Enflasyon rakamlarını değerlendiren ekonomistlerden sevindiren haber: "Merkez Bankası'nın faiz kararlarını etkileyecek"

Ekonomideki en büyük mücadele alanı olan enflasyonun düşürülmesi için yapılan uygulamalar başarıya ulaştı. Temmuz 2017’den bu yana tek haneleri göremeyen enflasyon, 26 ay sonra tekrar tek hanelere geriledi. Geçen yıl yapılan kur saldırıları nedeniyle yüzde 25’lere çıkan enflasyonun Ocak 2017’den bu yana en düşük seviyeleri görmesini değerlendiren ekonomi uzmanları, enflasyondaki bu gerilemenin Merkez Bankası’nın faiz kararlarını da rahatlatacağını söyledi.

Giriş Tarihi 03 Ekim 2019, 15:02 Güncelleme 03 Ekim 2019, 15:02
Enflasyon rakamlarını değerlendiren ekonomistlerden sevindiren haber: Merkez Bankası’nın faiz kararlarını etkileyecek

İÇİNDEKİLER

Enflasyon, eylülde bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 9,26 artış kaydederek 26 ayın ardından tek haneye geri dönerken, ekonomistler ekim ayında da mevcut seviyelerin korunacağını, yılın ise yüzde 12-13 bandında tamamlanacağını öngörüyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden derlenen bilgilere göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) eylülde bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 9,26 artış kaydetti. Böylece yıllık enflasyonda 26 ayın ardından tek hane görülmüş oldu. Enflasyon en son Temmuz 2017'de yüzde 9,79 ile tek hanede gerçekleşmişti.

Öte yandan eylülde yıllık enflasyon, Ocak 2017'de görülen yüzde 9,22'lik oranın ardından en düşük seviyede gerçekleşti.

Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, eylül ayında aylık enflasyonun yüzde 0,99 artışla piyasa beklentilerinin altında gerçekleştiğini söyledi.

Enflasyonun geçen yılın eylül ayında yüzde 6,30 arttığını, 2003 bazlı endeksin eylül ayı tarihsel ortalamasının ise yüzde 1,14 olduğunu aktaran Bürümcekçi, "Bu rakamlar, eylül ayı enflasyonu için lehte baz etkisinin çok belirgin olduğuna işaret ediyordu. Enflasyonun geçen yıla göre belirgin gerilemesinde, gıda fiyatlarındaki düşüşün devam etmesi ve gıda dışı diğer gruplarda artışların kur şokunun yaşandığı geçen yıla göre ılımlı kalması etkili oldu." dedi.

Bürümcekçi, eylülde, meyve-sebze ve diğer işlenmemiş gıda fiyatlarındaki düşüşün gıda enflasyonunu aşağı çektiğini belirterek, enerji grubunda ise yaşanan yüzde 3,17'lik artışa rağmen geçen yılın altında bir yükseliş izlendiğini vurguladı.

"ENFLASYONUN YILI YÜZDE 12-13 ARALIĞINDA BİTİRMESİ OLASI DURUYOR"
Haluk Bürümcekçi, gıda enflasyonunun, Enflasyon Raporu'nda belirtilen yüzde 15'lik varsayımın belirgin altına indiğine işaret ederek, "Gıda fiyatlarının 2019'daki seyri enflasyonun Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) muhtemelen yüzde 12,0 olarak revize edeceği yıl sonu tahmininden sapma konusunda önemli belirleyicilerden biri olacaktır." diye konuştu.

Manşet enflasyonda baz etkisinin yılın son iki ayında aleyhte göründüğünü anlatan Bürümcekçi, şunları kaydetti:

"Önümüzdeki dönem seyri açısından, gıda fiyatlarının belirsizliği ve oynaklığı dışında, ham petrol ve diğer emtia fiyatlarının görünümü, döviz kuru hareketleri ve kamu fiyat/vergi ayarlamaları enflasyon üzerindeki risklerin yönünü belirleyecektir. Kısa vadede, elektrik fiyat artışı yukarı yönde etkide bulunacaktır, ancak geçen yıl ekimde yüzde 2,67 ile yüksek aylık artış görülmüş olması lehte baz etkisi oluşturmaktadır. Buna karşılık, son günlerdeki kur artışına rağmen yıllık bazda kur sepeti düşüşünün yüzde 13 civarında gerçekleşmesi kurlardan fiyatlara geçiş riskinin olmadığına işaret etmektedir. Dolayısıyla son günlerdeki değer kaybının bir kur atağına dönüşmediği durumda, yıllık enflasyonun ekimde sınırlı geriledikten sonra, güçlü baz etkisi nedeniyle son 2 ayda tekrar yükselerek yılı yüzde 12-13 aralığında bitirmesi olası duruyor."

Bürümcekçi, TCMB'nin faiz indirimlerine daha dikkatli şekilde devam edeceği öngörüsünde bulunarak, "Banka gelecek enflasyon beklentileri ve enflasyonun ana eğilimini baz alıp buna Türkiye için makul olacak bir reel faiz ekleyerek hesaplayacağı patikaya uygun bir şekilde politika faizini belirlemeye devam edecektir. Bu yüzden en iyi ihtimalle kısa vadede göreceğimiz yüzde 12-13 civarındaki ana enflasyon eğilimi ile ve yüzde 3-4 bandındaki bir reel faizle uyumlu olabilecek politika faizi seviyesinin yıl sonu için bugünkü politika faizi olan yüzde 16,5'in çok altında olduğunu düşünmüyorum." değerlendirmelerini yaptı.

"ENFLASYONDA TEK HANEYE DÖNÜŞ TCMB'NİN ELİNİ RAHATLATTI"
İş Yatırım Araştırma Bölüm Yönetmeni Muammer Kömürcüoğlu, eylül ayında da enflasyonda olumlu bir sürpriz görüldüğünü ifade etti.

Tahminlerindeki sapmanın, gıda grubunda devam eden olumlu seyir ve ulaştırma grubundaki artışın beklentilerinin altında kalmasından kaynaklandığını anlatan Kömürcüoğlu, "Yıllık enflasyon cephesinde ise Temmuz 2017'den bu yana ilk kez tek haneye geri döndük. Yıllık enflasyondaki düşüşte baz etkisi temel faktör. Geçen yıl yaşanan kur şokunun ardından yıllık TÜFE yüzde 24,5'e yükselmişti." dedi.

Kömürcüoğlu, baz etkisinin desteğinin ekim enflasyonunda da devam etmesini beklediklerini belirterek, şunları söyledi:

"Bu bağlamda manşet enflasyona 0,45 puan katkı verecek olan son elektrik zammına rağmen yıllık enflasyonun ekimde de tek hanede kalmasını bekliyoruz. Takip eden iki ayda ise kademi yükselişle enflasyonun yılı yüzde 12,5'te tamamlamasını bekliyoruz. Her ne kadar enflasyondaki düşüşte baz etkisinin etkisi büyük olsa da enflasyonda tek haneye dönüşün faiz indirimi konusunda TCMB'nin elini rahatlattığını düşünüyoruz. Bu bağlamda 24 Ekim'deki Para Politikası Kurulu toplantısında TCMB'nin 100-150 baz puan aralığında bir faiz indirimine gidebileceğini düşünüyoruz. Nihai kararımızı toplantı tarihine kadar risk iştahının izleyeceği seyir belirleyecek."