"Asya yüzyılı başladı"

Emekli Amiral Cem Gürdeniz’den TAKVİM’e önemli açıklamalar: Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekatları, terör devletini ve denize ulaşma planını engelledi. Terör örgütü PKK/PYD koridoru, Rusya ve Çin için de tehdittir. Türkiye Soçi Anlaşması ise Asya Yüzyılı’nı başlattı. ABD bu yüzyılda olmak istiyorsa Türkiye’nin dediğini yapmalıdır...

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 11 Kasım 2019 Güncelleme 11 Kasım 2019, 07:56
Asya yüzyılı başladı

İÇİNDEKİLER

Türkiye'ye, Yeni Dünya Düzeni kurulurken Sovyet Rusya'sını Akdeniz'de çevreleme görevi verilmişti. İşler iyi giderken Soğuk Savaş sona erdi ve Türkiye-ABD ilişkisi çatırdamaya başladı. Türkiye tarihsel arka planına ve Kafkaslar ötesine bakmaya başlaması Amerika'nın hoşnutsuzluğuna neden oldu. ABD, Cumhuriyet'in omurgasını oluşturan askeri yapıyı ve siyasal düzenini dağıtmak için Fetullahcı yapılanmayı Türkiye'de açık şekilde destekledi. Bu destek eski Afrikalı ve müslüman Obama ile açık şekilde yapılmak istendi ve sonu 15 Temmuz Darbe girişimi ile sonuçlandı. Ondan sonra iki ülke ilişkileri hiç dikiş tutmadı ve bugün de tutmuyor.

13 kasım günü Beyaz Saray'da Trump – Erdoğan görüşmesi bu anlamda tarihi bir görüşme olarak değerlendiriliyor. Masada Fetullahçı Terör Örgütü, Suriye, Nato üyeliği, S- 400, F-35, Doğu Akdeniz ve PKK gibi dosyalar olsa da asıl gündeme gelmeyen dosya Türkiye'nin bölgedeki etkinliği ve gücü, ABD ile yeniden birlikte çalışıp çalışamayacağı ve yükselen Asya konusu...

Türk-Amerikan ilişkilerinde kırılma veya yeniden yapılanmanın başlayacağı tarihi görüşme öncesinde dünyadaki gelişmeleri Emekli Amiral Cem Gürdeniz ile TAKVİM Gazetesi için değerlendirdik.

Amerika'yla bir süredir devam eden gerilimin nedeni nedir?
Gerilimin üç nedeni var. Jeopolitik, ekonomik ve iç/dış siyaset. Ama gerilimin en büyük nedeni Soğuk Savaş sonrası oluşan yeni dünya düzeni içerisinde yükselen Asya, gerileyen Atlantik ve kendine dönen Türkiye'nin yükselen konjonktürde yerini almasıdır, ana neden budur.

Türkiye'nin son dönemde bölgesinde etkin olması Amerika'yı rahatsız mı etti?
Türkiye 2. Dünya Savaşı sonrasında kurulan Washington konsensüs döneminde kenar kuşakta rol almayı kabul etmiş ve burada önemli bir ülke haline gelmişti. Burada Türkiye'ye verilen rol çok açık ve yalındı. Bu rol Sovyetler Birliğinin güneye inmesini durdurmaktı. Türkiye kenar kuşakta en seçkin coğrafi konuma sahip bir ülke olarak Soğuk Savaş dönemi boyunca bu rolü oynadı. Soğuk Savaş sonrası gördü ki kendisine düşman olarak son yarım yüzyıl boyunca dayatılan devletler aslında düşmanı değil, sınırlarını zorlamıyor. Hatta başta enerji işbirliği olmak üzere Türkiye ile ekonomik işbirliklerine hazırlar.

SOĞUK SAVAŞ SONRASI TÜRKİYE

Türkiye, Soğuk Savaş bittikten sonra Adriyatik'ten Çin Seddine kadar olan coğrafyada ''kendine yeni bir dünya'' kuracağını açıkladı. ABD, buna izin vermedi. Ancak diğer yandan Soğuk Savaşın kazananı olmasına rağmen kenar kuşağın zayıflamasına izin vermedi ve aksine Afro-Avrasya coğrafyasına 11 Eylül sonrası kenar kuşağı İsrail güvenliğini de düşünerek müdahale etti. İşin özü bu. Türkiye ise bölgesinde oluşturduğu yeni açılımlar ve savunma sanayinde yaptığı atılımlarla bu denklemi zorladı. Özellikle kendisine 2003 – 2014 arasında dayatılan hegemonya paradigmasına meydan okudu. FETÖ darbe teşebbüsü, Terörle mücadele, Doğu Akdeniz Enerji Paylaşımı, Denize çıkışı olan sözde Kürdistan'ın kurulma gayretleri, KKTC'nin varlığının tehdit edilmesi gibi birçok mesele sonucunda rotasını çizdi. iktidar değişse bile bu rotanın değişmeyeceğini söyleyebiliriz. Diğer yandan Amerika'yla yaşanan gerginlik illaki sona erecektir. Zira sahada olan biziz. Alanı kontrol eden Anadolu yarımadasıdır.

