAĞ'DAN 'FEZLEKE' AÇIKLAMASI
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Kadıköy'deki izinsiz gösteri sırasında polise yumruk atan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Diyarbakır Milletvekili Salihe Aydeniz'e ilişkin, "Muhtemelen önümüzdeki hafta Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına fezleke iletilmiş olur. Ondan sonraki süreç Meclis'in takdirindedir." dedi.

Bozdağ, Başkan ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı öncesinde AK Parti Genel Merkezi önünde gazetecilerin sorularını yanıtladı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının, DBP Diyarbakır Milletvekili Salihe Aydeniz hakkında, Kadıköy'de izinsiz gösteri sırasında polis memuruna yumruk attığı gerekçesiyle hazırladığı soruşturma dosyasını Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdiği hatırlatılarak, sürecin nasıl işleyeceğinin sorulması üzerine Bozdağ, şunları kaydetti:

"Milletvekilleri hakkında soruşturma, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülmektedir. O nedenle İstanbul'dan yetkisizlik kararıyla dosya Ankara'ya geldi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, fezlekeye konuyu bağladıktan sonra Adalet Bakanlığına gönderecektir. Adalet Bakanlığı, dosyaya baktıktan, inceledikten sonra Cumhurbaşkanlığına gönderecek. Cumhurbaşkanlığı da Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bu fezlekeyi gönderecektir. Muhtemelen önümüzdeki hafta Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına fezleke iletilmiş olur. Ondan sonraki süreç Meclis'in takdirindedir."


SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK?
Öncelikle Anayasa Komisyonu ve Adalet Komisyonundan oluşan Karma Komisyonun konuyu görüşeceğini ifade eden Bozdağ, bu komisyon "Dokunulmazlığın kaldırılmasına" yönelik rapor verdiğinde, konunun TBMM Genel Kurulu'na geleceğini söyledi.

Bakan Bozdağ, TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmeler ve oylamalar sonucunda, "dokunulmazlığın kaldırılmasına" karar verildiğinde ise Aydeniz'in dokunulmazlığının kaldırılacağını bildirdi.

AYDENİZ İLE 81 FEZLEKEYE ULAŞACAK
Salihe Aydeniz hakkında 80 fezlekenin bulunduğunu belirten Bozdağ, son fezlekeyle bu rakamın 81'e ulaşacağını kaydetti. Bekir Bozdağ, TBMM dokunulmazlığı kaldırdığında yargı sürecinin devam edeceğini sözlerine ekledi.

Adalet Bakanlığı tarafından Tunceli'de polis aracına taş atan Alican Önlü hakkındaki fezleke de Cumhurbaşkanlığı'na gönderildi.

NE OLMUŞTU?
Türkiye'nin terör örgütü PKK'ya vurduğu ağır darbeler ve Suriye'nin kuzeyinde yuvalanan alçaklara yönelik olası hareket HDP'yi adeta tutuşturdu. Kandil'den gelen talimatlarla Türkiye'yi karıştırmak için sokağa inmeye çalışan HDP'li isimler geçtiğimi haftasonu bir skandala imza attı.

SALİHE AYDENİZ POLİSE YUMRUK ATTI
Kadıköy'de terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan'a özgürlük istemek için yürüyen 27. dönem HDP Diyarbakır Milletvekili ve DBP Eş Genel Başkanı Salihe Aydeniz bir polisimize yumruk salladı.

"KALLEŞLİK NAMUSSUZLUK KANI BOZUKLUK"
Başkan Erdoğan geçtiğimiz gün terör destekçisi Salihe Aydeniz'in ve HDP'li isimlerin imza attığı rezilliğe sert tepki göstererek, "Kalleşlik, namussuzluk" ifadelerini kullandı.

Erdoğan şunları söyledi:
"Terörün siyasi uzantılarıyla da hukuk ve demokrasi içinde mücadelemizi sürdürüyoruz. Dört vatan evladının ateşinin yüreğimizi yaktığı bir günde bölücü örgütün uzantılarının İstanbul Kadıköy'de ortalığı birbirine katmaları, polisimize saldırmaları, terörist başını öven sloganlar atmaları, provokasyondan öte kalleşliktir, namussuzluktur, kanı bozukluktur.

"BEDELİNİ YARGI ÖNÜNDE ÖDEYECEK"
Ben inanıyorum ki milletvekilliği dokunulmazlığı hiç kimseye teröristi övme, güvenlik güçlerine hakaret etme hakkı tanımaz. Dünkü alçaklığın faillerine bunun bedelini yargı önünde muhakkak ödeteceğiz. Kim ne derse desin, hangi çirkefliği yaparsa yapsın Türkiye terörün her türlüsüyle mücadelesini eninde sonunda zafere ulaştıracaktır. Bugün ülkemiz, bölgesindeki ve dünyadaki her gelişime kendi penceresinden bakıyor, kendi menfaatlerine ve hedeflerine göre eğer tavır geliştirebiliyorsa her alanda verdiği işte bu mücadele sayesindedir."

