Bizim Agop’tu

Agop Kotoğyan, 13 yaşında kolunu kaybetti. Tüm zorluklara rağmen okuyup tıp fakültesini bitirdi. O artık dünyanın en ünlü cilt doktorlarından biriydi. Kendisine Avrupa’dan ABD’den teklifler gitti. “Ermenisin o ülkede ne işin var” dendi. Ancak o “Burası benim vatanım” deyip Türkiye’yi seçti. Ve bu hayat önceki gün kansere yenildi.

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 14 Şubat 2018 Güncelleme 14 Şubat 2018, 00:31
Bizim Agop’tu

İÇİNDEKİLER

Her hayat bir filmdi... Değme senaryolara taş çıkartacak hikayelerden birinin kahramanı da Prof. Dr. Agop Kotoğyan adlı hekimdi. 79 yaşındaki Kotoğyan, İstanbul'da dünyaya geldi. İlkokuldayken iş hayatına girdi. 13 yaşındayken kolunu çalıştığı gümüş atölyesindeki presin silindirine kaptırıp kaybetti. Günlerce komada kaldı ama pes etmedi. Ortaöğrenimini Galata Getronogan Lisesi'nde okul birincisi olarak bitirdi. Basketbola çok meraklıydı ama tek eli olduğu için Samatya Gençler Kulübü'nde futbol oynadı. Hasta Fenerbahçeliydi. Çalışkanlığı sayesinde İÜ Tıp Fakültesi'ni kazandı. Tek elle dikiş ve şırınga kullanabilmek için çok pratik yaptı ve başardı. Üniversiteyi de birincilikle bitirdi.

VERGİ REKORTMENİYDİ
1969'da Almanya'ya gitti. Dört ayda Almanca, Fransızca ve İngilizce öğrendi. 3 yıl sonra geri döndü. ABD, Almanya, Fransa ve Kanada gibi birçok ülkedeki üniversitelerin "Kürsü başkanlığı" teklif ettiği Kotoğyan, Türkiye'den asla vazgeçmedi. Teklifleri geri çevirince Kotoğyan'a "Ermeni olduğun için dedeni, fukara olduğun için kolunu kaybettiğin o ülkede ne işin var?" dediler. O ise şu yanıtı verdi: "Bu topraklarda yaşayan tüm insanları kardeşim olarak benimsedim. Yurt sevgisi, iyi günde ve kötü günde burada olmak, vatanın yanında kalmak demektir." Bu arada Türkiye'nin en çok kazanan 20 doktorundan biri olan Kotoğhan, vergi rekortmeniydi.