Buralara gelişin rastgele olmadığını vurgulayan Erdoğan, 2002'den önce milletin faiz yüküyle "inim inim inletildiğini" dile getirdi.
"BEN SİZİN DÖNEMİNİZDE 1'E 5 EKLEDİM"
Yanında o döneme ait bazı gazete manşetleri bulunduğunu aktaran ve bunları gösteren Recep Tayyip Erdoğan, "IMF'den taviz yok", "Tanrım sen aklımıza mukayet ol", "Bir millet eriyor" gibi gazete başlıklarını okudu.
1999'daki bir gazete başlığında ise "Türk, öğün, çalış, faiz öde" başlığı bulunduğunu aktaran Erdoğan, "Türkiye'nin artık böyle bir sorunu yok" ifadelerini kullandı.
"Herşey satılık", "Adım adım faiz batağı", "Skandal bir itiraf; IMF'in deprem paralarıyla işçi ve memur maaşlarını ödedik" gibi başlıkları da okuyan Erdoğan, "Hatırlıyorsunuz değil mi o günleri? Şimdi buralardan geldiğimiz yerden bir tanesi de şu; Çok enteresan yine 'Türkiye IMF'den rezervim bitiyor kredisi isteyecek'. Fakat o zaman bu başlıkları atan medya, bakın şimdi Türkiye'yi o hale getirenlerle beraber afedersin dans ediyor, hareket ediyor. Biraz gerçekçi olacağız. Şurada Türkiye eğer bugün bir noktaya gelmişte bana aynen patronunun söylediği ifade, 'Ben sizin döneminizde 1'e 5 katladım'. Kendisi söylüyor" şeklinde konuştu.
Böyle bir dönemde Türkiye'nin bir devrim gerçekleştirdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, buna Batılı ülkelerin ise "sessiz devrim" nitelemesi yaptığını aktardı.
MİLLETİME BU DOĞRULARI ANLATMAK ZORUNDAYIM
Şimdi ben buradan sesleniyorum, ah benim MHP'ye, CHP'ye gönül veren kardeşlerim; şunları bir gözden geçirin. Bakın Müslüman bir sokulduğu yerden bir daha sokulmaz. Bunlar bu ülkede yaşandı. Bunlar oldu. Ben bu dönemi yaşadım. Ben damdan düşen bir insanım. Bir Cumhurbaşkanı olarak, ilk defa milletin oyları ile seçilmiş bir Cumhurbaşkanı olarak, ben milletime bu doğruları anlatmak zorundayım. Eğer anlatmazsam yarın bana milletim şunu soracaktır, diyecektir ki; 'siz biliyordunuz da bunları bize niye anlatmadınız, biz gittik yanlış yerlere irademizi koyduk' veya 'irademizi o istikamette kullandık', bunu bana diyecek. Sokakta çevirecek öyle diyecek, herhangi bir yerde rastlayacak öyle diyecek. Onun için ben bunları anlatmak zorundayım."