"DOKUNULMAZLIĞI KALDIRILMALI"
Terör destekçisinin alçaklığına bir tepki de TBMM Başkanı Mustafa Şentop'tan gelmişti. Şentop, "Haddini bilmezliktir, dokunulmazlığı kaldırılmalı ve gereken ceza verilmedilir." ifadelerini kullandı.

SORUŞTURMA DOSYASI ANKARA'YA ULAŞTI
Öte yandan Salihe Aydeniz hakkında soruşturma başlatıldı. Aydeniz hakkındaki dosya Ankara'ya ulaştı.

Savcılık, Ceza Muhakemesi Kanunu'nda belirtilen "Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma yapma yetkisi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve bu yer ağır ceza mahkemesine aittir" hükmü uyarınca soruşturma dosyası hakkında yetkisizlik kararı verdi. Başsavcılık, hazırlanan soruşturma dosyasını, gereği için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi.

POLİS MEMURUNUN İFADESİ
Öte yandan, olayın ardından başlatılan soruşturmada mağdur sıfatıyla ifadesine başvurulan polis memuru Hakan A. olay günü Kadıköy'de çevik kuvvet ekibinde görev yaptığını söyledi.

Grubun en önünde kalkanla durduğunu belirten Hakan A, "Eylemci şahıslara 'Sakin olun' şeklinde sakinleştirici mahiyette uyarılarda bulunuyor ve görevli arkadaşlarıma yardım ediyordum. İsmini sonradan öğrendiğim milletvekili Salihe Aydeniz, kaskımın alt kısmından elini sokarak çene kısımlarıma yumruk attı. Konuyla ilgili video paylaşımı, İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu dahil çoğu sosyal medya hesaplarından yapıldı. Bu video paylaşımının yapıldığını daha sonradan sosyal medyada gezerken öğrendim. Aldığım darbeden sonra fotoğrafımı çekerek 'Seninle hesaplaşacağız, seninle görüşeceğiz, seni bulacağım.' şeklinde hakaret ve tehditlerde bulundu. Direkt yüzümü alacak şekilde fotoğraflarımı çekti. Bundan dolayı da şikayetçiyim" dedi.

Öte yandan, darp olayına ilişkin hazırlanan adli muayene raporunda, mağdurun çenesinin ön tarafında kızarıklık, şişlik ve hassasiyet olduğu belirtilirken, görüntü inceleme raporunda da olay anının detaylarına yer verildi.

AYDENİZ SUÇ MAKİNESİ ÇIKTI
Hürriyet Yazarı Nedim Şener bugün köşeinde Aydeniz'in geçmişte karıştığı suçları aktardı.

İşte Aydeniz'in imza attığı rezillikler;

Aydeniz, Halk Sağlığı Komuta Merkezi'nde hemşireyken, PKK'lı teröristlere yardım ettiği ortaya çıkmıştı. Aydeniz hakkında, Diyarbakır 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2008/125 soruşturma sayılı "suçu ve suçluyu övmek" suçundan kapalı dosya bulunuyor.

TERÖR PROPAGANDASI
Milletvekili olduktan sonra da sürekli terör örgütüne destek eylemlerine katılan Aydeniz hakkında, Diyarbakır, Tunceli, Elazığ, Gaziantep, Batman ve Bitlis Terörle Mücadele Şube Müdürlüklerince "PKK silahlı terör örgütü propagandası yapmak" suçundan hakkında işlem yapıldı.

TERÖRİST CENAZESİNE KATILDI
Aydeniz, 25 Temmuz 2018'de Diyarbakır'ın Kulp ilçesindeki operasyonlarda ölü olarak ele geçirilen Hevidar Türk isimli PKK'lı teröristin cenazesine de katıldı.

23 Eylül 2018 tarihinde Siirt'in Baykan ilçesinde ölü olarak ele geçirilen PKK'lı terörist Yunus Atkık isimli teröristin cenazesinde yer aldı.

TERÖRİST CENAZESİNİ TESLİM ALDI
Teröristbaşı Öcalan'a uygulanan sözde tecridi protesto etmek amacıyla 1 Mart 2019 tarihinde açlık grevine başlayan ve cezaevinde intihar eden Zülküf Gezen isimli terör örgütü mensubunun 18 Mart 2019 tarihinde Diyarbakır Havalimanı'ndan cenazesini teslim alan grup içerisinde yer aldı.

14 Şubat 2019 tarihinde Van'da HDP organizesinde, "PKK destekçisi Leyla Güven'in açlık grevine destek vermek" amaçlı izinsiz gösteriye katıldı.

