SON DAKİKA: Siyasilerden Ramazan Bayramı mesajı: Kudüs Filistinlilerindir

Yüz binden fazla Müslüman Ramazan Bayramı namazını, İsrail işgali altındaki Doğu Kudüs'ün Eski Şehir bölgesinde bulunan Mescid-i Aksa'da eda etti. Doğu Kudüs'teki Filistinliler, her yıl olduğu gibi bu yıl da bayram namazı için Harem-i Şerif'e akın etti.

Kılınan bayram namazından sonra çok sayıda Filistinli, Harem-i Şerif'teki Kıble mescidi ile Kubbet'üs Sahra arasında yer alan alanda gösteri düzenledi. Bazı göstericiler, Türk bayrağı taşıdı.

Filistinliler, ramazan ayının son günlerinde İsrail polisinin saldırılarına maruz kalan Mescid-i Aksa'yı tamamen doldurdu.

Kudüs İslami Vakıflar İdaresinden yapılan yazılı açıklamada, 100 binden fazla kişinin bayram namazını kılmak için Harem-i Şerif'e geldiği belirtildi.

Bayram namazının ardından Filistinli Müslümanlar tüm şehitler için gıyabi cenaze namazı kıldı.

Kılınan gıyabi cenaze namazından sonra çok sayıda Filistinli Harem-i Şerif'teki Kıble mescidi ile Kubbet's Sahra arasında yer alan alanda gösteri düzenledi.

Filistin ve kelime-i tevhid bayrakları açan cemaat, "Özgürlük", "Kanımız canımız sana feda olsun ey Aksa" sloganları attı.

RAMAZANIN SON GÜNLERİNDE İSRAİL POLİSLERİNİN SALDIRILARINA MARUZ KALDI
Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşıyan ve işgal altındaki Doğu Kudüs'te yer alan Mescid-i Aksa, bu yıl ramazan ayının son günlerinde İsrail polisinin saldırılarının hedefi olmuştu.

İsrail polisi, 7 Mayıs'ta teravih namazı sırasında Harem-i Şerif'teki cemaate ses bombaları ve plastik mermiyle saldırmıştı.

İslam aleminde büyük tepkiye neden olan saldırılarda, 205 kişi yaralanmış, çok sayıda Filistinli de gözaltına alınmıştı.

Binlerce Filistinli, 10 Mayıs'ta fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemesini önlemek için Harem-i Şerif'te nöbet tutmuştu.

Sabah namazını Harem-i Şerif'te kılan Filistinliler, baskına engel olmak için Mescid-i Aksa'dan ayrılmamıştı.

İsrail polisi, nöbet tutan Filistinlilere, plastik mermi, ses bombası ve göz yaşartıcı gazla saldırmış, 330'dan fazla kişi yaralanmıştı

KUDÜS, FİLİSTİN'İN BAŞKENTİDİR
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, İsrail'in Mescid-i Aksa ve Filistinlilere yönelik saldırılarının devam edemeyeceğini vurgulayarak, "Mescid-i Aksa ilk kıblemizdir ve ilk kıblemiz olarak kalacaktır. Kudüs, Filistin'in başkentidir ve başkenti olarak kalacaktır." dedi.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Beştepe Millet Camisi'nde kıldığı bayram namazının ardından açıklama yapan Oktay, vatandaşların bayramını kutladı.

Oktay, Kovid-19 salgını sürecinde daha da önem kazanan birlik, beraberlik ve dayanışmanın bayram vesilesiyle artmasını dileyerek, vatandaşların fiziksel olarak birbirlerinin yanında olamasalar da kalben beraber olduklarını söyledi.

Bayramda da Kovid-19'la mücadeledeki maske, mesafe ve hijyen tedbirlerine uyulması, bayramlaşmaların telefonla yapılması gerektiğini ifade eden Oktay, "Bayramlar olarak baktığımızda geçen Ramazan Bayramı'nda namazı bile kılamamıştık. Salgına bütün şiddetiyle girdiğimiz bir dönemdi. Hamdolsun bu yıl en azından bayram namazımızı kıldık ve tünelin sonunu da görebiliyoruz geçen yılla kıyasladığımız zaman. En azından çok hızlı bir şekilde aşılamaya devam ederek ve kendi aşılarımızı da geliştirerek inşallah bu süreci hızlı bir şekilde geride bırakmaya çalışacağız." ifadelerini kullandı.

Oktay, son bir yılda salgına rağmen sanayinin çarklarının dönmeye devam ettiğine işaret ederek,"Türkiye tarihinin belki de en güçlü ihracatının gerçekleştirileceği, sanayinin, üretimin en çok arttığı yıllardan birisini yaşayacağız." değerlendirmesinde bulundu.

