Batı, Ortadoğu'ya barış götürme vaadiyle yola çıktı! Ancak o barış hep kaosla sonlandı. Barış yanlısı Batı, kaostan kaçan milyonları ise yarı yolda bıraktı. 2011 yılından bu yana Avrupa genelinde büyük bir mülteci krizi vardı. Krizin çözülmesi adına 2015 yılında AB Komisyonu Avrupa Birliği üyesi ülkelere kotalı mülteci yerleştirme planını açıklamıştı. Bu plana göre her AB ülkesi birliğin belirlediği sayıda mülteciyi sınırlarında barındıracaktı. Ancak bu sözler yerde kaldı, verilen taahüdün yarısı sayısında dahi mülteci alınmadı. Bu yıl itibariyle yasal olarak
160 bin mülteciye sığınma imkanı vermesi gereken Avrupa ülkeleri sadece
27 bin 695 kişiye "ev sahipliği" yaptı. Alınan mültecilerin sayısı 30 bin sınırına dahi ulaşılamamışken, eldeki mültecilere istihdam sözü de yerlerde kaldı. Öyle ki mültecilerin sefalet içerisinde yaşaması bir yana can güvenlikleri dahi bulunmamaktaydı.
'OĞLUMU GÖSTERMİYORLAR'
Yapılan araştırmalara göre AB sınırları içerisinde bulunan mültecilerden 2013 ve 2016 yılları arasında en az
10 bini kayboluyor. Bu kayıpların büyük bir çoğunluğu
köle ticareti,
organ mafyaları ve türlü sapkınlıklarda kullanılırken, 3 öksüz ve yetim çocuğun kaybolduğu saptandı. Türkiye ise 2011 yılından bu yana yardımda ilk sırada yer aldı. Türkiye'de barınmakta olan mülteci sayısı 3 milyon 600 bin seviyesine gelirken, 28 nüfuslu AB'nin mülteci sayısının kat be kat fazlasını tek başına sağlamaktaydı. Öte yandan Suriye'deki iç savaş nedeniyle ülkesinden ayrılmak zorunda kalan Maysaa Shebah, Almanya'da bakıcı aileye verilen 10 yaşındaki oğlu Ali İbrahim'den haber alamadığını söyledi. Acılı anne "Türkiye'deki yekililerden beni oğluma kavuşturmalarını istiyorum" dedi...