POLİSİ ISIRDI
Bu sırada, çevrede güvenlik önlemi alan bir kadın polis memurunun kolunu ısırmak suretiyle hafif şekilde yaralanmasına sebep oldu.

YARALAMA
Bu nedenle hakkında Van Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "görevi yaptırmamak için direnme" ve "basit kasten yaralama" suçlarından soruşturma açıldı.

ŞEREFİ ÜZERİNE ETTİĞİ YEMİNİ ÇİĞNEDİ
Milletvekilliğinden çok PKK üyesi olarak örgüt propagandası yapan Aydeniz, 24 Aralık 2020'de de HDP Silopi İlçe Teşkilatı parti binası önünde sözde ulusal Kürt birliği konulu basın açıklamasına da katıldı.

Aydeniz, bu açıklama sırasında da PKK elebaşı Öcalan lehine slogan atarken görüntülendi.

Yani karşımızda, Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünden, "Vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğü" üzerine Anayasa'ya sadakat konusunda namusu ve şerefi üzerine yemin eden bir milletvekili değil, verdiği sözü tutma niyetinde olmayan bir PKK terör örgütü üyesi var.

HİÇ GÖZÜNÜN YAŞINA BAKMAYIN İADE EDİN
Öte yandan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, hakim ve savcılara, "Eğer bir dosyada, savcının huzuruna gelen dosyada eksik evrak varsa, getirenin önüne dosyayı koyacaksınız. 'Şunları, şunları tamamla dosyayı bana öyle getir'. Hakimsiniz, mahkeme başkanısınız, önünüze bir iddianame geldi, baktınız, gördünüz eksik, hiç gözünün yaşına bakmayın iade edin." diye seslendi.

Bozdağ, Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Konferans Salonu'nda düzenlenen "Avukatlık Mesleğinden Geçen 10. Dönem Hakim ve Cumhuriyet Savcıları Kura Töreni"ndeki konuşmasında, adaletin gecikmeden tecelli etmesi gerektiğini söyledi.

Deliller toplanmadan iddianame düzenlendiğinde ve bu iddianamenin de mahkemece kabul edildiğinde işin içinden çıkılamayacağını vurgulayan Bozdağ, emniyet mensuplarıyla bir araya geldiği toplantıda bu konuyu anlattığını ifade etti.

Bekir Bozdağ, "Eğer bir dosyada, savcının huzuruna gelen dosyada eksik evrak varsa, getirenin önüne dosyayı koyacaksınız. 'Şunları, şunları tamamla, dosyayı bana öyle getir'. Hakimsiniz, mahkeme başkanısınız, önünüze bir iddianame geldi, baktınız, gördünüz eksik, hiç gözünün yaşına bakmayın iade edin. Tamamlasın getirsin, o zaman iki duruşmada işiniz biter. Hakim veya mahkeme reisi, savcının yapması gerekenleri yapmaya yargılama sırasında başlarsa o mahkeme bitmez." diye konuştu.

İstanbul'da kadına şiddet uygulayan bir kişinin önce serbest bırakıldığını daha sonra görüntülerin orta çıkması üzerine tutuklandığını aktaran Bozdağ, ilk kararı veren savcının, hakimin ciddi eleştiriler aldığını belirtti. Bekir Bozdağ, şöyle devam etti:

"Ne yapmak lazımdı? Halbuki şunu yapsaydı, kolluk getirdi dosyayı önüne, dese ki 'Görüntü var mı dosyada? Fotoğraf var mı? MOBESE kayıtları var mı? İş yerinin güvenlik kayıtları var mı? Komşu binalarda kayıtlar var mı, üçüncü şahısların elinde çekim var mı? Parmak izi veya silah veya başka başka şeyler var mı? Bak, getir, tamamla getir'. Tamamlayıp getirince sizden iyi savcı olmaz. Hakim de rahat eder, mahkeme de rahat eder, işler hızlı biter. Ama dosya eksik getirilip, 'Ben bir açayım da mahkeme karar versin' dediğinizde çok büyük haksızlıklara vesile olmuş olursunuz. O yüzden hakimlerimize de buradan sesleniyorum, iddianamenin iadesi müessesesini lütfen sağlıklı uygulayın. Yargılamayı hızlandıracak, adaleti zamanında tecelli ettirecek en önemli unsurlardan bir tanesi bu. Yargıtayımızın da burada iddianamenin iadesi müessesesini ciddi bir şekilde inceleyip bunu işletmeyen ve mahkemesini savcılık gibi çalıştıranlarla ilgili bozma kararı vermesi, bu müessesenin yerleşmesi için şarttır. Bunun üzerinde özenle durmak icap eder."

