BÖYLE HÜRMET GÖRÜLMEDİ
Doğan, dün gazetesinden açıklama yapıp TAKVİM'e sataştı. Açıklamada "Sayın Aydın Doğan'ı paralelcilikle suçlayan yalan ve iftira dolu yazılar yayımlanmıştır. Hürriyet her zaman demokrasiden ve hukukun üstünlüğü ilkesinden yana olmuştur" şeklinde ifadeler kullanıldı. Bu açıklama üzerine TAKVİM'e de Aydın Bey'e hoca hayranlığının yer aldığı tapeleri hatırlatmak kaldı. Samanyolu Müdürü Hidayet Karaca ile Gülen'in arasındaki telefon görüşmeleri Doğan'ın hocaya bağlılığını kanıtladı. İşte o tapeler.
'BAŞBAKANIN KARŞISINDAYIM'
H.K.: Hocam müsadenizle bir iki husus vardı arz edebilir miyim?
Gülen: Buyrun...
H.K.: Bugün Aydın Bey'le yemek yedik. Selam ve hürmetleri var zat-ı alinize.
Gülen: Teşekkür ederim, sağolun.
H.K.: Aydın Bey "Beni cemaatin yanında diye göstererek farklı bir noktaya getirmeye çalıştılar. Şu anda gerçek olarak demokratlığı hocaefendi temsil ediyor. Bir tek hocaefendi var. Hatta ben de artık Başbakan'ın karşısına geçmeyi düşündüm. Aleyte yazılar yazayım. Ne yaparsan yap, bunla bir yere varılmıyor" dedi. Uzun uzun diğer konuları da konuştuk efendim. Özellikle iki tane hususun zat-ı alinizin ilgilendiği konular noktasında çok memnun oldu. Akşam üzeri de damadı geldi. Onunla da 1.5 saate yakın konuştuk. Onu biraz diğer taraf etkilemeye çalışıyordu. Onlardan bahsedince o da rahatlamış oldu. O da "Hocamın ellerinden öpüyorum" dedi.
HAYIRLI DAMAT!
Aydın Doğan, Köşk'teki resepsiyona tüm ailesini alıp gitti. Yanında kızları ve damatları da vardı. Onlardan biri de Vuslat Doğan Sabancı ile evli olan işadamı Ali Sabancı'ydı. Ancak Ali Sabancı da tıpkı kayınpederi gibi geçmişi bir anda unuttu. Zira Pegasus Hava Yolları'nın sahibi olan Ali Sabancı da Gülen'le paralel hareket eden iş dünyasının içindeydi. Ortaya çıkan tapeler, Sabancı'nın da hocaya saygıda kusur etmediğini kanıtladı.
Paralel ihanet çetesinin tetikçisi olan Hürriyet gazetesi, yine kendisiyle çelişen bir açıklama yayınladı. Açıklamada "paralel" yapılanma iftira ve yalan olarak nitelendirildi. Ancak Gülen'e bağlılığı iftira olarak gören Doğan ve gazetesi, tapeleri herkesin unuttuğunu sandı.