Corona virüsü hangi ilde ilçede çıktı? İstanbul, Ankara, İzmir Corona (Korona) nerede var?

Corona virüsü hangi ilde ilçede çıktı? İstanbul, Ankara, İzmir Corona (Korona) nerede var sorusu gündeme oturdu. Türkiye'de ilk Corona virüs hastasının görülmesinin ardından, gözler hastanın hangi ilde olduğuna çevrildi. Arama motorlarında Corona nerede var sorusuna yanıt aranırken, ilk bilgilere göre hastanın yurt dışından gelen bir erkek olduğu belirtilmişti. Yetkililer tarafından yapılan resmi açıklamalara itibar edilmesi gerekirken, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da kamuoyunu bilgilendirdi. Koronavirüs hangi ilde çıktı sorusuna arama motorlarında cevap aranıyor. İşte konuyla ilgili son bilgiler!

Giriş Tarihi 12 Mart 2020, 14:41 Güncelleme 12 Mart 2020, 14:42
Corona virüsü hangi ilde ilçede çıktı? İstanbul, Ankara, İzmir Corona Korona nerede var?

İÇİNDEKİLER

Corona (Korona) nerede var? Corona virüsü hangi ilde çıktı sorusu gündeme oturdu. Hastanın hangi ilde olduğunu bilmek isteyen vatandaşlar Türkiye'nin ilk Koronavirüs vakası hakkında araştırma yapıyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye'de ilk Koronavirüs vakası görüldüğünü açıklamıştı. Hastanın, yurt dışından gelen erkek bir kişi olduğu belirtiliyor. Peki, Koronavirüs İstanbul, Ankara, İzmir'de var mı? Koronavirüs hangi ilde çıktı? Hastalığın ilk olarak Kayseri'de görüldüğü iddiaları ortaya atılmış ve sosyal medyada gündem olmuştu. Kayseri İl Sağlık Müdürü Ali Ramazan Benli'den bir açıklama geldi. İşte detaylar…

KORONAVİRÜS KAYSERİ'DE GÖRÜLDÜ MÜ?

Kayseri İl Sağlık Müdürü Ali Ramazan Benli, kentte henüz tespit edilmiş yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakası bulunmadığını bildirdi.

Benli, bazı televizyon kanallarındaki Kovid-19 haberlerinde, Kayseri plakalı bir ambulansın görüntülerinin yer alması üzerine sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, televizyon kanallarındaki görüntü ile "Kayseri'de koronavirüs var" algısı oluşturulmaya çalışıldığını belirterek, şunları kaydetti:

"Havaalanında, yurt dışından gelen hastalarımız ön hekimlerimizin muayenesinden geçirilmektedir. Riskli olacağı düşünülenler yine mahallinde enfeksiyon hastalıkları uzmanları tarafından değerlendirilip muayene edilmektedir. Şüpheli vaka olarak belirlenenler 112 ambulansımız ile referans hastanemize korunmalı bir şekilde taşınmaktadır. Sonuçları da Bakanlığımız paylaşmaktadır. Bu görüntü geçen hafta çekilmiştir. Kayseri'de henüz tespit edilmiş vaka yoktur."

KORONAVİRÜS HANGİ İLDE ÇIKTI?

Koronavirüsün hangi ilde görüldüğüne ilişkin henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

TÜRKİYE'DE İLK KORONAVİRÜS VAKASI

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, gece 00.30'da yaptığı basın açıklamasında koronavirüs şüphesi olan bir vatandaşın test sonucunun pozitif çıktığını bildirdi.

Koca, hastaya ilişkin "Tanı, yüksek ateş ve öksürük şikayetinin sebebinin araştırılması sonucu konulmuştur. Hastanın virüsü Avrupa teması üzerinden aldığı bilinmektedir. Dış dünyadan tamamen izole edilmiştir. Hasta bir erkektir ve genel durumu iyidir. Aile bireylerinin hepsi ve yakın çevresindeki tüm bireyler bu anlamda gözetim altındadır ve her biri şüpheli kabul edilmiştir" ifadelerini kullandı.

CANLI KORONAVİRÜS HARİTASI

KORONAVİRÜS NASIL BULAŞIR?