"HAK VE ADALETE OLAN GÜVENDE BÜYÜK KAYIP YAŞANMAKTADIR"
Sosyal medya mahkemelerinin ortaya çıktığına işaret eden Bozdağ, sosyal medya savcılarının, sosyal medya hakimlerinin görev yaptığını dile getirdi. Bekir Bozdağ, "O zaman biz niye varız?" sorusunu yöneltti.

Dosyanın delillerinin toplanmasının, diğer iş ve işlemlerinin yapılmasının yargıda verilen kararların zamanında tecellisi için önemli olduğunu vurgulayan Bozdağ, aylarca işlem görmeyen dosyaların bulunduğuna dikkati çekti.

"Aylarca birisi dosyada işlem yapmıyorsa siz ona işlem yapacaksınız" diyen Bozdağ, bu konularda vatandaş şikayet edip HSK müfettiş gönderdiğinde "kıyametin koptuğunu" aktardı.

HSK'nin bu durumlarda kararlı şekilde disiplin işlemlerini uyguladığını ifade eden Bozdağ, "İşlem görmeyen dosyalar nedeniyle hak ve adalete olan güvende büyük bir kayıp yaşanmaktadır." görüşünü paylaştı.

TÜRKÇE ÇAĞRISI
Hukuk mezunlarının, yargı görevi yapanların Türkçeyi en güzel kullananlar olması gerektiğini belirten Bozdağ, kararlarda doyurucu ve yeterli gerekçelerin yer alması gerektiğini vurguladı.

Bakan Bekir Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hakimler ve savcılar kararları ile konuşur. Sizi anlatan en önemli metin, savcıysanız iddianameniz, verdiğiniz mütalaa, hakimseniz verdiğiniz karar ve bunun için yazdığınız gerekçelerdir. Ben hep söylüyorum, burada tekrar etmek isterim, binlerce sayfa iddianame düzenleniyorsa ortada bir sorun var demektir. Manas Destanı gibi iddianameler olur mu? İfadeleri kopyala, kes, yapıştır. Bir okuduğum zaman iddianameyi 10 yerde aynı ifadeyi kopyala, kes, yapıştır, olmaz bu. Bu işi bilenler diyor ki, 'Bu gerekçeli karar yazmayı bilmiyor'. Lütfen gerekçeli karar yazmak konusunda kendinizi iyi yetiştirin ve gerekçeli kararınızı okuyanlar sizin ne kadar iyi bir hakim veya savcı olduğunuza kanaat getirsinler. Sizin verdiğiniz kararın, kendi canını acıtsa dahi yerinde ve doğru bir karar olduğuna inansınlar. Bu sizi yüceltir. Türkçemizi çok iyi kullanalım. Yani Türkçenin lezzeti, sizin kararınızı okuyana geçmelidir."

"Hakim ve savcıların sosyal medya kullanımının milletin gözündeki saygınlığı zedeleyeceği" uyarısında bulunan Bozdağ, şunları kaydetti:

"Orada yazdıkları, çizdikleri, siyasi konular, başka başka konular. Ne kadar 'Tarafsızım' dese bile bir şey yazıyorsunuz, birisi rahatsız oluyor. Ben siyasetçi olmasam hiç sosyal medya falan kullanmam. Ben, hakim veya savcılarımıza kullanmayın demiyorum, ama lütfen dikkat edin. Mecbur değilseniz kullanmayın. 'Kullanacağım, ihtiyacım var' diyorsanız ona göre kullanın. Siyasi görüşlerinizi, olaylara bakışlarınızı... 'Bu siyasi görüşüm değil, bu konuda bakışım' doğru ama senin bakışın öyle, öbürü başka türlü bakıyor. Sizin o bakışınızdan da sizi herhangi bir siyasete ciro edebilirler. Onun için de mümkün mertebe bizim konuştuğumuz yerin kararlarımız olduğunu unutmadan konuşma ihtiyacımızı muhteşem karar gerekçeleri yazarak orada konuşalım, orada söyleyelim. Sosyal medya sizin için de büyük bir zarara, büyük bir sıkıntıya yol açabilir. Bu konuda hakim ve savcılarımızın özellikle dikkat etmelerini kendilerinden hassaten istirham ediyorum."

YENİ DANIŞTAY ÜYELERİNE MAZBATALARI TAKDİM EDİLDİ
Bozdağ'ın konuşmasının ardından 95 hakim ve savcının ilk görev yerleri kurayla belirlendi.

Ayrıca Bakan Bozdağ, HSK Genel Kurulunca Danıştay üyeliklerine seçilen Levent Barış Tüfenkci, Kenan Balan ve Nurten Çolakoğlu'na mazbatalarını takdim etti.

Törene, HSK Başkanvekili ve İkinci Daire Başkanı Mehmet Akif Ekinci, Birinci Daire Başkanı Halil Koç ve HSK üyeleri katıldı.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN