Faroe Adaları macerası
Zico: "Fenerbahçe'de Faroe Adaları'nda yaptığımız maçtan bahsedelim. Otelde bile kalmamıştık, bir okul yurdunda kamıştık. Şampiyonlar Ligi için gittiğimiz bir maçta, okul yurdunda kaldık. Gece olmuyordu. Otele vardığımızda odada ranzalar vardı, banyo yoktu. Stada vardığımızda rakip takım oyuncuları, ellerinde kramponlarıyla bisikletten iniyorlardı."
Alex: "O takımın oyuncularının stada geliş şekli benim futbolda gördüğüm en tatlı sahnelerden biriydi. Takımlarında 2 tane Brezilyalı vardı. Adamların mesleği balıkçılıktı. Üzeri kan içinde stada gelen, mesleği kasaplık olan futbolcuyu hatırlıyorum. Hatta Deivid'e takılmıştım, 'Bak adam kasap, sana maç içinde nasıl darbeler vurur tahmin et' demiştim. İki tane polis motoruyla gelen oyuncuyu da hatırlıyorum. Stada motorla geldiler, üstlerini değiştirip maça çıktılar. Sonra da yanımıza gelip selam verdiler ve havaalanına kadar bize eşlik ettiler."
Alex'in Türkiye'ye geliş süreci
Alex: "2004 yılında geldim. Aslında beni 2003 sonunda transfer etmek istemişlerdi. Galatasaray'ın 100. yılıydı. Şampiyon olmamaları gerekiyordu. İyi bir seviyede oynadım o sene. Son maçtan bir öncekine kadar gol krallığında lider gidiyordum. Şampiyon olduk ve her şey yoluna girmeye başladı. Daha sonra senin dönemin geldi. Gerçekten ürkütücü bir takımdık. Taraftar için tarihin en iyi takımı arasına başa koyarlar senin kurduğun takımı. Şampiyonlar Ligi'nde başarılı olduk, 100. yılımızda şampiyon olduk.