Fransa Cumhurbaşkanı sayın Macron ile görüştük ve ikili siyasi ekonomik ilişkilerimizin güçlendirilmesi noktasında neler yapmamız lazım, bunları konuştuk. Tabi, terörle mücadelede istihbarat paylaşımının üzerinde hassasiyetle durduk. Bunun yanında, İslamofobi ve Müslüman karşıtlığıyla mücadelede kendilerinin de hassasiyetleri olduğunu bize ilettiler. Sonra Tusk ve Juncker ile bir görüşmemiz oldu. Avrupa Birliği üyelik sürecine yeni ve pozitif bir ivme kazandırılması hususunda kendileriyle olumlu bir görüşme yaptık. Vize konusunu da müzakere ettik. Terörle mücadelede Türkiye'ye destek olunmasını istedik. Artık yeni bir süreci başlatma temennisi Tusk ve Juncker tarafından da gündeme getirildi. AB Parlamentosu Başkanı Antonio Tajani ile de bir görüşmemiz oldu. 'Türkiye ve Avrupa Parlamentosu arasındaki ilişkilerde karşılıklı anlayışı esas alalım' dedik. Tajani'yi Türkiye'ye bakışı çok çok olumlu, pozitif. Akabinde Almanya şansölyesi Merkel ile görüşmemiz oldu. Parlamenter heyetin İncirlik'i ziyaret talepleri oldu. Biz dedik ki, bundan öncekinde isimleri gönderdiniz, isimleri uygun gördük. Bunda da kimler ziyaret edecekse, listeyi Dışişleri Bakanınız gönderir, isimler uygunsa tabii olabilir...Zira Alman milletvekillerinin arasında teröristlere açıkça destek verenler de olabiliyor. Dışişleri bakanlarımız kendi aralarında görüşecekler..
Genel Yayın Yönetmenimiz Ergün Diler de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Brüksel seferinde yer aldı.
(AK Parti Genel Başkanı seçildikten sonra ilk defa bir zirveye katıldınız?) Yeni anayasanın öngördüğü sistem aslında uygulanmaya başlandı.
Şu anda attığımız adımlar zaten, bir defa, bu yapılan anayasa değişikliği içerisinde atılabilecek adımların kendileridir.
Partili cumhurbaşkanı olma imkanı, bunlardan biridir.
(Bakanlar kuruluna artık hep siz mi başkanlık edeceksiniz?) Şu anda cumhurbaşkanı olarak bizim de üzerimizde yükler var. Sayın Başbakan ile tabi bu işin paylaşımını yapacağız.
(Muhtarlar toplantıları devam edecek mi?) Elbette, seve seve ederiz.
(Bahçeli'nin sizin açıklamalarınıza cevaben sözleri oldu. Değerlendirmeniz olacak mı?) Burada ciddi bir yanlış anlama var. Benim bu yolculuğa çıkarken yapmış olduğum basın toplantısındaki açıklamalarımın muhatabı sayın Bahçeli değildi. Bana göre birileri sayın Bahçeli'yi yanlış yönlendirdi, yanılttılar gibi geliyor. Çünkü ne benim ifadelerim içerisinde Bahçeli'nin adı geçiyor, ne de onunla ilgili orada en ufak bir ifade var.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gazeteci görünümlü terörist Deniz Yücel'i isteyen Merkel'le ilgili de konuştu: Kafayı Deniz'e takmış durumdalar. Ben de kendilerine 'Sizde çok Deniz var, ben size bunların dosyalarını da verdim' diye hatırlattım. 'Ayrıca sizden iltica talebinde bulunanlar var. Bunları koruma altına alıyorsunuz. Önce 4 bin 500 dosyanın bize neticesini verin' dedim...
ERGÜN DİLER/BRÜKSEL