Kovid-19 tedbirleri, kapanma süreci ve hızlı aşılama sayesinde turizmciler, esnaf başta olmak üzere hizmet sektörünün sıkıntılarının geride kaldığı bir sezona girmeyi hedeflediklerini belirten Oktay, "Tüm gayretimiz bununla ilgili. Cumhurbaşkanımızın başkanlığında da bütün kabine olarak tamamen buna odaklanmış durumdayız. İnşallah daha güzel gelecekler de göreceğiz." diye konuştu.

Oktay, geçen yıl işgalden kurtarılan Azerbaycan'ın Yukarı Karabağ bölgesinde bu yıl bayramın özgürce kutlandığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İnşallah gelecek yıllarda da bugün zulüm altında olan topraklardaki kardeşlerimizin özgürlüklerine kavuştuğu günleri yaşıyor oluruz. O tür bayramları kutluyor oluruz. Bu bayrama tabii ki buruk giriyoruz bu anlamda. İsrail'in pervasızca saldırıları, zulmü altında inleyen Filistinli kardeşlerimiz, şehitlerimiz var. Bunlardan 17'si çocuk hiçbir günahı olmayan şehitlerimiz. Savunmasız insanların gidip evlerini işgal edeceksiniz, yuvalarını işgal edeceksiniz, başlarına yıkacaksınız ve tüm İslam aleminin kıblegahı olan, aslında üç semavi din için de kutsal olan bir bölgeyi hem de en kutsal günlerde ramazan ayında ve hemen yine kadir gecesi arifesinde işgal girişiminde bulunacaksınız, işgal edeceksiniz... Savunmasız insanlara bombalar yağdıracaksınız. Sonra da geriye dönüp, çekilip bu insanlar kendisini savunuyor diye de hiç zerre utanma duygusu olmadan ithamlarda bulunacaksınız. Ne yazık ki bu ithamları, bu tür sesleri dünyadan da duymaya başladık. Bu insanlığın utancıdır."

"İSRAİL TERÖR DEVLETİNE DÖNMÜŞ DURUMDA"
Bu zulmün 1947'den beri devam ettiğini dile getiren Oktay, "1948'de kurulan İsrail devleti ne yazık ki tamamen terör devletine dönmüş durumda. Tamamen devlet terörü uygulayarak 73 yıldır, 1947'yi de koyarsanız 74 yıldır zulüm altında yaşayan kaç tane nesil. İnşallah bu zulüm son bulacaktır. Ne yaparlarsa yapsınlar, kim ne yaparsa yapsın, Filistin toprağı, Mescid-i Aksa Müslümanların, Filistinlilerindir, Kudüs Filistinlilerindir ve Filistin bağımsız bir devlet olarak inşallah gelecekte haklı yerini alacaktır. Buna bütün dünya da saygı duymak durumunda." dedi.

Oktay, dünyanın ve özellikle İslam ülkelerinin bu olayları sadece lanetlemesinin yeterli olmadığını vurgulayarak, "Gereğini yapmakla da sorumluyuz. Dolayısıyla İslam dünyası içindeki birlik ve beraberliğin ne yazık ki arzu edilen seviyede olmaması, bunu fırsata dönüştüren, devlet terörü uygulayan, terör devleti olan bazı mihrakları da ne yazık ki harekete geçiriyor." açıklamasında bulundu.

Ramazan Bayramı'nın İslam dünyasının uyanışına, birlik ve beraberliğini sağlamasına ve ayağa kalkarak bu zulme "dur" demesine vesile olmasını dileyen Oktay, "Gerekli tüm alanlarda Türkiye olarak biz elimizden gelen her şeyi yapıyoruz sonuna kadar. Cumhurbaşkanımızın gecesi gündüzü bu konuyla ilgili. Zaten önceden beri bütün dünya da Filistinli kardeşlerimiz de bu şahittir." şeklinde konuştu.

Oktay, Filistin konusunda gerekli girişimlerin Birleşmiş Milletler, İslam İşbirliği Teşkilatı nezdinden yapıldığını ve birçok ülkenin devlet başkanlarıyla görüşüldüğünü vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Arzu ettiğimiz olay da fiili tedbirlerin alınmasıdır. Yani sadece kınamaların bir şey ifade etmediğini görüyoruz. Birleşmiş Milletler'de defalarca alınan kararlar, yapılan kınamalar var ama ne yazık ki bir türlü sonuç alınamıyor. Çünkü net duruş sergilenmiyor. Net duruşlar ne yazık ki Müslümanlara karşı sergileniyor. Bu aynı duruş İsrail'e sergilenmek zorunda. Yani zulüm altında kalan bir milletin, zulüm altında kaldığını iddia eden bir milletin kendi gördüğü zulmün kat ve kat fazlasını 74 yıldır zulmeden bir ülkeyle karşı karşıyayız."