Hasta kişilerin öksürme veya hapşırmayla ortaya saçtığı damlacıkların;

*Ortamdaki diğer bireyler tarafından solunmasıyla ,

*Damlacıkların yapıştığı yüzeylere dokunduktan sonra ellerin , ağız, burun veya göze götürülmesiyle bulaştığı tahmin edilmektedir.

KORONAVİRÜS BELİRTİLERİ NELERDİR?

• Yüksek Ateş

• Öksürük

• Solunum sıkıntısı

• Şiddetli vakalarda zatürre , ağır solunum yetmezliği , böbrek yetmezliği ve ölüm gelişebilir.

CORONA VİRÜS AŞISI VAR MI?

Aşısı henüz yoktur.

KORONAVİRÜSTEN KORUNMAK İÇİN NELER YAPILIR?

- Ellerin sıklıkla su ve sabun kullanılarak yıkanması veya alkol bazlı el antiseptikleri ile temizlenmesi, hapşırırken ve öksürürken temiz ve tek kullanımlık mendil kullanılması veya mendilin bulunmadığı durumlarda dirsek içiyle ağız ve burunun kapatılması, öksüren veya hapşıran kişilerle araya en az 1 metre mesafe koyulması; gerek kendimizi gerekse etrafımızdaki kişileri muhtemel enfeksiyonlardan korumak için alabileceğimiz basit önlemlerdir.

- Bağışıklık sistemini güçlü tutmak için doğal C Vitamini alımı, doğru beslenme, bol su tüketimi ve düzenli uyku bu süreçte önem arz etmektedir.

- Özellikle yurtdışına yapılacak seyahat programlarının tekrar gözden geçirilmesi ve zorunlu bir durum olmadığı sürece ertelenmesi tavsiye edilmektedir. Seyahatin zaruri olması durumunda, ilgili ülkeye seyahat uyarısı veya yasağı olup olmadığı kontrol edilmesi, seyahat süresince bireysel hijyen kurallarına dikkat edilmesi, mümkün olduğu sürece kalabalık ortamlarda bulunulmaması ve bulunulması gerekli ise maske kullanılması, seyahat esnasında ve sonrasında herhangi bir enfeksiyon belirtisi olması durumunda da en yakın sağlık kuruluşuna acilen başvurulması gerekmektedir.

TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?

• Özel bir tedavi yöntemi yoktur.

• Çoğu zaman belirtiler kendiliğinden kaybolur.

• Semptomlar görüldüğü zaman en kısa sürede sağlık kuruluşuna müracaat edilmelidir.

• Virüs enfeksiyonlarında kullanılan destek tedavileri uygulanır.

N95 MASKE NEDİR?

N95 maskeler, Bakteri, virüs, toz, sis ve duman gibi kirleticileri filtreleme konusunda sıradan maskelere göre daha yüksek performans gösteriyor. Çeşitli iş güvenliği ekipmanları satan yerlerde ve medikallerde bulunabiliyor. Birçok N95 maskesi yüksek filtrasyon verimliliği ve kolay nefes alıp vermeyi kolaylaştıran düşük hava direncine sahip.

N95 MASKE TEK KULLANIMLIK MI?

N95 maskelerin gözenek yapısı belli bir standart aralığındadır, bu gözenek çapı maskenin kullanılması ile birlikte değişmeye başlar. Maske zamanla toz tutmasıyla birlikte gözenekleri kapanır, nefes alıp vermeden dolayı da bazı gözeneklerin çapı büyür.

Aynı şekilde suyla veya temizleyicilerle de yıkanması da bu gözenek çaplarında deformasyona sebep olur. Bundan dolayı n95 maskenin kullanım süresi kullanım şekline göre değişebiliyor. Ancak maskenin günlük olarak değiştirilmesi de öneriliyor.

N95 maskelerin belli bir kullanım süresi bulunmamakla birlikte tek kullanımlık maske sınıfı girdiklerinden dolayı çok uzun süreler kullanılması önerilmemektedir. Bu kullanım süresi havanın kirlilik durumu, kişinin nefes alıp verme hızı, kişinin kilosu gibi değişkenlere bağlı olarak değişir. Çok olağan dışı bir durum olmadıkça n95 maskenin günlük olarak değiştirilmesi uygun olacaktır.

CORONA VİRÜSÜNDEN KORUR MU?

