Kandil'deki PKK kurmaylarıyla görüşmek için rol üstlenmeye hazır olan Ahmet Türk'le, operasyonların, ateşkeslerin, provokasyonların gölgesindeki Kürt sorununda gelinen aşamayı konuşmak üzere Oran'daki evinde buluştuk.
Kandil'deki PKK kurmaylarıyla görüşmek için rol üstlenmeye hazır olan Ahmet Türk'le, operasyonların, ateşkeslerin, provokasyonların gölgesindeki Kürt sorununda gelinen aşamayı konuşmak üzere Oran'daki evinde buluştuk.
- En son sorulması gereken soruyu en başta sorarak başlayayım. Kandil programı hâlâ gündeminizde mi?
- Biz, 'barışçıl bir süreç, diyalog ortamı ve uzlaşı görebilirsek bize düşen vicdani-insani sorumluluklar neyse çabalarımızı geliştireceğiz,' demiştik. Şu an somut bir proje yok, demokratik siyasetin içindeki kesimlerle diyalog başlamış değil, Kandil'e gidip neyi söyleyeceğiz? Bunun ortak yolu, Türk ve Kürt halkının kabullenebileceği formülleri üretmekten geçer. Şu anda gördüğüm kadarıyla görüşmeler doğrudan Öcalan'la yapılıyor, Kandil de bu görüşmelerin sonucunu bekliyor.
- Kürt ve Türk halkının kabullenebileceği çözümlerden kastınız nedir?
- Barış sürecinde sürekli provokasyonlarla karşı karşıya kalmamak için herkesin hassasiyet göstermesi gerekir. Demokratik siyasetin önünün açılacağı, siyasetin dağda değil ovada yapılacağı bir noktada binlerce Kürt siyasetçinin içeride olması, bu konudaki samimiyete gölge düşürüyor. Fikirlerinden ve demokratik çalışmalarından dolayı içeride olan insanların serbest kalacağı bir formülün ortaya konulması gerekiyor. Bir tarafta 'Silahlar sussun, dağdan insinler,' diyorlar diğer tarafta dağda olmamayı tercih eden insanları tutukluyorlar.