"KUDÜS, FİLİSTİN'İN BAŞKENTİDİR VE BAŞKENTİ OLARAK DA KALACAKTIR"
Bu zulmün devam edemeyeceğini vurgulayan Oktay, "Mescid-i Aksa bizim ilk kıblemizdir ve ilk kıblemiz olarak da kalacaktır. Kudüs, Filistin'in başkentidir ve başkenti olarak da kalacaktır. Kim ne yaparsa yapsın, kim ne yapmaya çalışırsa çalışsın. Kudüs'ü İsrail'in başkenti yapmaya çalışanlar, Kudüs'ün zorla İsrail'in başkenti olduğunu kabul ettirmeye çalışan ülkeler de bu zulme ortaktır ve bunun karşısında da net duruş sergilemeyen herkes buna ortaktır. Ne yazık ki yine bu birlik ve beraberliği sergilemeyen İslam ülkeleri olarak da baktığımızda, orada net duruş sergilemeyen herkes de buna ortaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Filistin'deki masum insanların hayatını kaybetmelerinin önlenmesi için uluslararası korumanın, bir barış gücünün bölgede yerini almasını isteyen Oktay, "İnşallah bu son bulacak ve Türkiye olarak elimizden gelen her türlü gayreti sarf ediyoruz ve sarf etmeye de devam edeceğiz." dedi.

Oktay, Mehmetçikler, güvenlik güçleri, şehit yakınları, gaziler ve Kovid-19'la mücadelede büyük gayret sarf eden sağlık çalışanlarının bayramını tebrik ederek, şehitlere Allah'tan rahmet, gazilere sağlıklı uzun ömürler diledi.

Fuat Oktay, KKTC'nin ve İslam aleminin de bayramını kutladı.

İletişim Başkanı Fahrettin Altun yayınladığı Ramazan Bayramı mesajında Filistin'de yaşana insanlık katliam ve işgale dikkat çekti.

Altunm mesajnda şu ifadelere yer verdi:

Sevgili dostlarım merhaba,

Bugün, rahmet ve mağfiret ayına veda etmenin hüznü ile bayrama erişmenin mutluluğunu bir arada yaşıyoruz.

Müslümanlar için böylesine kutlu bir ayda, Filistin'de yaşanan katliam ve işgal yüreklerimizde onulmaz bir yara açtı. İsrail'in uyguladığı işgal politikası ve sürdürdüğü terör eylemlerine dur diyebilmek için var gücümüzle mücadele ediyoruz. İnşallah bundan sonra da tüm gayret ve samimiyetimizle Filistinli kardeşlerimizin yanında olmaya ve onların haklı davasını tüm dünyaya duyurmaya devam edeceğiz.

Sevgili dostlarım bununla birlikte;

Tüm dünyanın Koronavirüs salgınıyla mücadele ettiği bu zorlu dönemde, hepimizin sağlığı için uygulanan tam kapanma tedbirlerine hep birlikte riayet edelim.

Bu zorlu salgın sürecini atlatıp sağlıklı, huzurlu, mutlu ve daha müreffeh bir dünyada daha nice bayramlara erişmek duasıyla.

Bu vesileyle Ramazan Bayramınızı en içten dileklerimle tebrik ediyorum.

Allah'a emanet olun.

Ayasofya Camii'nde 87 yıl sonra ilk kez kılınan Ramazan Bayramı namazına TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ve binlerce vatandaş katıldı. Namaz sonrası Şentop Ramazan Bayramı ve gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

24 Temmuz 2020 yılında yeniden ibadete açılan Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde uzun yıllar sonra ilk kez Ramazan Bayramı namazı kılındı. Korona virüs tedbirleri kapsamında sosyal mesafe ve maske kurallarına riayet edilerek kılınan namaza Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ve binlerce vatandaş katıldı.

Namaz sonrası camii çıkışında açıklamalarda bulunan TBMM Başkanı Mustafa Şentop, "Allah sağlıklı, sıhhatli nice bayramlara bizleri eriştirsin. Sağlık çalışanlarımızın bayramını tebrik ediyorum, sizlerin de bayramını tebrik ediyorum. Bir süredir bayram tadında bayramları yaşayamıyoruz. Dünyayı aşağı yukarı bir salgın tehdidi kasıp kavuruyor. Bu sebeple kısıtlamalar altındayız, yine bir kapanma dönemi içerisinde Ramazan Bayramını idrak ediyoruz. Sevdiklerimizle kucaklaşamıyoruz, bayramlaşamıyoruz. Arzu ediyoruz ve dua ediyoruz ki bu şekilde son bayramımız olsun. İnşallah önümüzdeki kurban bayramına daha önce olduğu gibi sevdiklerimizle, ailemizle, komşularımızla bir arada oluruz. Öte yandan dünyanın birçok yerinde din kardeşlerimiz sıkıntı altında, zulüm altında. Yaşıyorlar ve bayrama o şekilde giriyorlar. Bütün coğrafyalarda, dünyanın her yerinde mazlum, mağdur durumdaki din kardeşlerimizin de bayramını tebrik ediyorum''dedi.