Virüsün boyutu 3 mikron civarındadır. Bu sebeble normal ağız ve burun maskeleri hastalıktan korunmada yarar sağlamasa da hasta olan kişilerin bu tip maskeleri kullanması, çevrelerine virüsün bulaşmasını önemli oranda azaltmaktadır. Normal fiyatlarda satılan maskeler virüslerden yüzde 30 oranında koruyabiliyor.

Cerrahi maskelerde dahi bu korunma rakamı yüzde 70'e kadar yükseliyor. Sağlık çalışanlarının kullandıkları N95 maskeler var onlar öneriliyor. Virüsten koruyucu özellikteki maskelerin çok daha özel filtreleri bulunmaktadır ve bunlar, koruma gözlükleriyle birlikte kullanılmalıdır.

Hijyen kurallarına uyulması, el temizliğine dikkat edilmesi, eller ile göz, ağız ve burun temasından kaçınılması çok önemlidir. Korona için sadece cerrahi maske kullanılması öneriliyor. Diğer izolasyon yöntemimiz ise temas. El hijyenine fazlasıyla önem verilmeli, birisi ile tokalaştıktan sonra eller olabildiğince hijyenil bir biçimde temizlenmeli.

Londra dönüşü 4 saatlik koronavirüs kabusu

Birçok ülkeye hızla yayılan koronavirüs; dünya genelinde 4 bine yakın can alırken, 100 binden fazla insan ise salgından etkilendi. Tüm bunların yanı sıra ekonomiye de büyük darbe vuran salgın nedeniyle turizm ciddi ölçüde zarar gördü. Yeni Asır Gazetesi editörü Burcu Ilgın, Şubat ayının son günü yaptığı İngiltere ziyareti sonrası koronavirüs nedeniyle izole bir odaya alınmasını ve başından geçenleri yazdı.

İşte Ilgın'ın koronavirüs nedeniyle yaşadıkları...
2020 dünya için pek de iyi başlamadı. Depremler, fırtınalar, sel felaketleri, Amazon ormanlarında ve Avustralya'daki yangınlar... Derken tüm insanlığa korku salan bir virüsle tanıştık... Korona virüsü 2019'un Aralık ayında Çin'in Vuhan kentindeki bir vahşi hayvan pazarında ortaya çıktı. Başlangıçta bize çok uzak bir coğrafyada olduğu için sadece 'ah yazık' demekle yetindik. Ancak virüs durmuyordu. Hızlı bir şekilde enfekte olan insanların sayısı artmaya başladı. Birçok komplo teorisi de atıldı ortaya. Biyolojik bir silah olduğu bile söylendi. Ancak asıl tehlike 2020'nin Ocak ayında anlaşıldı. Virüs mutasyona uğramıştı. Yayılma hızı ve ölen sayısı arttı. Çin sınırını aşıp İran, Suudi Arabistan ve sonunda Avrupa'ya sıçradı. Başta İtalya olmak üzere Fransa, Almanya derken haritada virüsün girmediği birkaç ülke kaldı. Türkiye korona virüsü bakımından hala en güvenli ülkeler arasında. Birçok şüpheli hastanelere başvurdu ancak tüm sonuçlar negatif çıktı.

Ne telefon kulübesine girdiğimde ne de Buckinghan Sarayı'nın önünde kalabalıklara karıştığımda aklıma korona virüsü gelmedi. Uzaklara dalıp giden bu pozuma bakılırsa, belki de gelmeliydi...

"GİTMESENİZ Mİ ACABA!"

Gelelim bizim karı koca korona virüsü ile olan imtihanımıza... Kasım ayında yapılan büyük indirimden faydalanıp bir İngiltere gezisi planlamıştım. Henüz korona virüsü ortada yoktu. Vize başvurularını yaptığımda ise henüz bu boyutlarda değildi. Ancak her gün, hatta her saat bir şeylerin değiştiği hızlı bir çağda yaşıyoruz. Şubat ayında korona virüsü korkusu zirveye çıktığında, otel rezarvasyonum, uçak biletlerim ve vizem hazır, gideceğim günü beklerken etraftan "Gitmeseniz mi acaba?" gibi cümleler işitsem de kafaya koymuştum bir kez...