Amerika'nın PKK'yı desteklemesinin sebebi Türkiye'yi durdurmak mı yoksa alternatif bir Kürdistan planı da mı var?
Aslında her ikisi de. Türkiye büyük devlet geleneğinden gelen bir ülkedir. Empoze edilecek bir ülke değildir. Unutmayın ki batıda bugün Türkiye karşıtı olan devletlerin çoğu, ABD tarafından ya kurtarılmıştır ya da anayasası yapılmıştır. Yani ne yapacakları empoze edilen ülkelerdir. Almanya, Fransa ve İtalya gibi... Ama Türkiye Kurtuluş Savaşını kendisi yapmıştır. ABD bunu göremedi, Türkiye'ye sonsuza kadar empoze edeceğini düşündü. Türkiye'nin Mustafa Kemal Atatürk gibi fedai çıkarma geleneğine sahip olduğunu unuttu. Bizi diğer ülkelerle bir tuttu ve Soğuk Savaş boyunca Türkiye'yi Atatürk'ten uzaklaştıracak her türlü oluşumu destekledi. PKK'yı kurarak ya da Türkiye'de dinci oluşumlara destek vererek cumhuriyetin omurgasının iki hattı olan ulus devlet ve laik yapıyı sorgulatacak her faaliyete destek oldu. Bugün bile Türk ordusu Barış Pınarı harekâtında PKK ve İŞİD ile mücadele ediyor. Yani etnik ve dinci yapılanmalar ile.

FETULLAH ABD OPERASYONUDUR

Fethullah operasyonu, darbe girişimi tamamen Amerika tarafından yapılmış bir organizasyondur diyebilir miyiz?
Bunu tartışmaya bile gerek yok, yüzde yüz böyledir.

OPERASYONLAR PKK DEVLETİNİ ENGELLEDİ

PKK terör örgütü devletinin kurulmasını tartışmaya başladık. 10 yıl içerisinde PKK üzerinden bir Kürdistan'ın kurulma ihtimalini öngörür müyüz?
Eğer Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı gibi harekâtlar yapılmamış olsaydı, Türkiye Soçi Anlaşması gibi jeopolitik etkisi çok yüksek bir anlaşmaya imza atmamış olsaydı böyle bir devletin kurulma olasılığını öngörebilirdim, şuan görmüyorum. Çünkü yeni küresel düzen yani Asya yüzyılı başlamıştır. Türkiye'nin bu yüzyıla, Çin ve Rusya ile eş zamanlı ve doğru ilişkilerle girmiş olması denize çıkışı olan sözde devleti önlemiştir. Türkiye olmasaydı, FETÖ darbe girişiminden 40 gün sonra Fırat Kalkanı harekatı başlatılmasaydı, Kürt koridorunun denize çıkışı olabilirdi. Ama bu safha artık mümkün değil. Diğer yandan denize çıkışı olmayan bir devletin var olması da çok zordur.

PKK/PYD KORİDORU RUSYA VE ÇİN İÇİN DE TEHDİTTİR

Rusya'nın PKK/PYD konusunda Amerika'dan farklı olduğunu görebiliyor musunuz?

Jeopolitik esastır. Eğer ABD yanlısı denize çıkışı olan bir Kürdistan kurulursa Rusya özellikle güney kanadını koruyamaz ve kaybeder. Kuşak ve Yol Girişimi, yani Çin içinde aynı şeyi söyleyebiliriz. O nedenle bir kukla devletin kurulması 'Kuşak ve Yolun' güneyden ve kuzeyden kuşatılmasıdır. Böyle bir şeye izin vermeleri intihar ile eş değerdir. O nedenle Rusya burada böyle bir devletin kurulmasını ABD ile koordine etti gibi yaklaşımlar tamamen algı operasyonu. Jeopolitik böyle bir şeyi reddeder.

15 TEMMUZ OBAMA DÖNEMİNDE OLDU

Türkiye yaptırımları ve Türk düşmanlığının Obama döneminde başlamasının bir sebebi var mıdır, bu yaptırımlar bize yönelik ileri boyutlara geçer mi?
Türkiye ile ABD'nin yol ayrımı Obama döneminde başlamıştır. 15 Temmuz darbe girişimi Obama döneminde olmuştur, bunun adını koyalım. Trump aslında hasar kontrolü yapmaya çalışıyor. Türkiye'nin kenar kuşaktaki yerini konsolide etmek için uğraşıyorlar. Bugün Amerika içindeki kavgalarda Türkiye artık malzeme olmuştur. Kenar kuşağın çöküp, çökmemesi Türkiye gibi ülkelerin elindedir. Ülkelerin daimi dostları yoktur daimi çıkarları vardır. Ben eminim ki ABD'de aklıselim tarafın, kendi çıkarları için Türkiye'yle ilgili yeni rotalar çizeceğini düşünüyorum. Türkiye ekonomisini mahvetmek gibi operasyonlar olduğu takdirde kenar kuşağın çökmesi hızlanır. Bu, Türkiye, İran, Rusya ve Çin'in kuracağı yeni düzenin hızlanmasına ve ABD'nin gerilemesine vesile olur.