Konuşmasına İsrail'in Filistin'deki zulümlerine de değinen Şentop, "Yine biliyorsunuz Siyonist İsrail'in Mescid-i Aksa'da, Kudüs'te ve Filistin'de yaşayan kardeşlerimize karşı dozajını arttıran bir saldırganlık içerisinde olduğunu her Ramazan maalesef müşade ediyoruz. Bu Ramazan ayında da başta Kadir gecesi olmak üzere yine bayram olması münasebetiyle bugünlerde de devam eden bir zulüm politikası bölgede cereyan ediyor. Bu bütün İslam dünyasını, 2 milyarı aşkın Müslümanı rencide eden, üzen tabiri caiz ise bayramını zehir eden bir tablo.Tabi malumunuz Osmanlı Devleti yüzyıllar boyunca Mescid-i Aksa'yı ve Kudüsü yönetimi altında buluıdurmuş bir devlet. Ve Mescid-i Aksa Müslümanlar için olduğu gibi 3 semavi dinin Hristiyanlık ve Musevilik dinlerinin de mukaddes mekanlarından biri bu bakımdan bu mukaddes mekanı şanına yakışan bir şekilde yönetmek ve bütün inananların ziyaretine, ibadetine açık halde tutmak önemli bir yönetim sorumluluğudur. Osmanlı Devleti bunu başarıyla gerçekleştirmiş kendi topraklarını da her dinden insanlara barış yurdu olarak açmıştır. Bizim tepkimiz Musevilere, Yahudilere karşı değil Siyonist bir amaçla ideolojik olarak hareket eden bölgeyi bir kan gölüne, bir zulüm mekanına çeviren Siyonist Yahudi zihniyetine karşıdır. Dünyanın bu işgal ve zulüm politikalarına karşı ortak bir tavır alması lazım" ifadelerini kullandı.

ADALET BAKANI GÜL'DEN MESCİD-İ AKSA AÇIKLAMASI: KÜRESEL BİR ADALETSİZLİK VE ZULÜM VAR
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırılarına ilişkin, "Küresel bir adaletsizlik ve zulüm var. İnşallah bayram vesilesiyle insanlık ve hukuk kazanır. Bu vahşet, yeryüzündeki tüm zulümler, haksızlıklar sona erer. Duamız budur." dedi.

Bakan Gül, beraberindeki Vali Davut Gül ile Sezer Hatun Camisi'nde bayram namazı kıldı.

Cami çıkışında vatandaşlarla bayramlaşıp çocuklara hediye veren Gül, gazetecilere yaptığı açıklamada, Mescid-i Aksa'daki vahşet ve barbarlık nedeniyle bayrama hüzünle girildiğini dile getirdi.

İslam'ın ilk kıblesi Mescid-i Aksa'daki bu zulmün bir an önce sona ermesi ve Mescid-i Aksa ile Kudüs'ün özgürleşmesi için dua ettiklerini belirten Gül, şunları kaydetti:

"Tüm insanlığın, vicdanı olan herkesin, hukuk ve insanlıkla bağdaşmayan tavırlarla ilgili sesini yükseltmesi, uluslararası mekanizmaların bu hukuk dışılığa son vermek için hareket etmesi insanlık adına hepimizin ortak beklentisidir. Küresel bir adaletsizlik ve zulüm var. İnşallah bayram vesilesiyle insanlık ve hukuk kazanır. Bu vahşet, yeryüzündeki tüm zulümler, haksızlıklar sona erer. Duamız budur."

Bayram sevincinin ülke genelinde yaşandığını aktaran Gül, küslük ve dargınlıkların sona erdiği, birlik ve beraberliğin katlanarak arttığı bir bayram yaşamayı temenni etti.

Bakan Gül, birlik ve beraberlik çağrısı yaparak, "Pandemi koşullarında bir bayram idrak ediyoruz. İnşallah salgınla geçirdiğimiz son bayram olur. Önümüzdeki bayramlarda sağlık ve sıhhatli bayramlara kavuşuruz. Tüm vatandaşlarımızın bayramını kutluyorum." diye konuştu.