Orada bir kaç saat kalıp mümkün olduğunca fazla işçiyle konuştum. Derlediğim dertlerin kısa bir listesini yaptım: - Yolculuktan çalışma koşullarına, barınmalarına kadar her alanda hakları ihlal ediliyor... - Son bir ayda çalışmak üzere yola çıkan onlarca mevsimlik işçi trafik kazalarında öldü; birçoğu da yaralandı. - Her yöreye Güneydoğu'dan yaklaşık 350 bin mevsimlik işçi çalışmak üzere gidiyor. Yola çıkışlarından çalışma ve barınma koşullarına kadar, her alanda insan hakları ihlalleri var. - Yaşamı tehlikeye atan yolculuk: Yaşam haklarının güvencesizliği, yolculuklarıyla başlıyor. Kamyonların, kamyonetlerin kasalarında taşınıyorlar. Ya da 17 kişilik minibüslere en az 25 kişi istifleniyorlar. Tek bir şoför, işçileri götürdükten sonra bir iki saat uyuyup tekrar ikinci partiyi götürüyor. Bütün bunlar üç kuruş fazla kazanabilmek için. - Ücrette ayrımcılık: Ücretleri çalıştıkları yerlerdeki mülki amirlerin içinde yer aldığı ücret tespit komisyonları belirliyor. Ücretleri zaten gereksinimlerini karşılayabilecek düzeyde değil. Ayrıca geldikleri yöreye göre işçilere farklı ücretler ödeniyor, ayrımcılık yapılıyor. - Ağır çalışma ve barınma koşulları: En az sabah 7'den akşam 7'ye kadar çalıştırılıyorlar. Yeme, içme, barınma koşulları çok kötü. Elektrik, su, tuvalet yok. Oysa prefabrike evler barınmaları için kullanılabilir.