Haydi hastalık üretelim!

İlaç şirketlerinin daha fazla para kazanmak için başvurdukları yöntem, genelde hastalık üretmektir. Dünyaca ünlü profesörlere göre 'kolesterol yalanı' da bu şekilde ortaya çıktı

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 22 Haziran 2009 Güncelleme 22 Haziran 2009, 00:01

İÇİNDEKİLER

ABD'nin en başarılı isimlerinden biri olarak kabul edilen Prof. Dr. Mary Enig ve Prof. Dr. Robert Pritikin, kolesterolün "koca bir yalan" olduğunu kanıtladı. Profesörler çalışmalarında ilaç şirketlerinin gelirlerini artırmak için "doğal" olan birçok konunun nasıl hastalık olarak empoze edildiğini kanıtladı.

100 MİLYAR DOLAR GELİR

Uzmanlar, "Amaç insan sağlığını düzeltmek olsaydı, şu anda kolesterol düşürmek için, son derece pahalı ilaçlara yatırılan paranın sadece birkaç milyar dolarının, sigara içimini azaltmak, bedensel aktiviteyi artırmak ve beslenmeyi geliştirmek için yapılacak kampanyalara ayrılması gerekirdi. Ancak yapmıyorlar. Çünkü kolesterolü büyük bir tehlike olarak gündemde tutarak, 100 milyar dolar ekstra gelir elde ediyorlar. Yapılan araştırmalarda kalp hastalıklarına yakalanan kişilerin yüzde 50'sinde kolesterol olurken, diğer yüzde 50'sinde bu sorun yok. Bu da "Kolesterol kalp hastalıklarına neden olur" iddiasının doğru olmadığını gösteriyor. Gündelik risklerinizin, ölümcül hastalık olarak adlandırılıp adlandırılmayacağına karar veren üst düzey uzmanlardan büyük bir çoğunluğu da size ilaç satmaya uğraşan şirketlerin bordrolarından besleniyor. Temel satış stratejisi, insanların genel rahatsızlıkları algılama şeklini değiştirmek. Kısaca 'doğal süreçleri' hastalıklara dönüştürmektir" diyor.

TANIM SÜREKLİ DEĞİŞİYOR
Diğer hastalıklarda olduğu gibi, "yüksek kolesterol" tanımı daha fazla sayıda insanı hasta sınıfına sokmak için başta ABD olmak üzere birçok ülkenin ilaç şirketleri tarafından düzenli olarak yenilenmektedir. 2001 yılında yapılan, kolesterol sınırlarındaki genişletme aniden ve şaşırtıcı oldu. O kadar aşağı çekildi ki bir gecede hasta insan sayısı neredeyse üçe katlanmış oldu. Hasta insan sayısı, 13 milyondan 36 milyona çıkmıştı. Genişletilmiş yeni tanımın 14 yazarından 5'inin, kurulun başkanı da dahil ilaç üreticileri ile mali bağlantılarının olduğu ortaya çıktı. 2004 yılında başka bir uzman grubu bu kılavuzu yeniden yazdı. Bu uzmanlar 40 milyon Amerikalı'nın, yaşam biçimlerinde yapacakları değişikliklerin yanı sıra kolesterol ilaçlarını kullanmaları halinde daha mutlu bir hayat süreceğini açıkladı. Böylece ilaç şirketlerinin kazançları daha da büyümüş oldu.

BİRÇOK ÜLKENİN SAĞLIK SİSTEMİ ÇÖKTÜ
Günümüzde en çok kolesterol ilaçlarına para harcanıyor... Bu ilaçların bütçeye yükü o kadar ağır ki Doğu Avrupa ülkeleri gibi yoksul devletlerin tüm sağlık sistemi iflasın eşiğinde. Tıp dünyasında yaygın olarak kabul gören bir gerçek, kolesterol kalp krizi geçirme olasılığını etkileyen birçok etmenden sadece biri. Buna rağmen, kolesterol konusu büyük ilgi görüyor. Çünkü kandaki seviyesini ilaç tedavisiyle düşürmek mümkün. Bunun ilacını çıkarmak hiç de zor değildi. Aslında daha hareketli bir hayat ve sigarayı bırakmak, beslenme düzenine uymak, sağlıklı yaşam için başlıca gereksinim.

DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ DEHŞETE DÜŞTÜ
WHO (Dünya Sağlık Örgütü) çalışanları, morgda bir cesedi gösteren reklamdan dehşete düşmüşlerdi. Reklamın başlığı "Kan kolesterolünün küçük bir ölçümü bunu önleyebilirdi" idi. Amaçları ölüm korkusunu pazarlayarak ilaç pazarını genişletmekti. Oysa bu reklamın asıl amacı, sigara, hareketsiz bir yaşam biçimi, dengesiz beslenme, aşırı şişmanlık, yüksek tansiyon, diyabet, yüksek kan kolesterolü gibi birçok faktöre bağlı kalp hastalıkları konusunda toplumu bilinçlendirme iddiasındaydı! Bütün bu riskler arasından "sadece kolesterole" işaret ediliyordu. "Sigara içenler, aşırı şişman kişiler veya hareketsiz bir hayat sürenler, ilaç alarak kolesterol değerlerini düşürebilirler" algısı kişilere empoze edildi. Ve bu reklamların sonunda sigara içmeye, yüksek kiloda kalmaya, az hareket etmeye devam edenlerin sayısında artış yaşandı.

YARIN: FDA DİĞER ÜLKELERİ DE ETKİLİYOR