İNGİLTERE'DE DENETİM AZ

Hayat bir şekilde akıyordu. Ayrıca İngiltere yüksek riskli ülkeler arasıda da değildi. 29 Şubat günü Stansted Havaalanı'na inmek üzere yola çıktık. Havaalanında bazı insanlar maske takmış, bazıları ise koruyucu kimyasallar içeren kolyeler takmıştı. İngitere'ye girişte son zamanlarda İran, Uzakdoğu ve İtalya'ya gidip gitmediğimizi sormaktan öte bir önlem yoktu. Maske takanlar da 4 saatlik uçak yolculuğunun yarısında sıkılıp maskelerini çıkardı.

GİTTİKÇE ARTAN ENDİŞE

Üç günlük seyahatin ardından İzmir Adnan Menderes Havaalanı'na indiğimizde en yüksek güvenlik önleminin Türkiye'ye girişte olduğunu gördüm. Özel kıyafetli görevliler termal kameralarla gelenlerin ateşi olup olmadığını gözlüyor, bir derece yükseklikte bile kontrol için müdahale ediyordu. Bana 14 gün işe gidemeyeceğim söylendiğinde ise endişem oldukça arttı.

Biz sadece kan verip evimize gideceğimizi sanıyorduk ama izole odada korku dolu bekleyişimiz 4 saat sürdü. Gelen doktor ve sağlık personelinin de özel kıyafetli olması ve bize "Asla odadan dışarı çıkmayın" demeleri korkumuzu bir kat daha artırdı.

"ASLA DIŞARI ÇIKMAYIN!"

Eşimle hemen 9 Eylül Üniversitesi Hastanesi'nin acil servisine başvurduk. İngiltere'den geldiğimizi söyledik. Hastanenin her yerine 'Yurt dışından geldiyseniz belirtin' yazan uyarılar asmışlar. İlk kayıt alanına gidip hikayemizi anlattık. Ateşimiz, öksürüğümüz, solunum sıkıntımız olup olmadığını sordular. "Yok" deyince, eve göndermek istediler. Ancak biz "Çocuklarımız var, endişe ettik" deyince 4 saatlik izolasyon odası deneyimimiz başladı. Sadece kan testi yapıp gönderecekler sanıyorduk ancak bizi özel olarak yapılan camlı izolasyon odasına aldılar. Kapıları kapatmamızı ve asla dışarı çıkmamamızı söylediler. Muayene etmeye gelen doktorların da özel kıyafet giydiğini görünce bizi iyice bir panik aldı.

YAN ODADAKİ HASTA

Yan odada Kıbrıs'tan gelen öksüren ve ateşli biri olduğunu duyunca neredeyse ağlayacaktım. İzolasyon odasında aç, susuz volta atarken 5 dakikada bir dezenfektan sıvı ile ellerimizi ve üstümüzü başımızı temizlemeye çalışıyorduk. Yaşadığım endişe doktorun müjdeli haber getirmesiyle sona erdi. Aklanmıştık!

NORMALDE SEVİNİRDİM"

Eve geldiğimizde çantamı ayakkabılarımı kloraklı bezlerle silip tüm kıyafetlerimi yıkayıp kurutma makinesinde yüksek ısıda dezenfekte ettim. Ancak iş yerine girmem, mecbur olmadıkça sokağa çıkmam hala yasak. Bu deneyimi ise size evden aktarıyorum. 14 gün izinli olmak, normalde deli gibi sevineceğim bir şey. Ancak şu an sevinemiyorum. Akrabalarımla görüşemiyorum. Evde maskeyle dolaşıyorum... Şu 14 günü atlatırsam, bir daha böyle bir maceraya atılacağımı sanmıyorum.

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİMİ GÜÇLENDİRMEK İÇİN

Zencefil, portakal ve limon gibi turuçgilleri, sarımsak ve soğanı soframdan eksik etmiyorum. Ev yapımı turşuyu mutlaka her öğüne ekliyorum.

Bu deneyimin bana öğrettikleri
Asla bu tip salgınları hafife alma
Mecbur değilsen yurt dışına çıkma
Bana bir şey olmaz deme
İzolasyon deneyimi (Ki asla bir daha yaşamak istemem)

Aldığım önlemler
Kan tahlili yaptırdım ve virüsle ilgili bir buluntuya rastlanmadı.
Evde çocuklarım olduğu için maskeyle geziyorum.
Mümkün olduğu kadar az kişiyle görüşüyorum.
Bütün evi deterjanlarla ve sirke ile siliyorum.
Ortamı sık sık havalandırıyorum.