Sizin gözlemlerinize dayanarak Trump Türkiye'ye yakınlaşmak mı istiyor yoksa Türkiye düşmanlık mı yapıyor?
Bence kendi ulusal çıkarlarını korumak istiyor. Her ülkenin yaptığı budur. Mustafa Kemal de jeopolitikte sırtını Asya'ya yüzünü Batıya çevirdi. Trump kendi içinde başta neo-con yani İsrail baskı grubu olmak üzere pek çok baskı grubu ile uğraşıyor. Diğer yandan ABD Türkiye'ye Bon Pour L'orient yaklaşımını kaldırırsa, Türkiye, ABD ile eşit şartlarda ilişkisini normalleştirebilir.

13 Kasımda Beyaz Sarayda Trump Erdoğan görüşmesinden nasıl bir sonuç bekliyorsunuz?
Bunlar taktik manevralardır. Türkiye'nin ilişkilerdeki rotasının doğru olduğuna inanıyorum. ABD ayrılıkçı PKK/YPG terörü ile FETÖ terörünü desteklediği; Doğu Akdeniz'de Türkiye karşıtı yediye yakın ayrı ittifaka destek olduğu; Türkiye yi ambargolar, Yasa tasarıları, Sözde Ermeni Soykırımı gibi taktiklerle boyun eğdirmeye çalıştığı sürece Türkiye ondan uzaklaşacaktır. Özellikle Barış Pınarı, Doğu Akdeniz'de yapılanlar, Rusya'dan silah alınması, Soçi Anlaşması, Çin ile Kuşak Yol anlaşması gibi stratejik kararlar doğru yolda olduğumuzu gösteren uygulamalardır. O yüzden bu görüşmeden ne çıkacağı benim önemsediğim bir konu değil.

ASYA YÜZYILI SOÇİ ANLAŞMASI İLE BAŞLADI

Yakın vadede Rusya, Türkiye, Çin, Hindistan ve İran'ın gözle görülür bir birliğe dönüşme ihtimalini öngörüyor musunuz?
Türkiye Asya yüzyılını Soçi anlaşmasıyla 22 Ekim 2019 da başlattı. O bakımdan bundan sonraki aşamada Rusya Federasyonu ile ekonomik, dış politik hatta askeri alanlarda gelişmeler olacaktır. Diğer taraftan Şanghay İşbirliği Örgütünde Diyalog Ortağıyız. Türkiye'nin ABD ile eski ilişki düzeyine dönmesi artık zor. ABD, PKK'dan elini çeker; Doğu Akdeniz'de Türkiye karşısında oluşan ittifaklara dağılın der; Yunanistan'ı silahlandırmaktan ve Türkiye'yi Batı'dan kuşatmaktan vazgeçer ve Fethullah Güleni teslim ederse belki eski ilişki düzeyi yakalanabilir. Bunları yapmadan Türkiye stratejik ortağımızdır denilirse, bu yeni bir durum yaratır. Unutmayalım, bu sistem 15 Temmuzda parlamentomuza ateş etti.

KKTC'NİN TANINMASI GÜNDEME GELEBİLİR

KKTC'nin tanınma tartışması gündeme gelebilir mi?
Kesinlikle gelir. Türkiye Kırım'ı tanımalı, karşılığında da Rusya'nın KKTC'yi tanıması istenmeli. Bunun iki ülke için de muazzam fırsat ve olanaklar çıkaracağını düşünüyorum. Çünkü KKTC tanınsa da tanınmasa da o bağımsızlığını orada korumamız şarttır. Çünkü bizim batıdan kuşatılmışlığımızı güneyden engelleyen bir bölgedir KKTC. KKTC ortadan kalktığında Türkiye güneyden kuşatılır. Bu jeopolitik bir intihardır. Buna asla izin veremeyiz bu uğurda Kırım tanınabilir.

Bu konuda sıcak bir gelişme var mı?
Basına yansıyan bir şey olduğunu sanmıyorum. Ama eminim ki bunlar paralel görüşmelerde basına açık olmayan görüşmelerde samimi ortamlarda kesinlikle dile getiriliyordur. Çünkü bunun zamanı gelmiştir.

ALİ DEĞERMENCİ/ NASIL OLUYOR?